Ukrayna’da Viko markasını satmayan dükkan iş yapamıyor

Türkiye dünya markası çıkaramıyor diyenler için Viko, çok ümit vaat eden bir örnek. Ukrayna, Kazakistan, Kosova, Angola gibi pek çok ülkede pazar lideri olan Viko, elektrik prizi ve anahtarı alanında dünyanın en büyük üretim tesisine sahip.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 


 

Özlem ERMİŞ BEYHAN

İSTANBUL - Dünyanın elektrik priz ve anahtarı üretiminde aynı çatı altında en yüksek kapasiteye sahip tesisi yüzde 100 Türk şirketi Viko’ya ait... Sadece Türkiye pazarının yüzde 50’sine sahip olmakla kalmayan şirket, yurtdışında pek çok pazarın da lideri. Örneğin Ukrayna’da en çok satan marka, Rusya’da ilk 5’te, Balkan ülkeleri, Özbekistan, Türkmenistan pazarları kontrolünde, Angola’da bile en çok satan 2’nci marka... Organik ve inorganik büyüme strtatejisi ile dünyadaki 16’ncı büyük üretici olma konumunu ilk 10’a yükseltmeyi hedefleyen şirketin Genel Müdürü Nusret Kayhan Apaydın, “İhracatımız, ciromuzda yüzde 40 paya ulaştı. Bu giderek artacak. Bugün yurtdışında markamızla çok güçlüyüz. Örneğin Türkiye gibi Ukrayna’da da Viko satmayan elektrikçi dükkanı iş yapamaz” diyor. Şirketin 2013 için ciro hedefi 325 milyon TL’yi aşmak...

Viko Genel Müdürü Apaydın,  Türkiye ekonomisinin görünümünün çok pozitif olduğunun altını çiziyor.
Son 10 yılın kazanan ülkelerinden birinin Türkiye olduğunu belirten Apaydın, “Türkiye hatırı sayılır bir sanayi ülkesi olma yolunda ilerliyor. Alçak gerilim elektrik tesisatı denildiğinde, özellikle anahtar priz ve aksesuarlar olarak baktığımızda bölgenin en önemli üretim üssü haline geldi Türkiye. Bunda elbette Viko olarak bizim de büyük bir rolümüz var” diye konuşuyor. Nusret Kayan Apaydın, sektörün bu yıl yüzde 8-10 civarında bir büyüme göstermesini beklediklerini, Viko’nun ise bunun üzerinde büyüyeceğini vurguluyor. Apaydın, “Mayıstan sonra işlerin daha da açılacağına dair bir beklenti yaygın” açıklaması yapıyor.

Prangaları atarsak ilk 10 mümkün

Viko’nun üretim tesisi işletim sistemi, teknolojisi ve kalite anlayışıyla dünyanın en iyi 3 üretim tesisinden biri olarak kabul ediliyor. Üretim kapasitesi olarak ise alanında yılda 100 milyon adetlik anahtar priz üretimiyle dünyanın tek çatı altındaki en büyük tesisi. Viko gibi global çapta üretim yapan tesislerin artması, Türkiye’nin imalat sanayinde ileri noktalara gitmesinde kilit rol oynayacak. Apaydın, “Biz aslında Türkiye olarak artık kendimizi hep gelişmiş ülkelerle mukayese ediyoruz ve geri olduğumuz  noktalar görüyoruz, bu son derece doğru, ama çevre ülkelere baktığımızda Türkiye çok ileri bir noktada” yorumu yapıyor. Viko’nun vizyonu Türkiye ile paralel: 2023 yılında dünyanın alanında en büyük 10 şirketinden biri haline gelmek. Bu paralelde ciroyu da 750 milyon dolar seviyesine taşımak. Apaydın, Türkiye’nin ilk 10 hedefinin başarılabileceğini düşünüyor: “Bence yaparız. Son 10 yıldaki  gelişmeyi esas alırsak bu büyüme katlanarak artacaktır. Son çözüm süreci devam eder ve Türkiye ayağındaki prangalardan da kurtulursa ben gerçekten dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına gireceğine inanıyorum.”

