Wimbledon, Roland-Garros rekabetinde çevre engeli

Didem ERYAR ÜNLÜ

All England Lawn Tennis and Croquet üyelerinin 137 yıldır düzenlemekte oldukları Wimbledon tenis turnuvası adeta bir nakit makinesine dönüşmüş durumda.  Her ne kadar büyük markalar kort üzerinde kendilerini gösteremeseler de, her biri Wimbledon turnuvası sırasında görünmek için birbirleri ile yarışıyorlar. Afiş tablosunda görülen tek marka ise Rolex. 

Bu arada Fransa Açık Tenis Turnuvası Roland-Garros da Wimbledon'u yakından takip ediyor. Ekonomik açından henüz Wimbledon'un gerisinde kalan Roland-Garros, oldukça iddialı görünüyor. Roland-Garros'un bu iddiasını gerçekleştirebilmesi için öncelikle çevrecileri ikna etmesi gerekiyor. Fransa'da çevreciler, tenis kortlarının daha fazla alana yayılmasına karşı geliyorlar. Roland-Garros'un inşaa etmeyi planladığı yeni teniz kortlarının maliyeti 273 milyon euro civarında. Eğer bu kortların inşaatı gerçekleşirse, mevcut alanların iki katı büyüklüğünde bir alan sağlanmış olacak. Bu da Roland-Garros'u Wimbledon karşısında gerçekten güçlü kılacak.
 
İki turnuva arasında sıkı rekabet

Roland-Garros ve Wimbledon arasındaki rekabet oldukça yoğun. Roland-Garros turnuvasının toplam geliri 152 milyon euroya ulaşıyor. Bunun 49.2 milyon eurosu televizyon haklarından; 35 milyon eurosu ise sponsorlardan geliyor.
Wimbledon'un yıllık kazancı 165 milyon euroya ulaşıyor. Bu miktaron 42 milyon eurosu televizyon haklarından; 45 milyon eurosu sponsorluklardan geliyor.
Roland-Garros Turnuvası'nda yer alan sporcuların toplam kazancı 22 milyon euro iken, bu oran Wimbledon'da 25 milyon euro.
Roland-Garros Turnuvası final maçı bilet fiyatları bin 780 euro. Wimbledon'da final maçı seyretmek istiyorsanız ise 4 bin 940 euro ödemek zorundasınız.
Roland-Garros'un toplam kort sayısı 18. Bu kortların toplam seyirci kapasitesi ise 37 bin 359'a ulaşıyor. Wimbledon'un 17 tenis kortu var. Toplam seyirci kapasitesi ise 45 bin izleyici.
Roland-Garros'u 217 ülkede 2.4 milyon kişi televizyondan izliyor. Wimbledon'un seyirci sayısı ise 187 ülkede 900 milyon civarında. Her iki turnuvanın hikayesine bakacak olursak;

Roland-Garros: Toprak kortta oynanan tek Gran Slam

Roland-Garros Fransa Açık Tenis Turnuvası ismini Fransız pilot ve tenisçi Roland Garros'tan alıyor. I. Dünya Savaşı'ından önce uçuş dünyasında üne sahip olan Garros, uçağıyla ABD ve Güney Amerika'yı ziyaret etmiş, 1913'de Fransa'dan Tunus'a bir uçuş gerçekleştirerek uçakla Akdeniz'i geçen ilk Fransız ünvanını kazanmış bir isim. Bunu takip eden yıllarda I.Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle Fransız ordusuna katılan Garros, ayrıca, uçağına ilk kez pervane arasından ateş eden makineli tüfek monte eden kişi. 1918'de Akdeniz'i geçerken uçağının düşmesi sonucunda ölmesinin üzerine, Roland Garros adına Fransız Açık Tenis Turnuvası düzenlenmeye başlandı. Fransa Açık Tenis Turnuvası, mayıs ortası ile haziran başı arasında Fransa'nın başkenti Paris'te gerçekleştiriliyor. Turnuvanın en fazla şampiyon olan tenisçisi Rafael Nadal. Bu arada, Roland-Garros toprak kortta oynanan tek Grand Slam.

1928'de Roland-Garros stadyumu inşaa edildi

Dünyanın en büyük dört büyük tenis turnuvasına ev sahipliği yapan Roland Garros stadyumu 1928 yılında inşaa edildi; fakat tek erkekler şampiyonası çok daha eskilere dayanıyor. Maçlar eskiden Paris'teki Stade Français'nin kortlarında ornanıyordu. Bu stadyum sadece Fransız klüplerini ağırlıyordu. 1925 yılında ise Fransız Tenis Federasyonu, organizasyonu yabancı oyuncuların katılımına açtı. Bunu üzerine de Roland-Garros stadyumu inşaa edildi. 

Emirates sponsor oldu

Emirates yüksek profilli spor sponsorluklarına Roland Garros Tenis Turnuvasını da ekledi. Dubai merkezli havayolu Emirates, Roland-Garros'un sponsorluğunu üstlendi. Emirates, global pazarlara daha iyi nüfuz etme stratejisi ve Dubai’deki merkezinden uzun menzilli trafiğini arttırma amacıyla uluslararası spor turnuvalarına sponsor oluyor. Emirates CEO’su Tim Clark, “küresel bir marka olarak sınırları olmayan sporlarla ilgileniyoruz" yorumlarını yaparken, havayolunun Arsenal ile stadyum ve forma sponsorluğu ile Paris St. Germain forma sponsorluğu bulunuyor. Bu arada Emirates ana pazarlardan biri olan Hindistan'daki popüler spor kriket ve ragbi de dahil spor sponsorluklarına bir yılda ne kadar harcadığını açıklamaktan kaçınıyor.

