Yakup'un koyunları
KONYA'DAN / Yusuf BALTACI
Doksanlı yıllarda Almanya'da kurulu Mercedes Benz'in krank fabrikasını yaklaşık seksen tırlık araç filosu ile Konya ya taşıyan Yakup Küçük, o günün koşullarına göre büyük bir başarıya imza atmış ve gazeteniz DÜNYA da kendisini yılın başarılı işadamlarından seçmişti.
Yakup Küçük ve şirketi Genmot Krank Fabrikası, bugün de başarılı... Ama bu başarı Yakup Küçük gibi enerji dolu ve hep üretmeyi düşünenler için pek de yeterli değil.
Hele şu son aylarda bırakın üretimi, ayakta kalabilmenin ve işçisine sahip çıkabilmenin koşullarını araştırır oldu bizim sanayicimiz, tüccarımız...
Yakup Küçük geçtiğimiz günlerde beni aradı. "Abi, bin tane koyun aldım. Gazetenin arasına bir insert ile ilan duyurusu yapmak istiyorum. Yardımcı olur musun" dedi. Ve sohbete başladık...
"Abi, fabrikanın nakite ihtiyacı var... Bayram geliyor. İki yüze yakın işçim var. Onların en azından birer kurbanlık parasına ihtiyaçları var. Benim de aklıma böyle bir fikir geldi. Koyunların hepsini satabilirsem işçilerin bayramlıklarını vereceğim" diye konuştu Yakup Küçük.
Esasında bizim sanayicimizin çoğunluğunun geldiği yer olan tarım ve hayvancılık dünyasına kısa bir geri dönüş yaptı Yakup Küçük. Yani aslına, kendisini bugünlere getiren toprağa olan bir geri dönüş veya en azından hatırlama... Konyanın Çomaklı köyünde dededen, babadan kalma geniş arazisinin senelerdir bakir durumda olduğunu söylüyor, "Koyun ticareti tutarsa hem vallah hem billah köklerim olan toprağımı işleyeceğim ve bir daha asla unutmayacağım" diyor Yakup Küçük....
Anadolu sanayicisinin geldiği yer tarımdır... Hayvancılıktır... Biraz da çobanlıktır.... Artık hobi bahçelerine değil, köyümüze, toprağımıza ve koyunlarımıza da biraz yönümüzü çevirmemiz gerektiğine inanıyorum. Yakup Küçük gibi düşünen birçok işadamının olduğunu söylersek yalan da olmaz yani. Herkesin içinde toprağın, tezeğin kokusu öyle ya da böyle vardır. Kim bilir, belki de bu kriz dedikleri şeyden tarıma ve koyunlara biraz pay çıkar... Bakarsınız ülkemiz yeniden tarımına, çiftçisine, köylüsüne sahip çıkar.
Belki de en hayırlısı olur.