Ünal: Gül'ün risk almayan tutumu üzücü
AK Parti Sözcüsü Ünal, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü, "konforlu bir alanda ve steril bir pozisyonda" durmakla eleştirirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yol arkadaşlarından kolay kolay vazgeçmeyeceğini ancak Gül'ün risk almayan tutumunun üzücü olduğunu belirtti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
CNNTürk'te soruları yanıtlayan Ünal'a, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 696 sayılı KHK'ya ilişkin ifadeleri anımsatıldı ve "AK Parti'nin en üst düzey kurucularından, Cumhurbaşkanlığı yapmış bir isimden gelen eleştiri neden otomatikman AK Parti'ye yönelik bir tavır olarak adlandırıldı ve siz cidden muhalefetin ortak adayı olacağını düşünüyor musunuz?" sorusu yöneltildi.
"Her şeyden önce Sayın Abdullah Gül, Cumhurbaşkanımızın yol arkadaşıdır. Kurucu değildir, bu arada 'kurucu' dediniz, AK Parti'nin kurucularından değil, kurucu milletvekillerindendir. Yani kurucular kurulu üyesidir." diyen Ünal uzun değerlendirmesinde şunları söyledi:
"Burada bizim altını çizdiğimiz şey şu, AK Parti'liler birbirleriyle medya üzerinden konuşmazlar. AK Parti partilerden bir parti değildir, bir millet hareketidir. Kendi içinde ilkeleri vardır, kurullarında istişareye çok önem verir. Hele hele Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'la Sayın Abdullah Gül'ün özel bir hukuku vardır. Kaldı ki Sayın Cumhurbaşkanımız da yol arkadaşlarından kolay kolay vazgeçmez, yolunu kolay kolay ayırmaz.
"Risk almadan steril bir söylem"
Sayın Gül halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanı değildi. Dolayısıyla anayasanın amir hükmü gereği daha önceki cumhurbaşkanları gibi 7 yıl boyunca tarafsız bir pozisyonda kalmış olmasını anlayabilirim ama cumhurbaşkanlığından ayrıldıktan sonraki olaylara baktığımızda, Sayın Abdullah Gül'ün, 11. Cumhurbaşkanı'nın belli meselelerde kenarda durması ve kenarda durup, hiçbir risk almadan daha steril bir söylemle konuşması kendi tercihidir.
"Konforlu alanı terk etmeyip..."
Cumhurbaşkanı Erdoğan her kavganın içerisinde, her riski sonuna kadar aldı ve bu mücadeleyi de Türkiye'yi ayakta tutmak, çıkarlarını korumak için verdi. Bu mücadele esnasında siz hiçbir açıklama yapmıyorsunuz ve bu meselede bir açıklama yapıyorsunuz. Kaldı ki yaptığınız açıklama, herhangi bir açıklama. Hani şöyle bir öneri ortaya koyabilirsiniz, bir bakış açısı sunabilirsiniz, bir çözüm ortaya koyabilirsiniz ve bu çok kıymetli bir düşüncedir ve bunu da medya üzerinden paylaşabilirsiniz. Hadi medya üzerinden konuşmuyoruz ama siz bakış açınızı, kavrayışınızı, çözüm önerinizi çok güçlü bir dille bir öneri olarak paylaşabilirsiniz. Diyorsunuz ki 'muğlak', eğer muğlaklığı konuşacaksak çok muğlaklık var konuşacağımız. Yani ilişkiler açısından, pozisyon alma açısından, risk alma açısından, o konforlu alanı terk etmeyip o steril pozisyonda kalma açısından muğlaklık. Biz bunları konuşmuyoruz.
