Üç temel kavrama inancımız sonsuz
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Zonguldak'taki mitingde, AK Parti'ye yüklendi. Haberal üzerinden iktidarı eleştirdi.
ZONGULDAK - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu iktidarın 10 yıldır görev yaptığını, bundan dolayı da mazeretinin olamayacağını iddia ederek, "10 yılda bu ülkede ne kadar olumsuzluk varsa tek sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır. Beyni dışarda olup vücudu Türkiye'de olmak ne demektir? Kürecik'te İsrail kalkanı kurarlar, o kalkanı korumak için 4 milyar dolarlık füzeyi bu milletin parasıyla alacaksın derler. Biz aklımızı, fikrimizi bu ülke için harcıyoruz, bu ülke için çaba harcayacağız. Demokrasi, özgürlük ve adalet denilen üç temel kavrama inancımız sonsuz" dedi.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, Zonguldak'ta Madenci Anıtı'nın önünde düzenlenen Emek, Demokrasi ve Özgürlük Mitingi'nde konuştu. Kılıçdaroğlu, "Tutuklu milletvekilleri 21. yüzyılı Türkiye'sine, bizim erdemimize, insanlığımıza, halkın iradesine saygı duyulmasına yakışmıyor. Demokrasiyi bu kara lekeden arındırmalıyız" dedi.
Kılıçdaroğlu, mitingde yaptığı konuşmada, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'la Türkiye'nin ve dünyanın gurur duyduğunu söyledi. Haberal'ın yıllar önce eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in cumhurbaşkanı olması için yaptığı teklifi reddettiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Haberal, 'cumhurbaşkanının meclisten çıkması gerekir' diyerek teklifi kabul etmedi. Aradan yıllar geçti, bir baktık Haberal'ı içeriye aldılar, tutukladılar. Haberal özgürlüğüne kavuşamadı. Bu kadar parlamenter rejime bağlı olan birinin darbeci olması mümkün mü?
Biz de biliyoruz, mümkün değil. Her yerde, her ortamda doğruları söyleyeceğiz, demokrasiyi ve özgürlüğü savunacağız. Haberal bir vatandaş olarak bütün mal varlığını bu ülkenin gençlerine adadı. Üniversite kurdu, binlerce çocuk bu üniversitede okuyor, cebine 5 kuruş girmiyor, tamamı vakfın, devletin, kamunun malı. Bütün mal varlığını bu ülkenin gençleri okusun diye oraya adayan birisinden darbeci mi çıkar Allah aşkına?"
Kılıçdaroğlu, Haberal'ın milletvekili olmasına hiçbir engel olmadığına yönelik Yüksek Seçim Kurulu kararı olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Haberal geldi, Zonguldak'tan sizin helal, ön yargısız oylarınızla milletvekili seçildi. Şimdi savcının, yargıçların milletvekili seçilmesinde hiçbir engel yoktur dedikleri bir kişi içeride tutuklu. Mahkum mu? Hayır mahkum değil. Aleyhine bir karar çıkmış mı? Hayır çıkmış değil. O zaman demokrasilerde şu soruyu sorma hakkımız var. Milletin helal oylarıyla seçilmiş, yargının denetiminden geçmiş bir seçim sürecinde milletvekili olmuş birisini hangi gerekçeyle hapiste tutarsınız? Bu soruyu her yerde soracağız. Türkiye'de mi? Hayır. Recep Tayyip Erdoğan Pakistan'a gitti. Pakistan'da bir bilim adamı Recep Tayyip Erdoğan'a sordu, Mehmet Haberal neden hapiste? İşte buradan söylüyorum, Türkiye'de demokrasiyi işletmezseniz Pakistan'da da sorulacak, Amerika'da da, Almanya'da da, samimi söylüyorum, İran'a git İran'da da sana sorulacak."
"Demokrasi, özgürlük ve adalete inancımız sonsuz"
Halkın iradesine her zaman saygı duyduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Recep Tayyip Erdoğan yargı kararıyla asla milletvekili olamıyordu, anayasayı, yasayı değiştirdik. Demokrasi adına önünü açtık. Şimdi beyefendi diyor ki 'yargı kararı var, ben ona ne diyeyim'. Demokrasilerde çifte standart olmaz. Tutuklu milletvekilleri 21. yüzyılın Türkiye'sine yakışmıyor, bizim erdemimize, insanlığımıza, halkın iradesine saygı duyulmasına yakışmıyor. Demokrasiyi bu kara lekeden arındırmalıyız" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, ülkeye birliği, beraberliği ve barışı getireceklerini belirterek, şöyle konuştu: "Buradan Haberal'a, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'a ve tüm tutuklu milletvekillerine selam gönderiyorum. Bu zulmü, bu işkenceyi bitireceğiz. Öğrenciler, gazeteciler bilim adamları, herkes hapiste. Türkiye'yi yarı açık cezaevine gönderdiler. Onun için hep birlikte mücadele edeceğiz. Şair şiirini yazar bunu terör eylemi olarak görürler, öğrencinin çantasından yumurta çıkar terör silahı, gazetecinin araştırmasını plan olarak görürler. Yedi düvele boyun eğmedik bu hükümete mi boyun eğeceğiz? Ruhumuzu en iyi okuyan Mehmet Akif Ersoy'dur, İstiklal Marşı'dır. Mehmet Akif Ersoy, 'Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım, hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım' diyor."
