Yabancı şirketlerin Türkiye’deki temsilcilerini bekleyen riskler

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Soner ALTAŞ / Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Başmüfettişi

 

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun anonim şirketlere ilişkin 359. maddesinin birinci fıkrasının 13 Ocak 2011 tarihinde kabul edilen ilk halinde, şirketi temsile yetkili en az bir üyenin yerleşme yerinin Türkiye’de bulunması ve Türk vatandaşı olması şart koşulmuştu. Buna göre, yönetim kurulunun tek üyeden oluşması durumunda bu üyenin, birden fazla üyeden oluşması durumunda ise temsile yetkili en az bir üyenin Türk vatandaşı olması ve Türkiye’de bulunması şart olacaktı. Düzenlemenin sebebi, kanunun gerekçesinde “işlem kolaylığını sağlamak, hukukî ve cezaî sorumluluğa ilişkin hükümlere uygulanabilirlik kazandırmak ve şirketin, pay sahiplerinin, alacaklıların menfaatlerini korumak” olarak belirtilmişti. Hal böyle olunca, Türkiye’de tek ortaklı bir anonim şirket kuracak olan yabancı gerçek veya tüzel kişinin, yönetim kuruluna mecburî olarak Türkiye’de ikamet eden bir Türk vatandaşını alması gerekecekti.

Ayrıca, TTK’nın 628. maddesinin ilk halinde “Şirket müdürlerinden en az birinin yerleşim yerinin Türkiye’de bulunması ve bu müdürün şirketi tek başına temsile yetkili olması gerekir” hükmüne yer verilerek, anoni şirket yönetim kuruluna benzer şekilde, limited şirket müdürlerinden en az birinin yerleşim yerinin Türkiye’de bulunması ve bu müdürün şirketi tek başına temsile yetkili olması şart koşulmuştu. Bu düzenlemenin amacı ise, maddenin gerekçesinde şirketin tamamen Türkiye dışından yönetilmesini engellemek ve müdürlerin sorumluluğuna ilişkin hükümlerin uygulanmasındaki engelleri olabildiğince kaldırmak olarak belirtilmişti. Bu nedenle, limited şirketin tek müdürünün olması durumunda bu kişinin, birden fazla müdürünün bulunması durumunda ise bunlardan en az birisinin Türkiye’de bulunması ve şirketi tek başına temsile yetkili olması gerekecekti. Bu zorunluluğa uyulmaması durumunda, ticaret sicili müdürü durumun kanuna uygun hâle getirilmesi için şirkete uygun bir süre verecek, bu süre içinde gereken yapılmadığı takdirde, ticaret sicili müdürü şirketin feshini mahkemeden isteyecekti. Bu hükümler ışığında, örneğin yabancı uyruklu bir gerçek veya tüzel kişi Türkiye’de tek ortaklı ve tek müdürlü bir limited şirket kurmak istediği takdirde, Türkiye’ye yerleşmek kaydıyla kendisini şirketin tek müdürü olarak belirleyebilecekti. Eğer şirketi kuracak fakat Türkiye’de yaşamayacak ya da ara sıra uğrayacak ise, bu imkandan faydalanamayacaktı. Bu durumda, yerleşim yeri Türkiye olan bir kişiyi şirket müdürü olarak ataması gerekecekti. 

Yabancı yatırımların olumsuz etkileneceği düşüncesiyle, TTK’nın bahsi geçen hükümleri 2012 yılında 6335 sayılı Kanun ile TTK henüz yürürlüğe girmeden kaldırıldı. Gelinen noktada, yabancı uyruklu bir gerçek veya tüzel kişinin Türkiye’de anonim şirket kurması ve şirketin yönetim kurulu üyelerinin tamamını Türkiye’de yerleşik olmayan yabancı uyruklu kişilerden seçebilmesi mümkündür. Bu da, merkezi Türkiye’de ancak yönetim kurulu yurtdışında olan anonim şirketlerin ticari hayatımıza girmesi anlamına gelmektedir. Yine, yabancı bir kişi Türkiye’de kuracağı limited şirkette müdürlerin tamamını Türkiye’de yerleşik olmayan yabancı kişilerden seçebilecektir. Hukukî ve cezaî sorumluluğa ilişkin hükümler açısından bakıldığında, yurtdışındaki yabancı ortaklara ve yöneticilere ulaşılması güç olacağından, varsa bu şirketlerin Türkiye’de yerleşik yönetim kurulu üyelerinin, müdürlerin sorumluluklarına gidilebilecektir. Bu da 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun olmak üzere sair kanunlar uyarınca kanunî temsilcilerin sorumluluğuna gidilmesi noktasında bazı belirsizlikleri gündeme getirecektir. Kanımızca, yapılan bu değişikliğin olumlu ve olumsuz yönleri olası bir yasal takipte daha belirgin bir şekilde ortaya çıkacaktır. Bu nedenle, ortağı ve yönetim organı üyeleri yurtdışında bulunan anonim ve limited şirketlerde özellikle temsil yetkisine sahip olan Türk vatandaşı yöneticilerin bu hususları göz önünde bulundurmalarının ve yasal yükümlülüklerin ifasında özenli davranmalarının yararlarına olacağını düşünmekteyiz.