'Umut Davası'nda yeniden yargılama kararı

Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülmesinin de arasında bulunduğu birçok olayı kapsayan Umut Davası'nda mahkeme yargılamanın yenilenmesine karar verdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülmesinin de arasında bulunduğu birçok olayı kapsayan Umut Davası'nı karara bağlayan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın hükümlülerinden Hasan Kılıç, Mehmet Şahin, Yusuf Karakuş, Recep Aydın ve Mehmet Ali Tekin yönünden yargılamanın yenilenmesini kararlaştırdı.

Kararda, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, Tekin ve Kılıç'ı "terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçundan 12 yıl 6'şar ay; Karakuş, Şahin ve Aydın'ı "terör örgütü üyesi olmak" suçlarından 6 yıl 3'er ay hapse çarptırdığı, cezaların temyizde onanarak kesinleştiği anımsatıldı.

Sanık avukatlarının, geçen haftalarda dilekçeyle müvekkilleri yönünden yargılamanın yenilenmesi ve infazın durdurulmasını talep ettikleri bildirilen kararda, Anayasa Mahkemesinin 8 Aralık 2016'daki kararında hükümlüler Kılıç, Karakuş ve Şahin'in avukatlarının başvurusuyla ilgili "müdafi hakkından yararlanma hakkıyla bağlantılı olarak hakkaniyete uygun yargılama hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna" ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine hükmettiği belirtildi.

Görüşü sorulan cumhuriyet savcısının, Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedenleri" başlıklı 311. maddesindeki yasal nedenler oluştuğundan yeniden yargılama ve infazın durdurulması isteklerinin kabulüne, infaz başlamadıysa infazın geri bırakılmasına karar verilmesini istediğine yer verilen kararda, mahkemenin yaptığı değerlendirme sonucunda Anayasa Mahkemesinin hak ihlali belirlemesi karşısında, beş sanık yönünden yargılamanın yenilenmesi ve infazın durdurulması kararı verildiği bildirildi.

Davanın geçmişi

Mahkeme; Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok cinayetlerinin de arasında olduğu çok sayıda olayı kapsayan "Umut" operasyonuna ilişkin açılan ve Yargıtayın bozma kararından sonra tekrar görülen davada 3 sanığı "yasadışı Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu" örgütünü kurmak ve yönetmek suçundan 12 yıl 6'şar ay, 5 sanığı ise aynı örgüte üyelikten 6 yıl 3'er ay hapse mahkum etmişti.

Sanıklardan Mehmet Ali Tekin, Hasan Kılıç ve Ekrem Baytap, "silahlı suç örgütü kurma ve yönetme" eylemlerinden 15'er yıl hapis cezasına mahkum olmuş, iyi halleri nedeniyle cezaları 12 yıl 6'şar aya indirilmişti.

Sanıklar Abdulhamit Çelik, Fatih Aydın, Yusuf Karakuş, Mehmet Şahin ve Recep Aydın da "silahlı suç örgütü üyesi olmak" suçundan 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırılmış ve cezaları iyi halleri dikkate alınarak 6 yıl 3'er ay olarak belirlenmişti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi de mahkemenin kararını onamıştı.

Karardan

Kararda, "Tevhid Selam Kudüs Ordusu Örgütü"nün, 1988-1999 arasında Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülmesi olaylarının da arasında bulunduğu 18 ayrı saldırıyı, "İslami Hareket Örgütü"nün ise Çetin Emeç ve Turan Dursun'un öldürülmesi olaylarının da aralarında bulunduğu 1990-1994 arasındaki 5 olayı gerçekleştirdiğinin tespit edildiği belirtilmişti.

Bu örgütlerin silahlı terör örgütü niteliğinde olduğu ifade edilen kararda, sanıkların terör örgütlerinin üyesi ve yöneticisi oldukları, İran'da Kudüs Ordusu ve İran gizli servisi Sawama ile bağlantıya geçip örgütsel görüşmeler yaptıkları, İran'da örgütün amaçları doğrultusunda siyasi ve askeri eğitim aldıkları, istihbarat çalışmaları yaptıkları, silah ve patlayıcı madde temin etmek gibi faaliyetlerde bulundukları kaydedilmiş ve sanıklar hakkında verilen hükümlerde isabetsizlik görülmediğinden yerel mahkeme kararının oy birliğiyle onanmasına karar verildiği bildirilmişti.

Anayasa Mahkemesinin kararı

Hükümlülerden Hasan Kılıç, Yusuf Karakuş ve Mehmet Şahin'in avukatları, Anayasa Mahkemesine, soruşturma ve yargılama sırasında "kişi hürriyeti ve güvenliği" hakkı ile "adil yargılanma" haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle başvuruda bulunmuşlardı.

Yüksek mahkeme, "Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılama hakkı kapsamında hakkaniyete uygun ve makul sürede yargılanma haklarının" ihlal edildiğine hükmetmişti.

Hükümlülerden Şahin ve Karakuş'un avukatı Dr. Murat Sadak, AA'ya yaptığı açıklamada, müvekkillerinin cezalarını tamamlayarak, geçen yıllarda tahliye edildiklerini, Mehmet Ali Tekin'in de birkaç gün önce tahliye olduğunu ifade etti.

Avukat Mehmet Ener de müvekkili Recep Aydın'ın, infazın durdurulması kararının ardından cezaevinden çıktığını bildirdi.

Bu konularda ilginizi çekebilir