"Yoıl arkadaşlarından kolay kolay vazgeçmez"
Dolayısıyla burada güçlü bir siyasi aktör olarak, AK Parti'nin önemli aktörlerinden biri olarak tabii ki taban Abdullah Gül'ü de o riski alan aktörlerden birisi olarak görmek istiyor. İşte üzücü olan, Cumhurbaşkanımızın 'üzüldüm' dediği şey budur. Kaldı ki Cumhurbaşkanımızın doğrudan Sayın Abdullah Gül'ü hedef alan bir açıklaması da zaten söz konusu değil. Sayın Cumhurbaşkanımız da yol arkadaşlarıyla öyle kolay kolay sorun yaşamaz ve yol arkadaşlarından da öyle kolay kolay vazgeçmez. Abdullah Gül'le Recep Tayyip Erdoğan arasındaki hukuk da öyle hemen zarar görecek, kolay incinecek bir hukuk değildir.
"AK Partili görmekle ilgili endişemiz ortaya çıkar"
Sayın Abdullah Gül'le ilgili bahiste üzücü olan şey şu, biz 'AK Partililer birbirleriyle medya üzerinden konuşmaz' diyoruz. Yani biz burada Sayın Abdullah Gül'ün eleştiri hakkına ya da ifade özgürlüğüne dönük bir şey söylemiyoruz. Eğer bizimle medya üzerinden konuşacaksa, o zaman bizim onu AK Partili görmekle ilgili bir endişemiz ortaya çıkar. Yani bu defa bizi eleştiren, bizimle ilgili ifade özgürlüğünü kullanan insanlara hangi hoşgörü ve toleransı gösteriyoruz, hangi mesafeyi koyuyorsak, bu defa ona karşı da aynı mesafeyi koyarız.
(Parti, Abdullah Gül'ü artık tam AK Partili olarak görmüyor mu? Tabanda bir tepki olduğunu düşünüyor musunuz?) Benim bu konuştuklarım daha çok tabandan gelen. Şunu da kabul etmiyoruz, birilerinin sosyal medyada Sayın Abdullah Gül'e dönük çirkin, kabul edilemez bir takım ifadeleri, kullandıkları dili de kabul etmiyoruz. Çünkü bizim AK Parti olarak dilimiz, siyasi söylemimiz bellidir. Biz bir meseleyi konuşurken, şahsiyet üzerinden konuşmayız. Bir meseleyi konuşurken, eylem, davranış, söylem üzerinden konuşuruz.
"Kenarda duran, risk almayan..."
Tabanda böyle bir şey var. Yani kenarda duran, risk almayan ve tam da Recep Tayyip Erdoğan kavganın ortasındayken, şimdi eğer biz yol arkadaşıysak bu kavgayı beraber vereceğiz. Yani eğer AK Parti partilerden bir parti değil, bir millet hareketiyse ve Sayın Abdullah Gül'ün ofisinden yapılan açıklama da, 'AK Parti'nin kuruluş ilkelerinden olan ifade özgürlüğüne saygı çerçevesinde açıklamalarıma devam edeceğim' ifadesi kullanılmış. Biz Sayın Abdullah Gül'ün ifade özgürlüğü çerçevesinde açıklamalarına devam etmesine dönük bir şey demiyoruz. Biz sadece şunu söylüyoruz, diyoruz ki eğer AK Parti davasına, hareketine, AK Parti'nin verdiği bu millet mücadelesine omuz verecekse, her AK Parti'li bir nefer olarak bu neferlerden bir tanesi de Abdullah Gül'dür diye düşünüyoruz."
Büyük zamlar yok
"Büyük zamlar geliyor mu?" sorusuna yanıt veren Ünal, "Büyük zamlar gelmiyor. Gerekli düzenlemeler açıkçası yapılıyor ama şunu söyleyebilirim, 2018 yılı 2017'den daha güzel olacak; bundan emin olabilirsiniz." dedi.
İran'daki protestolar ve bölgede yaşananlara ilişkin de değerlendirmede bulunan Ünal, "Siz bazı sorunlar yaşıyorsanız, yaşadığınız sorunlar aslında rakipleriniz tarafından kaçınılmaz olarak bir rekabet avantajına dönüştürülüyor. Onlar tarafından maniple ediliyor" şeklinde açıklamada bulundu.