Uzmanlar yorumladı
Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç
"Turizm gelirlerindeki daralmanın devam ediyor olması dikkat çekici ve olumsuz"
İSTANBUL - Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altısaç ödemeler dengesi verileriyle ilgili olarak, turizm gelirlerindeki daralmanın devam ediyor olmasının dikkat çekici ve olumsuz olduğunu kaydetti.
Türkiye Cumhuriyet merkez Bankası tarafından açıklanan temmuz ayı ödemeler dengesi verilerini değerlendiren Altınsaç, cari açığın 4 milyar dolar olan beklentilerine paralel 3,9 milyar dolar olduğunu, yıllık rakamın da önceki 63 milyar dolardan (GSYH yüzde 8.1) 61,4 milyar dolara düştüğünü (GSYH yüzde 7.9) kaydetti.
Yıl sonu için 55 milyar dolar (GSYH yüzde 6.7) olan beklentilerini koruduklarını belirten Altınsaç, turizm gelirlerindeki daralmanın devam ediyor olması için ise dikkat çekici ve olumsuz ifadesini kullandı.
Altınsaç, değerlendirmesine şöyle devam etti:
"Son dönemde ihracat performansı da arzu edildiği gibi gitmiyor. Bu cari açık açısından olumsuz olmakla beraber esas dominant faktörün iç talepteki gidişat ve ithalat talebi olduğunu düşünüyoruz. Büyümeye ilişkin olumsuz görüşümüzü koruyoruz. Dolayısıyla ithalat talebinin daha da olumsuza döneceğini düşünüyoruz ve bu da cari açıktaki düşüşün devamı anlamına geliyor. Temmuz itibariyle cari açığın yüzde 85'i enerji kaynaklı. Aylık bazda Türkiye son iki aydır enerji dışı cari açıkta fazla veriyor. 12 aylık enerji dışı cari açık ise ekonomideki hızlı yavaşlamayla yılbaşındaki 30 milyar dolar seviyesinden 10.4 milyar dolara gerilemiş durumda."
Eti Yatırım Araştırma ve Kurumsal Finansman Müdürü Adem Özen
[PAGE]Eti Yatırım Araştırma ve Kurumsal Finansman Müdürü Adem Özen
"Yıl sonu cari açık beklentimiz 60 milyar dolar"
Eti Yatırım Araştırma ve Kurumsal Finansman Müdürü Adem Özen, yıl sonu cari açık beklentilerinin 60 milyar dolar olduğunu söyledi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası temmuz ayı ödemeler dengesi verilerini değerlendiren Özen, cari açığın beklentilerden daha düşük bir artış gösterdiğini belirtti.
Temmuz ayında cari açığın 3,9 milyar dolar ile 4,1 milyar dolar olan beklentilerinin altında geldiğini belirten Özen, Merkez Bankası'nın yıl sonu hedefi olan 65,4 milyar dolarlık açığın altında gerçekleşmesinin neredeyse kesin olduğunu dile getirdi.
Açıklanan son verilerin ardından kendi yıl sonu cari açık beklentilerinin 60 milyar dolar olduğunu kaydeden Özen, sözlerine şöyle devam etti:
"Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin not değerlendirmesi ile ilgili olarak izlediklerini açıkladıkları 3 ekonomik göstergeden biri olan cari açık verisinin artışındaki yavaşlama piyasalarda olumlu algı yaratacaktır. Bununla birlikte halen yıl sonunda tahminen 60 milyar dolar civarında bir cari açık verecek olmamız ve dün açıklanan büyüme verilerinin de beklentilerden düşük gelmesi dikkate alındığında cari açık verisindeki olumlu gelişmenin piyasalara etkisini sınırlayacağını düşünüyoruz."
Özen ayrıca dün açıklanan büyüme verisi sonrasında Merkez Bankası'na yönelik piyasalara hareket getirecek ve büyümeye destek verecek adımları atması yönünde beklentinin de attığına dikkati çekerek, bu yönde adımların atılması durumunda ise ithalatla büyüyen bir ülke olan Türkiye için cari açığın tekrar yükselişe geçebileceğine işaret etti.
T-Bank Başekonomisti Veyis Fertekligil
[PAGE]T-Bank Başekonomisti Veyis Fertekligil
"Petrol fiyatlarındaki son çıkış eğiliminin sürmesi ithalatta artışa yol açacağından bundan sonraki
dönem için en büyük riski oluşturmakta"
T-Bank Başekonomisti Veyis Fertekligil, "Petrol fiyatlarındaki son çıkış eğiliminin sürmesi ithalatta artışa yol açacağından bundan sonraki dönem için en büyük riski oluşturmakta" dedi.
