Yaşam pahasına, taklidi tercih etmek...
Hayatımıza yeni ürünlerin girmesi, hemen hepimizin mutlu olduğu, yaşamı kolaylaştıran etkenler...
Hayatımıza yeni ürünlerin girmesi, daha konforlu, daha pratik çözümler sunulması; hemen hepimizin mutlu olduğu, yaşamı kolaylaştıran etkenler şüphe yok ki. Geliştirilen yeni bir teknolojiye ulaşmak, sağlığımız için önemli bir çözümden yararlanmak, işin başında görece yüksek bir bedele dayanır genellikle. Yeniliklere ulaşılması için göze alınan maliyetler, başlangıçta bu yeniliklerin kullanıcıya sunumu sırasında fiyatlara yansır, herkesin kolayca bu ürünlerden, yeniliklerden yararlanması olası değildir. Teknolojinin ve iletişimin bu ölçüde gelişmiş ve yaygınlaşmış olması; yeni teknolojilerin kopyalanması, taklit edilmesi konusunda da göstermekte kendini. Piyasaya sürülen herhangi bir ürünün, yeni bir teknolojinin kendisi kadar hızla yayılan taklitleri geliştirilmekte, gerçeğinden farksız yanılgısına yol açabilmekte. Maliyetlerinin düşüklüğü nedeni ile kullanıcıya gerçeğinden çok daha düşük fiyatlarla sunulan bu taklitler, kullanıcıların ulaşamayacakları ürünlere ulaşmaları aldatmacasına yol açmakta. Oysa; taklit ürünlerde kullanılan ham maddenin kalitesinin düşüklüğü, maliyet azaltmak için alınmayan güvenlik tedbirleri, yaşam kalitemizi, hatta yaşamın kendisini tehdit etmekte.
Her şeyin bir bedeli var...
Bir yerlerde birileri zamanlarını, zekalarını, enerjilerini birleştiriyor, yeni bir şeyler katıyor yaşama, insanlığa. Bir başka yerde, başkaları ise; diğerlerinin zamanlarına, enerjilerine, hayallerine saygısızlık ediyor, kolay yoldan kazanmaya yöneliyor, bitmek tükenmek bilmez bir hırsla. Ama, sorun; birilerinin taklit bir şeyler üretmesi, zaman, emek hırsızlığı yapması değil esasen. Problem, ürettikleri bu taklitlere alıcı bulabiliyor olmaları, kullanıcıların bu kolaycılığa ortak olmaları. Temel bir kural bu çünkü; kullanıcılar biraz daha ucuz, diye taklit ürünleri almaktan vazgeçtiklerinde, kazançlı bir iş yaptıklarını sanıyorken, kaybetmeye bir dur dediklerinde sona erebilir taklit ürünler. Alan birileri olmadığında, gerçeğine ne ölçüde benzerse benzesin, piyasada yer bulamadığında taklitler, onları geliştirenler de bu işten kazanç elde edemeyecekler, bu işe devam etmeyecekler. Bu da; taklitleri yüzünden her yıl milyarlarca dolar zarar eden gerçek yatırımcıların bu kayıplarını daha yeni teknolojilere aktarmasını sağlayabilecek. Hatta, bu zarar ortadan kalktığında görece pahalı olan pek çok ürün, daha makul fiyatlarla kullanıcılara sunulabilecek. Hepsinden önemlisi de, gerekli teknolojiye ve kaliteye sahip olmadıkları için insan sağlığını tehdit eden taklit ürünler, daha fazla yaşamla oyun oynamayacak. İnsanların yaşam kalitesinin artması için geliştirilen yeniliklerin taklitleri, var olan kalitenin daha da yok olmasına yol açamayacak.
Ucuz Taklit Ürünlerin Pahalı Bedelleri
Taklit ürünler, tüm dünyada pazarların tezgahlarında çok ucuz fiyatlara yerlerini buluyor.
Taklit ürün piyasasının çekiciliği, kolaylığı ve karlılığında gizli. Bu bir cep telefonu bataryası, bir araba parçası veya ünlü bir marka çanta replikası olsun, Ar-Ge, kaliteli materyal kullanımı ve tasarım saf dışı büyük kazançlar kısa yoldan elde edilmiş oluyor. Öyle gelişmiş taklitler piyasada yerini alıyor ki, gerçeği ve taklidi arasındaki farkı ne üretici, ne de bilinçli tüketici kolaylıkla anlayabiliyor. Üstelik taklitlerin, sıklıkla kullandığımız ürünlerle her zaman hayatımıza girebiliyor olması, büyük sağlık ve güvenlik risklerini de beraberinde getiriyor. Araba parçasında sahtecilik ölümcül trafik kazalarına sebep olurken, sahte bebek mamalarında kullanılan madde, bebekleri ölüme götürüyor.
