Uludere tartışması büyüyor

Ülke gündemini işgal eden olayda Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay, muhalefet ile birlikte ABD ve WSJ ardı ardına açıklamalarda bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Türkiye gündemi iki gün önce ABD’li Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde çıkan haber üzerine karıştı. WSJ’de haberinde Uludere’de Türk savaş uçaklarının bombaları ile ölen 34 kişiye dair istihbaratın Amerikan Predatör’lerinden alınan bilgiyle verildiğini öne sürdü. İsmi açıklanmayan bir Pentagon yetkilisine dayandırılan haber Türkiye’de bomba etkisi yarattı.

Haber üzerine Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada "Uludere güneyinde sınır ötesinde meydana gelen olayda, ilk görüntünün ABD İnsansız Hava Aracından (Predatör) verildiği iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır" denildi. Dün akşam yapılan bu açıklamanın ardından haftalık olağan basın buluşmasında soruları yanıtlayan Pentagon Sözcüsü, olayı doğrulamadı ancak yalanlamadı da. Sözcü George Little, istihbarat konusunda yorum yapmayacağım demekle yetinerek Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in temaslarında konunun  gündeme gelip gelmediğini de hatırlamadığını ifade  etti.

Bu iki açıklamanın ardından WSJ haberinin arkasında durarak yeni yayınladığı haberde “Türkiye’nin, patlak veren büyük tepkileri söndürmeyi amaçladığı yorumu yapıldı. Genelkurmay açıklamasının tam metnini yansıtan haberde TSK’nın, Uludere operasyonunun yapılmasına yol açan ilk istihbarat görüntülerinin, Türk insansız hava araçlarınca sağlandığını söyleyerek "ABD’li insansız bir aracın oynadığı rolünü anlatan bir Wall Street Journal haberinin tetiklediği büyük tepkileri durdurmak istedi" diye yazdı.

"Genelkurmay'a güvenmek gerekir"

NATO zirvesi için ABD’ye giderken basının sorularını yanıtlayan Abdullah Gül ise "Bu konularla ilgili tartışmalar var. Bildiğim kadarıyla o gazetede o yazı bu kaygılarla ele alınmış ama daha sonra Türkiye'ye çok daha geniş bir şekilde yer verilmiş. Bu da insansız hava araçlarının, silahlarının zaman zaman yanlışlık yaptığıyla ilgili.  Eğer bununla ilgili gerek hükümetimiz, ilgili kurumlarımız, Genelkurmay Başkanlığımız bir açıklama yaptıysa, kendini bağlayacak şekilde yazılı bir açıklama yaptıysa önce hepimizin buna güvenmesi gerekir” diyerek TSK’nın açıklamasının yanında yer aldı.

Köşe yazarları ve bir çok siyasinin de fikirler öne sürdüğü tartışmada Ana Muhalefet Lideri ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan’a yüklenerek, “Bu olayı konuşmayan bir kişi var. O da sayın Başbakan. Niye konuşmaz? Benim her söylediğime laf yetiştirmeye çalışıyor Sayın Başbakan. Konuşsun bakalım. Nedir olay, gerçek nedir? Bu gerçekleri bilmeye herkesin hakkı var. Genelkurmay açıklama yapıyor. Genelkurmay mı bu ülkeyi yönetiyor? Bu ülkenin Milli Savunma Bakanı yok mu? Bu ülkenin Başbakanı yok mu?'' dedi.

Erdoğan sert çıktı

Kılıçdaroğlu'nun sessiz kalma eleştirilerinin ardında Bulgaristan gezisinde açıklama yapan Erdoğan tartışmaya sert giriş yaptı.  Başbakan haberin yalan olduğunu iddia ettikten sonra, "Genelkurmay Başkanımız kendi alanına giren konunun cevabını vermiştir. Ben Türkiye'yi ana muhalefet partisi CHP'nin idare etmediğini çok iyi biliyorum. İnsansız hava araçları direkt olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin emrinde hareket ederler.

Şu anda Amerika'daki seçimlerde mevcut iktidarı zora düşürme gayretinde olan yayın politikasını, gazete kendisine  gaye edinmişse onu bilemem. Ben bu haberi, mevcut hükümeti zora düşürme gayreti  olarak görüyorum. Zira silahlı kuvvetlerimizin de açıkladığı gibi kendi insansız hava araçlarımızla hareket ederek bu adım atılmıştır. Şu anda gerek idari gerekse adli yargıda süreç devam etmektedir. Konuyla ilgili başka söyleyeceğimiz herhangi bir şey söz konusu değildir'' ifadelerini kullandı.
 



Başbakan Erdoğan bu açıklamadan sonra Varna'da, Bulgaristan BAşbakanı Borisov ve Katar Başbakanı el Tani ile birlikte yaptığı basın toplantısında da Uludere olayına değindi.