Wimbledon'un yazılı olmayan kuralları var

Wimbledon Tenis Turnuvası, tenis sporunun en eski ve en prestijli turnuvalarından birisi olarak değerlendiriliyor. İngiltere'nin başkenti Londra'da her yıl Haziran ayının son haftasında başlayan turnuva iki hafta sürüyor. Turnuvada ilk pazar günü geleneksel olarak maç oynanmıyor. İlk olarak 1877 yılında düzenlenen turnuvada, tenisçilerin beyaz giyinme zorunluluğu, korta giriş ve çıkış protokolü gibi yazılı olmayan kurallar mevcut.
Çim kortta oynanan tek grand slam turnuvası olan Wimbledon, genelde servis-vole oyununu etkili uygulayan tenisçilerin başarılı olduğu bir turnuva olarak değerlendiriliyor. Turnuva her yıl 20 ile 26 Haziran arasına rastlayan pazartesi günü başlıyor. Turnuva, erkekler için Wimbledon'a ısınma turnuvası olarak nitelendirilen Quenn's Club Şampiyonası'nın iki hafta sonrasına denk geliyor. Aynı anda yapılan bir başka önemli ısınma turnuvası da Almanya'da düzenlenen Gerry Weber Açık Tenis Turnuvası. Wimbledon genellikle iki hafta sürüyor. Ana kategorideki karşılaşmalar bu iki haftaya yayılıyor.  Geleneksel olarak Middle Sunday (Ortadaki Pazar günü) karşılaşma yapılmıyor ve dinlenmeye ayrılıyor. Bu arada yağmur nedeniyle Turnuva tarihinde üç kere Middle Sunday günü karşılaşma yapıldı. Bu tarihler 1991, 1997 ve 2004 oldu. Her üçünde de Wimbledon'da numarasız ve ucuz biletlerin satıldığı "Halk Günü" düzenlendi. 

Eleştirilere maruz kalıyor

Wimbledon Organizasyonu son yıllarda iki konu yüzünden büyük eleştirilere maruz kalıyor. Bunlardan biri, Wimbledon'ın kendine özgü seribaşı belirleme sistemi. Buna göre, turnuvanın haklarını elinde bulunduran organizatör konumundaki All England Club, dünya sıralamasının yanı sıra, oyuncuların çim kortta son bir yılda oynadıkları maçları dikkate alıyor. Bu kriter, oyuncuların ATP sıralamasından farklı bir yerde turnuvaya başlamasına neden oluyor. Wimbledon yönetimi, 1997 yılından itibaren özellikle toprak kortta başarılı olan İspanyol oyuncuların tepkilerine maruz kalıyor. İkinci eleştiri konusu ise, dağıtılan para ödüllerinin eşit olmamasından kaynaklanıyor.Wimbledon tek erkekler şampiyonuna daha fazla para ödülü veren tek büyük turnuva konumunda

1877'de 200; 2011'de 2.5 milyar izleyici

Her ayın haziran ayında Tenis dünyasının gözü Wimbledon şampiyonalarına ev sahipliği yapan All England Lawn Tennis and Croquet Club'ın (AELTC) çim kortlarına dönerken, 1999 yılından bu yana turnuvalarda kullanılan IBM çözümleri Linux üzerinde çalışıyor. 1877 yılında düzenlenen ilk şampiyonada yalnızca 22 oyuncu ve 200 kişilik küçük bir izleyici topluluğu varken, bugün Wimbledon, dünyanın dört bir yanından izleyiciye ev sahipliği yapıyor. Örneğin bir sene önceki turvunayı yaklaşık 470 bin izleyici ve 159 ülkeden yaklaşık 2 milyar televizyon izleyicisi seyretmiş. Ayrıca 166 farklı ülkeden 4 milyona yakın ayrı kullanıcı, Turnuva'nın resmi web sitesine giriş yapmış durumda. Bu gelişmeler karşısında teknolojinin de rolü önem kazanıyor. IBM'in şampiyonanın kritik maçlarını desteklemek üzere geliştirdiği çözümler, yorumcu destek sistemleri, yerinde bilgi görüntüleme, web sitesi barındırma, güvenli çevrimiçi alışverişi gibi özellikler sunuyor.

Rakamlarla Roland-Garros

Turnuva geliri: 152 milyon euro
Oyuncuların kazancı: 22 milyon euro
Final maçı bilet fiyatları: 1780 euro
Stadyum kapasitesi: 18 kort- 37 bin 359 seyirci
Dünya genelinde TV seyircisi: 217 ülkede 2.4 milyar kişi
Rekor izleyici sayısı: 2012 turnuvasında 467 bin 254 kişi
Kupa kazanan sporcunun kazancı: 1.5 milyon euro

Rakamlarla Wimbledon

Turnuva geliri: 165 milyon euro
Oyuncuların kazancı: 25 milyon euro
Final maçı bilet fiyatları: 4940 euro
Stadyum kapasitesi: 17 kort- 45 bin seyirci
Dünya genelinde TV seyircisi: 287 ülkede 900 milyon kişi
Rekor izleyici sayısı: 2012 turnuvasında 511 bin 049 kişi
Kupa kazanan sporcunun kazancı: 1.88 milyon euro