Viko, global ligde sektöründe 16’ncılıktan ilk 10’a ulaşma yolunda adım adım her yıl neleri yapacağını, stratejilerini belirlemiş. Bu vizyon içinde organik ve inorganik büyüme de söz konusu olabilecek. Örneğin Avrupa’da bu alanda zor durumda olan şirketleri, Türkiye’deki küçük rakipleri satın almak... Apaydın stratejileri içinde önlerine çıkan tüm fırsatları değerlendireceklerini söylüyor. Viko’nun yabancı yatırımcılara hisse satışının söz konusu olduğu basına yansımıştı. Apaydın, “Viko ok gözde bir şirket” diyerek bir ilgi olduğunu doğruluyor ancak halka arz ya da ortaklık anlamında uygun zaman ve uygun koşullar beklendiğini, halen somutlaşmış bir gelişme olmadığını söylüyor.

135 milyon TL ciro 3 yılda 290 milyon TL oldu

Viko 1966 yılında kurulmuş, 1980 yılında ise şu anki ortakları Cahit Durmaz ve Ali Dağbaşı tarafından satın alınıyor. O dönem çok mütevazı büyüklükte olan bu şirket, 500 metrekarelik grup priz üreten atölyeden 8 yıl sonra 5 bin metrekarelik bir tesise geçiliyor. Yine 8 yıl sonra 15 bin metrekarelik tesise geçiliyor. 10 yıl sonra, 2006 yılında ise 50 bin metrekarelik bugünkü tesise geçiliyor. Viko, bileşik olarak her yıl yüzde 25’lere yakın büyüme hızı ile bugüne geliyor. 2009 sonunda 135 milyon lira civarında olan ciro, 2012 sonu itibarıyla 290 milyon liraya çıkmış. Viko Genel Müdürü Apaydın bugün kapasitenin yüzde 80’ini kullandıklarını, Ukrayna ve Rusya gibi çok güçlü oldukları pazarlarda üretime geçmenin planları dahilinde olduğunu anlatıyor. Viko, cirosunun yüzde 40’ını ihracattan elde ediyor. Apaydın ihracatlarının  başlangıcının Laleli piyasasının canlı olduğu günlere dayandığını anlatıyor: “Malum Rusya ve Ukrayna’dan insanlar bavulları ile gelip Türkiye’den ürünleri ülkelerine götürüyordu. Götürdükleri ürünler arasında Viko da vardı. O zaman tanınmaya başlayan marka, 2000’li yıllardan itibaren orada gerekli yapılanmayı tamamladıktan sonra hızla ihracatını artırdı.” Geçen yılki ihracat 62 milyon dolara ulaşılmış. Viko ISO 500 sıralamasında 357’nci, ihracatta ise çok daha yukarıda, 212’nci... Karlılıkta ise 224’üncü. Apaydın 2012 verilerine göre bu sıralamanın daha da yükseleceğini belirtiyor.

Afrika’dan Balkanlara pek çok ülkede lider

Viko 72 ülkeye ihracat yapıyor. En önemli pazarları Rusya ve Ukrayna. Asya, Ortadoğu ve Afrika, daha sonra ise Avrupa geliyor. Türkiye’de yüzde 50 pazar payı ile lider olan Viko, Ukrayna’da yüzde 35 pazar payı ile yine açık ara lider. Rusya’da ilk 5 içinde. Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Gürcistan, Kosova gibi ülkelerde de pazar lideri konumda Viko... Avrupa’ya da ihracat yapıyor, hatta krizde tutarsal olarak ihracat artmış batı ülkelerine... Angola gibi bir Afrika ülkesinde bile pazarın hakimlerinden, bu ülkede alanında en çok satış yapan 2’nci marka. Avrupa kökenli dev uluslararası şirketlerde rekabet ediyor Viko ve pek çok pazarda bu savaşı kazanıyor...

Uzaktan okuma sistemleri şirkete yeni alan yarattı

[PAGE]

 

Uzaktan okuma sistemleri şirkete yeni alan yarattı

Enerjinin verimli kullanılması ile akıllı şehirler ve akıllı şebekeler gündeme oturdu. Viko, bu gelişmeler paralelinde akıllı sayaç ve uzaktan okuma sistemleri alanına da girmiş. 2010 yılından beri kendi tasarımı olan akıllı sayacı üreten Viko, 2011’in sonunda ise uzaktan okuma sistemlerine yatırım yapmış. Apaydın, halihazırda Türkiye’deki bu alanda en büyük projeleri kendilerinin realize ettiğini anlatıyor. Trakya’da 5 bine yakın sayaç uzaktan okuma sistemine geçiriliyor, Fırat ve Çorum bölgesinde 20 bin sayaçlık bir proje var.

Elektronik sayaçlara dönüşüm Türkiye’de bir zorunluluk. Ancak bu alandaki özelleştirmeler, verimliliği ve karlılığı artırmak isteyen şirketlerin bir adım öteye geçerek akıllı ve uzaktan okunan sayaçlara ilgisini artırdı. Apaydın bu sistemin, verimlilikte yüzde 20’ler seviyesinde bir artış getirdiğini anlatıyor. Bu sistem tarife sistemlerine uygun olarak en doğru zamanda elektrik tüketme imkanı sağlıyor tüketiciye. Ayrıca şirketler uzaktan okuma sayesinde hem kayıp kaçağı azaltıyor hem de okuma için bir ekip kurup yönetmek zorunda kalmıyor. Apaydın Viko için önümüzdeki dönemde bu alanın çok önemli bir büyüme alanı olacağını akıllı sayaç ve uzaktan okuma sistemlerinin ihracatı için de çalışma yaptıklarını vurguluyor. Genel Müdür Apaydın, “Akıllı sayaç ve uzaktan okumanın konutlara da yayılması ile önümüzdeki 15 yıl içinde sadece Türkiye için bu pazarın 1.5 milyar dolarlık bir pazar haline geleceğini düşünüyoruz. Bu alanda iddialıyız.
Bina otomasyon sistemleri bizim için çok önemli bir yeni alan” diyor. Bu paralelde ihracatın iç pazarla yüzde 50-50 eşit hale gelmesi projeksiyonu ve lider olunan ülkelerde üretime yönelik yatırımlar Viko’nun projeksiyonları içinde yer alıyor.

Çin’e ekip gönderdik taklitçilerimize önlem alıyoruz

“Çin’den bizim alanımızda bir marka çıkmadı, çünkü bizim işimiz elektriği iletmek olduğu için güven duygusu çok önemli. Fakat Çinliler ne yapıyor, bizim ürünümüzü Viko markası ile kopyalıyor ve belirli pazarlarda satmaya çalışıyor. Bununla gerek o ülkelerde mücadele ediyoruz, gerek bizzat Çin’de bu korsan üretimle mücadele ediyoruz. Bu yıl Çin’de resmi gümrükler, bakanlıklar nezdinde temaslarda bulunarak bu taklit üretimi kaynağında kurutmak için çalışıyoruz.”

İnsan elektriği ile ışığı açan ilk anahtarı üretti

“Viko’nun DNA’sında inovasyon var. Thea markamız lüks segmentte konumlandı. Premium segmentte tüm uluslararası markalar olmasına rağmen Pazar lideriyiz biz. Mavi led ışığın kullanıldığı ürünümüz, dünyaca ünlü bir endüstriyel tasarımcı tarafından geliştirildi. Bir başka ürünümüz ise insanın vücudundaki elektriği kullanarak parmağınızı gezdirerek ışığı açabiliyorsunuz. Dünyada ilk kez biz yaptık bunu. Çok sayıda ödül aldı o da. Son olarak Anadolu Mirası adında yeni bir seri çıkarttık. Anadolu’daki eski sanatların prize ve anahtara yüzde 100 el yapımı olarak yansıması... Biz haftanın bir günü 1 saatini inovasyon saati olarak belirledik. Herkes işini gücünü bırakıp inovatif düşünmeye yönlendiriliyor Viko’da.”