VARNA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Amerikan Wall Street Journal gazetesinin Uludere olayına ilişkin iddialarıyla ilgili, "Amerika'da uydurma bir haberi kalkıp da Türkiye'de hükümete veyahut TSK'ya bir bedel ödetme kastıyla hareket edenler veyahut şu anda Amerika'daki seçimler sebebiyle oradaki mevcut iktidarı zora düşürme gayreti içerisinde olan bir yayın politikasını mevcut gazete kendisine gaye edinmişse onu bilemem" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bulgaristan Başkanı Boyko Borisov ve Katar Başbakanı Hamed bin Casim bin Cebr el Tani ile Varna'da Karadeniz kıyısında bulunan Evksinovgrad Sarayı'ndaki görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Erdoğan, ortak basın toplantısında, "Uludere ile ilgili tartışmalara Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Kılıçdaroğlu da katıldı. Cumhurbaşkanı, 'Genelkurmay'a güvenmek zorundayız' dedi. Kılıçdaroğlu ise 'Ülkeyi Genelkurmay mı yönetiyor?' dedi. Bu konuyla ilgili düşünceleriniz nelerdir" şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı:
"Genelkurmay Başkanımız kendi alanına giren konunun cevabını vermiştir. Ben Türkiye'yi ana muhalefet partisi CHP'nin idare etmediğini çok iyi biliyorum. İnsansız hava araçları direkt olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin emrinde hareket ederler. Fakat Amerika'da uydurma bir haberi kalkıp da Türkiye'de hükümete veyahut TSK'ya bir bedel ödetme kastıyla hareket edenler veyahut şu anda Amerika'daki seçimler sebebiyle oradaki mevcut iktidarı zora düşürme gayreti içerisinde olan bir yayın politikasını mevcut gazete kendisine gaye edinmişse onu bilemem. Ben bu haberi mevcut hükümeti bu seçimler öncesinde zora düşürme adımı olarak görüyorum. Zira Silahlı Kuvvetlerimizin de açıkladığı gibi, biz kendi insansız hava araçlarımızla hareket ederek bu adım atılmıştır. Şu anda da gerek idari, gerekse adli yargıda süreç devam etmektedir. Konuyla ilgili başka söyleyeceğimiz herhangi bir şey söz konusu değildir."

Suriye'deki olaylar

Üç dost ülke olarak bir araya geldiklerini anlatan Erdoğan, toplantıda geleceğe yönelik atılacak adımları da görüştüklerini, bu kapsamda Tunca ve Revze üzerindeki dere barajlarla ilgili çalışmaları ele alarak, ilgili bakanları görevlendirdiklerini söyledi.

Bölgenin en önemli konusu ve sorununun Suriye olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu sorunda da düşüncelerimizin örtüştüğünü gördük ve buna yönelik neler yapabiliriz, bunun üzerinde durduk. Zira 10 bini aşkın insan bugüne kadar öldürülmüş vaziyette. Tüm bunlara duyarsız kalmak her şeyden önce insani duygularla alakalı hassas bir konu. Tabii yaralıların ne yazık ki artık hesabını yapamıyoruz" diye konuştu.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in dün bir televizyon kanalında, Türkiye'nin muhaliflere verdiği siyasi destekten duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği belirtilerek, bu konudaki değerlendirmesinin sorulması üzerine şunları söyledi:
"Suriye konusunda Beşşar Esed'in yapmış olduğu açıklamalarla ilgili olarak, tabii şu anda muhalif güçlerin Suriye'deki attıkları adımlarla ilgili bizim hassasiyetimiz devam etmektedir. Bizim aramızda 910 kilometre bir sınır var. Bizim burada olup bitenlere duyarsız kalmamız mümkün değil. El Tani kardeşim de biz de kendileriyle gayet iyi münasebetler içerisinde olan insanlardık, aile hukukumuz vardı, bu denli iyi noktadaydık ama siz eğer halkınıza zulmederseniz o zaman da biz sizin yanınızda olamayız. Eğer bu zulüm olmamış olsaydı bugün süreç yine aynı şekilde devam ediyor olacaktı ama düşünün ki 10 binin üzerinde insan öldürülüyor. Sokakların arasında tanklar var, toplar var. Bu insanlar öldürülüyor. Burada kalkıp 'Beşşar, iyi yapıyorsun' diyemeyiz. Buna kimsenin hakkı yok. Dünyada İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne hemen hemen bütün ülkeler imzasını koymuş ve biz bu uluslararası hukuku bir kenara mı koyacağız? İnsan hakları noktasında oluşan hukuku bir kenara mı koyacağız? Şu anda uluslararası hukuktan tamamen uzak, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne tamamen ters bir zulüm Suriye'de cereyan etmektedir ve bu konuda bizler orada mazlumların yanında yer almaya devam edeceğiz, elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Bunu da Beşşar'ın böyle bilmesini özellikle ifade ediyoruz. Yani Beşşar şöyle demiş, böyle demiş bunu hiç düşünmemize gerek yok ve halkın iradesi karşısında Beşşar'ın dayanamayacağını ben yine çok açık net bugün Bulgaristan'dan da söylüyorum. Çünkü er veya geç halk ne derse o olacaktır."

