Yabancı sermaye için tanıtım gerek

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

KAYSERİ'DEN / Mahmut SABAH

[email protected]

Türkiye çeyrek asır önce değişim sürecine girdi. Derken; girişimcilik ruhu gelişti. Özel sektör yatırımları hız kazandı. Önceleri Marmara havzasında yoğunlaşan canlanma, sonra Anadolu'nun öteki yörelerinde de hissedilir oldu. Dahası; sanayi sektörü, kendini bir anda yeni ufuklara yelken açma zorunluluğunun içinde buluverdi.

Bu süreç, gelişim bahsinde bazı olguları da beraberinde getirdi. Örneğin, Türkiye'ye gelen yabancı yatırımcı, sadece İstanbul'a, Kocaeli'ye, İzmir ya da Bursa'ya odaklı yatırım analizine bağımlı kalmakla yetinmedi, adları "Anadolu Kaplanı"na çıkan sanayicilerin yoğunlaştığı kentlere de yayıldı.

Yabancı sermaye yatırımlarının özellikle gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasında etkin rol oynadığı bir gerçek. Ekonomisi, dünyanın sayılı ekonomilerinden biri de olsa, Türkiye kalkınmışlıktan yana henüz emekleme süreci yaşayan bir ülke. Dolayısıyla, desteğe ihtiyacı var. Özellikle de dış kaynaklı desteğe. Ne var ki; dinamik insan dokusu ve stratejik konumuyla cazip bir pazar özelliği taşımasına rağmen, Türkiye'nin yabancı sermayeden gereği gibi yararlandığı söylenemez.

Soruna, dar çerçeveden bakılarak bir değerlendirme yapmak gerekirse,  adı "Anadolu Kaplanı"na çıkan Kayseri'nin de yabancı sermaye yatırımlarından yararlanamadığı ortada. Kayseri tekstil, mobilya, madeni eşya, pastırma, sucuk, halı ve kilim sektörlerinde üretkenlik ağırlığı olan bir merkez. Madencilik sektöründe de öyle. Tabii, turizm ve kültürel değerlerinin de yabana atılmaması gerek. Kısacası Kayseri, topoğrafik konumu ve zengin işgücü potansiyeli ile yabancı sermaye kullanımına her ahvalde açık olması gereken en elverişli merkezlerden biri. İlginçtir böylesine pozitif değerlere sahip olmasına karşın, son 15 yılda sadece 9 yabancı ortaklı firmanın faaliyetine tanık olabilmiş. İranlıların 14 milyon dolara satın aldıkları Çinkur hariç, küçük miktarlarla ifade edilen bu ortaklıklar dışında, bugüne kadar pek de dişe dokunur bir yabancı sermaye girişi olmamış.

İncesu OSB Müdürü Cemal Oğuzhan bakınız ne diyor; "Kanada'nın Silvermet firması, bölgemize 150 milyon dolarlık yatırım yaparak Aladağlar'daki düşük tenörlü çinko yataklarını nitelikli cevhere dönüştürecek bir fabrika kuracaktı. Arsası, altyapısı hazırdı. Ama olmadı. Proje bürokratik engellere takıldı. Çevre sorunu yaratacağı gerekçesiyle fabrikaya izin verilmedi. O tesis kurulmuş olsaydı, bölgeye hareket ve canlılık gelecekti."

Ne gam!..

Bir yandan yabancı sermaye peşinden koşuyor, diğer yandan kendi ayağıyla gelen sermayeyi elimizin tersiyle geri çeviriyoruz. Şurası bir gerçek ki, Kayseri dış dünyada yeterince tanınmıyor. Yatırıma elverişli avantajları konusunda yabancı yatırımcının hiçbir bilgisi yok. O nedenle tanıtılması, kaynaklarının dış ülkelere anlatılması gerek. Tabii, kendi ayağıyla gelen sermayeyi de geri çevirmemek kaydıyla.