Global bir marka yaratmak bir çiçeği büyütmek gibi...

[PAGE]

 

Global bir marka yaratmak bir çiçeği büyütmek gibi...

“Bizim başarımızın ardında ürünlerimizin kalitesi, güvenilirliği, tasarımı var. Bu işin sırrı doğru olan pek çok şeyi bir arada yapmak. Bir çiçek yetiştirmek gibi. Işık, toprak olacak,
gübre olacak, su olacak. Hepsini yeteri kadar ve vaktinde vereceksiniz. Viko marka haline geldiyse, bu süreci canlı tutmak için yapılan çok kreatif işler var. Örneğin distribütörlerimizle, ürünlerimizi satanlarla kişisel sıcak bir iletişim kuruyoruz. Çok büyük organizasyonlarla farklı ülkelere ziyaretler düzenliyoruz. Bir kampanya sürpriz olarak hanımları ile paylaşılıyor, bir hostes kızımız eşlerine gidip örneğin bir yurtdışı seyahat promosyonunu anlatıyor. Fuarlarda en görkemli stand bizdedir. Ar-Ge merkezi statüsündeyiz. 60’ı aşkın Ar-Ge personelimiz var.”

Suudi Arabistan pazarı gelecek yıl açılacak

Elektrik iletim alanında pek çok ülkenin kullandığı farklı standartlar var. Viko, Avrupa standartlarına uygun üretim yapıyor. Bu durum Amerika standartlarını kullanan ülkelere ihracat yapmasını önlüyor. Bu standarta uygun üretim de yapmak planlarda yok. Ancak Avrupa’da pek çok alanda olduğu gibi ‘farkını’ ortaya koyan İngiltere ve İngiliz standardını kullanan ülkelere yönelik önemli bir adım atılıyor. Viko gelecek yıldan itibaren İngiliz standardına uygun priz ve anahtar üretimine geçmek üzere hazırlık yapıyor. Genel Müdür Apaydın, bu adımın Çin, Hindistan, Suudi Arabistan gibi İngiliz standardını kullanan ülkelere ihracatın önünü açacarak, kendileri için ihracatta önemli bir yeni basamak olacağını vurguluyor...

1 milyon çocuğa enerji verimliliğini öğretecek

Kurumsal sosyal sorumluluk projeleri Viko için çok önemli. Şirket, büyüklüğünün çok ötesinde projelere imza atıyor. Enerji verimliliği alanında en büyük proje onların. Çevre bilincini artırmak için 1 milyon öğrenciye eğitim vermeyi hedefliyor. İstanbul’daki 1500 okulun birer öğretmenine eğitim verilmiş, okullarda kurulan enerji verimliliği kollarında çalışmalar yapılıyor, her gün bir okula Viko Çocuk Tiyatrosu gidiyor ve etkinlikler düzenliyor. Yerel kalkınma projelerine de imza atıyor Viko. Örneğin Sancaktepe’deki İbni Sina İlköğretim Okulu’nun maddi manevi sponsoru. Çizgi film atölyesi bile kurulmuş bu okula. Viko, üretiminin bulunduğu Sancaktepe bölgesinde okuma yazma kursları kuruyor, 250 kadına okuma yazma öğretilmiş. Hedef 1000 kişi. Engelliler için çok güzel bir rehabilitasyon merkezi kurmuş Viko, Meslek Lisesi Memleket Meselesi programına da dahil olmuş.