Bulgaristan Başbakanı Borisov

Bulgaristan Başbakanı Borisov da basın toplantısında konuk başbakanlara ziyaretlerinden dolayı teşekkür ederek, "Katar Başbakanı el Tani'nin ziyaretine eşlik ettiği, aramızda olduğu için sevgili dostum Erdoğan'a da ayrıca teşekkürler ediyorum" dedi.

Görüşmede alt ve üst yapı projeleri, ziraat ve bölgesel kalkınma konularının ele alındığını, Suriye'de yaşanan gelişmelerin de gündeme geldiğini anlatan Borisov, düzenlenen yüksek düzeyli toplantıların Bulgaristan'ın yararına olacağına inandığını dile getirdi.

Katar'ın Bulgaristan'a yapacağı yatırım ve desteklerin Bulgar halkını mutlu ettiğini ifade eden Borisov, "Bulgaristan'da son derece yüksek bir etnik hoşgörü var. Bulgarlar, Türk dostlarıyla uzun yıllardır iyi ilişkiler içerisindeler ve bu dostluğa şimdi Katar da katıldı" diye konuştu.

Bulgaristan Başbakanı Borisov, Katar'ın Bulgaristan'da milyarlarca dolar ve avro yatırım yapmayı planladığına işaret ederek, Bulgaristan'daki istikrarın yabancı yatırımcıları ülkeye çektiğini, istikrar olmayan bir ülkeye yatırımcıların da gelmek istemeyeceğini söyledi.

Görüşmede Tuna Nehri üzerinde gerçekleştirilen projelerin ele alındığını, bu projelerle ilgili olarak Romanya ile de görüşeceklerini belirten Borisov, yapılacak projeler için Katar, Bulgar ve Türklerden oluşan ortak bir şirket kurulabileceğini, kurulacak şirketin de projenin uygulamasını yürüteceğini belirtti.

Borisov, görüşmede ayrıca Varna-Burgaz-İstanbul arasında yapımı planlanan otoyol, Türkiye'den doğalgaz sevkiyatı ve Güney Akım Projesi'nin de görüşmede geniş kapsamlı olarak ele alındığını anlattı.

Türkiye'den kritik durumlarda doğalgaz tedarik edeceklerini, Katar'ın da doğalgaz konusunda kendilerine yardımcı olacağını vurgulayan Borisov, "Bugün ele alınan konuların, planlanan yatırımların önümüzdeki yıllarda olumlu sonuçlarını göreceğiz. Yapılacak yatırımlar ülkelerimize ve bölgeye büyük katkı sağlayacaktır" dedi.

Bulgaristan Başbakanı Borisov, bölgesel konularda Rusya ile de görüş alışverişinde bulunduklarına işaret ederek, "Bulgaristan'ın Rusya ile ilişkilerini geliştirmesine gerek olmadığını söyleyen herkese, bu konuda tekrar düşünmelerini tavsiye ediyorum. İstikrarlı atılacak adımlar Rusya ve Bulgaristan'ın çıkarları içindir" diye konuştu.

Katar Başbakanı

Katar Başbakanı Hamed bin Casim bin Cebr el Tani de Başbakan Erdoğan ile bir araya gelmenin çok büyük bir fırsat olduğunu dile getirerek, görüşmede Türkiye, Katar ve Bulgaristan'ın birlikte neler başarabileceklerini değerlendirdiklerini ve çok ciddi konuların ele alındığını belirtti.

Türkiye'yi Avrupa ve Ortadoğu arasında bir köprü olarak gördüklerini, Türkiye'den sonra da Avrupa'ya açılan kapının Bulgaristan olduğunu vurgulayan el Tani, üç ülke ve bölge için gerekli yatırım konularının değerlendirildiğini söyledi.

Suriye'de yaşanan olaylara karşı da gösterilen sabrın bir sınırı olması gerektiğine işaret eden el Tani, "Suriye yönetimi iki yüzlü davranıyor. Bir tarafta Annan ile görüşülüp, diğer tarafta kendi insanlarını öldürmek doğru değil. Kısa vadede Annan planı uygulanmalı ve akan kan durdurulmalıdır" diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir