Varlık Barışı'nda bilinenler ve bilinmeyenler

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mustafa TAN / Gelirler Kontrolörü

Değerli okurlar son günlerde kamuoyunda bilinen adıyla Varlık Barışı Kanunu uygulaması gündemde. Mükelleflere, bu kanun hükümlerinden faydalanmaları için çağrılar yapılıyor. Kanundan faydalanma konusunda ise mükelleflerin istekli olduğu ancak avantajları noktasında bazı tereddütlerin olduğu dikkati çeken önemli bir husus. Bu yazımızda Varlık Barışı uygulamasından faydalanma ile ilgili olarak yaşanan bazı tereddütlere ışık tutmaya çalışacağım.

Son gün ne zaman?

Varlık Barışı'ndan faydalanma süresinin son günü 30 Eylül 2009 tarihidir. Yasa metninde 30 Eylül 2009 tarihine kadar ibaresi kullanılmıştır. Son günün 29 Eylül 2009 olarak algılanması da söz konusudur. Ancak, vergilendirmede sürelerin hesabı Vergi Usul Kanunu'na göre değerlendirilecektir. Vergi Usul Kanunu'nda ise "Sonu belli bir gün ile tayin edilen sürelerde, süre o günün tatil saatinde biter" denmiştir. (VUK Md. 18) Bu çerçevede son günü belli edilmiş bir uygulamada son gün süreye dahildir. İdari düzenlemelerde bu hususun açıklanmasının uygulamada yaşanan tereddütleri gidermeye yönelik olduğu düşüncesindeyiz.

Başvuru süresini üç ay uzatma konusunda Bakanlar Kurulu'nun yetkisi mevcut olup, sürenin uzatılacağı konusunda beklentiler yüksektir.

Bankadaki para çekilebilir mi?

Mükelleflerde beyan edilip bankaya yatırılan paraların kullanımı hususunda yoğun tereddüt yaşanmaktadır. Yasanın amaçlarından biri de işletmelerin finansman yapılarını güçlendirmektedir. Bu nedenle bankaya yatırılan paraların kanuni defter kayıtlarına alındıktan sonra ticari veya mesleki faaliyetlerde kullanılmasında yasal bir engel bulunmamaktadır. Bilanço pasifinde yer alan özel fon hesabı ise sermayeye ilave dışında işletmeden çekilemeyecektir. Ancak şirketler açısından yurtiçi kaynaklı beyanlarda bildirim tarihinden itibaren 6 ay içinde sermayeye ilave işleminin yapılması zorunluluğu unutulmamalıdır. Şahıs işletmelerinde ise herhangi bir şart bulunmuyor.

Beyan edilen taşınmazlar satılabilir mi?

Varlık Barışı kapsamında taşınmazların da beyan edilmesi ve işletme kayıtlarına alınması mümkün. Taşınmazlar için banka hesabı açılma zorunluluğu bulunmuyor. İşletme aktifine kaydedilen taşınmazların rayiç değeri pasifte de özel fon hesabına alınacaktır. Bu fon sermayeye ilave dışında işletmeden çekilemeyecektir. Yurtiçi kaynaklı taşınmazlarda da 6 aylık sermayeye ilave edilme süresinin olduğu unutulmamalıdır.

İşletme aktifine kaydedilen bu taşınmazlar üzerinden amortisman ayrılamıyor. Ayrıca bu taşınmazlar satılırsa doğacak zarar vergi matrahından düşülemiyor. Tebliğ bu hususları açıklığa kavuşturmuş ancak satıştan doğacak kazanç konusunda bir açıklama yapmamıştır. Varlık Barışı kapsamında beyan edilen taşınmazlar ileride satışa konu edilebilir. Bu konuda bir süre engeli de bulunmuyor. Ancak satıştan doğacak kârın vergilendirilmeyeceğine ilişkin bir hüküm yer almadığından kazanç vergiye tabi olacaktır. Taşınmazların satışında şartlar oluşursa vergi kanunlarında yer alan diğer istisna hükümlerinden faydalanılabilmelidir.

İnceleme devam ediyorsa

Haklarında vergi incelemesi devam eden mükellefler varlık barışından faydalanamıyor. Ancak bu incelemenin 19 Haziran 2009 tarihinden önce başlanılmış olması şart. 19 Haziran 2009 tarihinden sonra başlamış incelemeler için ise Varlık Barışı'ndan yararlanmak için yasal bir engel bulunmuyor. Burada şu hususu vurgulamakta fayda var. 2004, 2005 yılı incelemede olan bir mükellef, henüz incelemeye alınmamış 2006, 2007 yıllarına ilişkin olarak varlık barışından faydalanabilmelidir. İnceleme devam ederken varlık barışı kapsamında beyanda bulunan mükellef, devam eden inceleme için değil ancak 19 Haziran 2009 tarihinden sonra başlamış veya başlayacak incelemeler için yasanın tanıdığı avantajlardan faydalanabilecektir.

Beyan, yıllar itibariyle mi yapılacak?

Varlık Barışı kapsamında yurtiçi veya yurtdışından bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet, sermaye piyasası araçları ve taşınmazlar beyan edilebilecek. Bu beyanlar toplu olarak yapılacak olup, yıl olarak bir ayrım yapılmıyor. Mükellefin 2004, 2005, 2006 ve 2007 yıllarına ilişkin yapılabilecek vergi incelemelerinde matrah farkı doğarsa beyan edilen tutar matrah farklarından mahsup edilerek kullanılacak. Gelir, Kurumlar ve Katma Değer vergisi matrah farkları ile KDV indiriminden kaynaklı vergi farklarına isabet eden matrah beyan edilen tutarı aşmaz ise tarhiyat yapılmayacak. Şayet aşarsa aşan kısım itibariyle cezalı vergi tarhiyatı yapılacaktır.