Merkez Bankası tarafından açıklanan temmuz ayı ödemeler dengesi verilerine ilişkin değerlendirmede bulunan Fertekligil, cari işlemler açığındaki düzelmenin beklentilere paralel olarak sürdüğünü söyledi.
Temmuz ayında açığın 3,86 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirten Fertekligil, kümülatif açığın ise 61,4 milyar dolara indiğini, bu durumun temel nedenlerinin ise ekonomik büyümedeki yavaşlama ve dış ticaret açığındaki daralma olduğunu, bu durumun büyüme verilerinden de görülebildiğini söyledi.
Türkiye'de büyümenin düştüğü zamanlarda cari açığın da gerilediğinin görüldüğünü belirten Fertekligil, ekonominin bundan sonraki dönemlerde de hızlanması pek mümkün olmadığını, bu nedenle cari işlemler açığındaki daralmanın devam etmesinin beklenebileceğini kaydetti.
Petrol fiyatlarındaki son çıkış eğiliminin sürmesinin ithalatta artışa yol açacağını ve bundan sonraki dönem içinde en büyük riski oluşturacağına dikkati çeken Fertekligil, şunları kaydetti:
"Mevcut durumun devamı halinde cari işlemler açığının yıl sonu itibariyle 60-62 milyar dolar seviyesine doğru gerilediğini görmek mümkün olacak. Ödemeler dengesinin finansman tarafında ise net doğrudan yatırımların biraz gerilediğini görmekteyiz. Açığın büyük bölümü portföy yatırımları ile banka ve şirketlerin getirdiği kredi ve fonlarla karşılanmakta. Net hata ve noksan kaleminde azalma eğilimi devam ederken, son Merkez Bankası düzenlemelerinin de etkisiyle rezervlerde artış görülüyor
ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren
[PAGE]
ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren
"12 aylık birikimli açık düşüş eğilimini koruyarak 61,4 milyar dolarla Mart 2011'den bu yana en düşük seviyesine geriledi"
ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren, temmuz ayında cari açığını 3,9 milyar dolar ile piyasa beklentisine yakın gerçekleştiğini, 12 aylık birikimli açığın düşüş eğilimini koruyarak 61,4 milyarla Mart 2011'den bu yana en düşük seviyesine gerilediğini söyledi.
Merkez Bankası tarafından açıklanan temmuz ayı ödemeler dengesi verilerine ilişkin değerlendirmede bulunan Dağdeviren, cari dengenin en önemli kalemini oluşturan ve ekonomik aktivitedeki yavaşlamaya paralel hızla gerileyen dış ticaret açığının önceki yılın aynı dönemine göre temmuz ayında da cari açıktaki düşüşte belirleyici olduğunu kaydetti.
Sermaye girişlerinin kısa ve uzun vade kompozisyonu incelendiğinde ise kısa vadeli girişlerinin ağırlığının devam ettiğini kaydeden Dağdeviren, temmuzda özellikle bono piyasasına 5,2 milyar dolarlık girişin de katkısıyla ağırlığının biraz daha arttığını belirtti.
Haziranda güçlü bir seyir izleyen uzun vadeli sermaye girişlerinin temmuzda Hazine'nin yurt dışı borç ödemesi ve şirketler kesiminin kredi geri ödemeleri nedeniyle negatife döndüğünü ifade eden Dağdeviren, "En önemli uzun vadeli finansman kalemlerinden olan net doğrudan yatırımlar ise haziranda 1,9 milyar dolarlık güçlü bir girişin ardından temmuzda 473 milyon dolarla son dönemdeki aylık giriş ortalamasının altında kaldı" dedi.
Portföy ve bankalar kanalıyla gerçekleşen kısa vadeli girişlerle birlikte rezervlerin artıyor olmasının global risk iştahına bağlı kırılganlığı dengelemekte olduğunu belirten Dağdeviren, borç çevrim oranları açısından reel sektörün uzun vadeli borç çevrim oranının temmuzda yüzde 67 ile Haziran 2010'dan bu yana en düşük düzeye geldiğini, son 12 aylık dönemde yüzde 105 olduğunu, bankaların uzun vadeli borç çevrim oranının da 12 aylık verilere göre yüzde 133 düzeyinde bulunduğunu kaydetti.
Temmuz verilerinin ardından yılın kalan döneminde cari açıktaki iyileşmenin ivme kaybedeceğini ve stabilize olacağını düşündüklerini belirten Dağdeviren, şu değerlendirmede bulundu:
"Finansman tarafında ise, uzun vadeli kaynak girişinde temmuzda gözlenen düşüşün kalıcı olmayacağını, son dönemde güçlenen kısa vadeli kaynak girişlerinin ise rezerv artışı ile birlikte gerçekleşmeye devam ettikçe global risk iştahına bağlı kırılganlığın yaratabileceği olası tedirginliklerin azalacağını tahmin ediyoruz."
Trusted Sources Türkiye Ekonomisti Şevin Ekinci
[PAGE]
Trusted Sources Türkiye Ekonomisti Şevin Ekinci
"Temmuz ayı mevsimsel olarak cari işlemler açığının düşük geldiği bir ay. İhracat performansı açısından ise temmuz yılın en iyi ikinci ayı"
İSTANBUL - Trusted Sources Türkiye ve EMEA Bölgesi Analisti ve Ekonomisti Şevin Ekinci, temmuz ayının sezonsal olarak cari işlemler açığının düşük geldiği, ihracat performansı açısından ise yılın en iyi ikinci ayı olduğunu söyledi.
Merkez Bankası tarafından açıklanan temmuz ayı ödemeler dengesi verileriyle ilgili görüşlerini aktaran Ekinci, "Temmuz ayı sezonsal olarak cari işlemler açığının düşük geldiği bir ay. İhracat performansı açısından ise temmuz ayı yılın en iyi ikinci ayı. TÜİK tarafından açıklanan görece düşük temmuz ayı ihracatına rağmen, cari açığın sadece 3,9 milyar dolar civarında kalması olumlu" dedi.
Bunun arkasındaki sebeplerin, uzun zamandır devam eden altın ihracatının olumlu etkisi ve hizmetler sektöründeki iyileşme olduğunu ifade eden Ekinci, "Piyasa analistleri için önemli olanın bu açığın nasıl finanse edildiğidir" diyerek, şunları kaydetti:
"Burada rahatsız edici bir tablo olduğunu düşünüyorum; daha çok kısa vadeli sermaye girişlerine dayanan bir finansman profili var. Özellikle bonolara doğrudan yatırımlar ciddi şekilde azalmış. Temmuz ayında sadece 470 milyon dolarlık bir net giriş olmuş."
Eylül ayından itibaren baz etkisinin cari işlemler dengesinin lehine olmayacağını, bu yüzden de ileride cari açık konusunda bugün olduğu kadar iyi yorumlar alınacağını düşünmediğini dile getiren Ekinci, "Halihazırda hala Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 8,5'ine denk gelen bir açık gelişmekte olan her ülke için rahatsızlık verici" ifadesini kullandı.
ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca
"Ekonomik performans düştüğü için düşüyor"
Merkez Bankası tarafından açıklanan temmuz ayı ödemeler dengesi verilerine ilişkin değerlendirmede bulunan Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca, uzun zaman ekonomimin en kırılgan tarafının cari açık olduğunu ifade ettiklerini hatırlattı.
Koca, cari açığın Türkiye ekonomisi ciddi anlamda büyüme trendini sürdürürken ortaya çıkan bir manzara olduğunu, ancak belirli bir zamandır düşmeye devam ettiğini ifade etti.
En son açıklanan Temmuz rakamlarına göre 2012'nin 7 aylık cari açığının 34,4 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirten Koca, "Bu rakam geçen yıllın aynı dönemine göre 15.7 milyar dolar daha azdır. Geçen yılın ocak-temmuz döneminde cari açığımız 50.2 milyar dolar civarındaydı" diye konuştu.
ASKON Başkanı Koca, şunları kaydetti:
"Halen ülke olarak yakalayamadığımız avantaj, cari açığı üreten mekanizmaları ortadan kaldırmak, diğer bir adıyla yapısal dönüşümü sağlamaktır. Bu açığın önemli bir kısmının enerji açığı olduğu malumdur. Ancak katma değer hesabıyla üretim reformunu gerçekleştiremezsek bu sorunu çözme şansımızı olamayacak. Yani ara mal üretimini iyi hesaplarla yerli olarak gerçekleştirmeliyiz."
Konunun çözümü için son teşviklerin devreye alındığını ancak, bunların da henüz beklenen etkiyi yapamadığını öne süren Koca, "Ekonomi yönetiminin bu iş için seferberlik ilan etmesini ve özelikle kamu alımları konusunda tam bir disipline ihtiyaç var. Bu çok önemli. Kamu eğer yerli malına angaje olursa bu işin arkası çok daha kolay gelecektir. Yerli rekabet yabancı kaliteyi yakalamamıza sebep olacak bir seviyeye geldik artık. Eski sorunlar yok. Onun için farklı düşünebiliriz. Şimdi cari açık düşüyor ama ne tarafa düşüyor. Ekonomik performans düştüğü için düşüyor. Yarın büyüme trendi arttığında yeniden yükselecektir. Önemli olan konunun kalıcı olarak çözüme kavuşturulmasıdır. Yani henüz istediğimiz gibi, istediğimiz tarafa düşmüyor" değerlendirmesini yaptı.