Kılıçdaroğlu, iktidarın 10 yıldır görev yaptığını, bundan dolayı da mazeretinin olamayacağını iddia ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "10 yılda bu ülkede ne kadar olumsuzluk varsa onun tek sorumlusu vardır, o da bu ülkenin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu ülke yedi düvele, emperyalizme karşı mücadele verdi, düşman ülkelerini kovdu. Ne dedi Mustafa Kemal 'Geldikleri gibi giderler', bunlar da geldikleri gibi gidecekler. CHP'yi diğer partilerden, AKP'den ayıran temel bir fark var, onların beyni dışarda, gövdesi Türkiye'de. Unutmayın bunu, beyni dışarda gövdesi Türkiye'de olan bir partiyle karşı karşıyayız. Bizim beynimiz de burada, elimiz de, ayağımız da. Beyni dışarda olup vücudu Türkiye'de olmak ne demektir? Kürecik'te İsrail kalkanı kurarlar, o kalkanı korumak için 4 milyar dolarlık füzeyi bu milletin parasıyla alacaksın derler. Biz aklımızı, fikrimizi bu ülke için harcıyoruz, bu ülke için çaba harcayacağız. Demokrasi, özgürlük ve adalet denilen üç temel kavrama inancımız sonsuz."
Kavga eden partilerden hesabını sorun
Kavga eden partilerden hesabını sorun
Türkiye'de 30-35 yıldır terör sorunun çözülemediğini, halen şehitlerin geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Çözümü kim üretiyor, CHP. Bütün partilere açık çağrıda bulunduk, 30-35 yıldır bir sorun çözülmüyorsa onun sorumlusu siyasi iktidarlar, partilerdir, bir araya gelelim, oturalım konuşalım. Çözümü kendi özgür irademizle bulmamız ve uygulamamız gerekir. '4 parti neden bir araya gelsin' diyorlar, 4 parti kavga ediyor da bu sorun çözülüyor mu? Biz diyoruz ki 4 parti, arzu ediyorlarsa parlamento dışındaki partiler de gelebilir, bir araya gelelim, Türkiye'nin en temel sorunu konusunda konuşalım, konuşmak ayıp mıdır? Konuşacağız ki anlaşacağız. Kavga üzerine siyaset olmaz. Sizin çocuklarınız ölmüyor, bu ülkenin fakir fukara milletinin çocukları gidip şehit oluyor. Bir araya gelmek, konuşmak, dertleşmek, çay kahve içmek, nasılsın demek, bir arada oturup merhabalaşmak neden bize yabancılaştı, neden birbirimize bu kadar soğuğuz? Gayrimeşru ilişkilerle harcayacak zamanımız yok. Meşru zeminlerde bir araya geleceğiz. Bize verdiğiniz oyların helal olması için ya bu sorunu çözeceğiz ya bu sorunu çözeceğiz. Sürekli kavga eden hükümetleri düşünün, Irak'ı, Libya'yı, Suriye'yi, Mısır'ı düşünün. Yıllar yılı bir araya gelmediler, yıllar yılı vatandaşı tepeden gördüler, vatandaşı ötekileştirdiler. Sonra ne oldu, demokrasi mi geldi oraya? Kavga eden partilerden hesabını sorun."
Okula başlama yaşı
Kılıçdaroğlu, 5 yaşındaki çocukların okula gönderileceğini belirterek, şöyle konuştu: "Öğretmen yok, okul yok, çocuğunun altında bezi alacak kimse yok. Anneler hazırlanın, sizi herhalde Milli Eğitim Bakanlığı'nın kadrolarına alacaklar, böyle beceriksiz bir hükümet olabilir mi? Okullar açılınca göreceksiniz, yeteri kadar tartışılmadı, konuşulmadı, hükümet programında yok, millete sorulmadı. Anneler, babalar, öğretmenler, üniversiteler göz ardı edildi. Ben yaparım, ben çalarım, ben oynarım. Eylül geliyor, buyurun oynayın bakalım, nasıl oynayacaksınız? Ülkenin sorunlarını çözmek için mücadele edeceğiz."
Mitingin ardından Kılıçdaroğlu, madenci bareti takarak madencilerle havaya beyaz güvercin bıraktı. Kılıçdaroğlu'na kentteki bir ressamın yaptığı yağlı boya tablosu hediye edildi.
Mitinge TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, CHP genel başkan yardımcıları ve bazı milletvekilleri de katıldı.