Taklit ürünler her sektörde firmaları zor durumda bırakıyor. Yola çıkılan inovatif fikir, yapılan Ar-Ge çalışmaları ve personel/donanıma ayrılan yatırım, ürünü geliştiren firma için önemli gider kalemlerini oluştururken, taklit eden üreticiler, ürünün karmaşıklığına göre, haftalar veya aylar zarfında, benzer ürünlerle piyasada orjinal ürüne rakip olabiliyor. Bu alanda, hemen her sektörde ucuz işgücü ve yoğun nüfusuyla Çin ön plana çıkıyor. Bu alanda araştırma ve kitaplarıyla tanınan Peter Navarro'ya göre, dünyada satılan taklit ürünlerin 2/3'ü Çin'den ihraç ediliyor. Çin'de kar marjı dolayısıyla en hızlı büyüyen ve insan sağlığına en büyük tehdit oluşturan 3 ana sektör var: Sigara, Otomotiv ve İlaç.
Sigara
Çin'de sahte sigara üretimi oldukça yaygın. Phillip Morris'in 2003'te gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre, Çin'de yılda 190 milyar sahte sigara üretiliyor. Çin'den 30 milyar dolar değerinde sahte sigara, dünya ülkelerine ihraç ediliyor. Bu üretim hacminin ve ihracatın sigara üreticilerine etkisi 4 milyar dolar zarar anlamına geliyor. Asya'da sahte sigara üretimi Çin'le sınırlı değil. Kuzey Kore'de yılda 41 milyar sahte sigara üretimiyle küçümsenmeyecek bir tehdit oluşturuyor. Sahte sigara içmek ucuz olmakla beraber, içen kişileri kansere ve ölüme yaklaştırıyor. Camden Trading Standards'ın verilerine göre, sahte sigaraların içinde; tütünün yanında, normal sigaraya oranla yüzde 63 daha fazla karbon monoksit, yüzde 75 tar ve yüzde 28 nikotin bulunmakta.
Otomotiv
Sahte otomotiv parçalarının değeri 12 milyar dolar dolayında. Çin'in otomotiv sektörüne uğrattığı zarar, 2007 yılında dünya genelinde 9 milyar dolar, Amerika'nın 3 milyar dolar değerinde. Çin'e son dönemde kurulan yabancı otomotiv fabrikalarıyla lokal fimalar, en gelişmiş teknolojileri görmeye ve kopyalamaya başladı. Hukuki hakların gerektiği gibi korunmadığı Çin'de, yabancı firmalar tasarımlarını ve yedek parçalarını Çinli firmalara kaptırıyor, düşük fiyatlara piyasaya verilen taklitlerin önüne geçemiyor.
İlaç
Sağlığa en büyük tehdit, etken maddelerinin güvenilirliği ve etkinliği kanıtlanmayan sahte ilaçların üretilip dağıtılması. Özellikle internet eczanelerinin denetimi son derece zor. Amerikan Gıda ve İlaç Otoritesi FDA'in Taklit İlaç Bölümü'nden sorumlu Peter Pitts, bu pazarla ilgili öngörülerini şöyle özetliyor:
2010'a kadar taklit ilaç pazarı yılda yüzde 13 büyüyecek. Bu da, taklit ilaçların orjinal ve kanuni ilaçların iki katı hızla büyüyeceği anlamına geliyor. 2010 yılında bu kara pazar 75 milyar dolar gelir ile 2005'ten bu yana yüzde 95 büyüme sağlamış olacak.
2001 yılında Çin'de 480 bin vakanın araştırmasında, 1300 taklit ilaç üreten fabrikanın kapanmasına karar verildi. Bu sayede toplanan ilaçların değeri 57 milyon dolar değerindeydi.
Çin'de her yıl 200 bin ila 300 bin kişinin sahte ilaçlar yüzünden öldüğü tahmin ediliyor
Bu kara ticaret, etkilediği tüm pazarları üreticiden, dağıtımcıya ve son kullanıcıya kadar, karlılık, ürün güvenilirliği ve iş ilişkileri anlamında zarar görüyor. Ticaret zincirinde rol alan her bireyin üstüne düşeni yerine getirmesi ve güvenli orjinal ürünlerden vazgeçmemesi gerekiyor.
Taklitle Mücadelede Küresel Adımlar
Taklit ürünlerle mücadele etmek için küresel anlamda hareketler mevcut.
• AGMA (Alliance for Gray Market and Counterfeit Abatement) CISCO, HP, Nortel, Xerox gibi gelirleri 280 milyar dolarıı aşan teknoloji şirketlerinin oluşturduğu bir şemsiye kuruluş. AGMA'nın misyonu, teknoloji sektöründeki gri pazar ve taklit ürünlerle savaşmak. Sadece askeri ve sivil bilgisayarlarda değil, popüler herhangi bir markanın ürününün taklidine piyasada rastlamak mümkün. Teknoloji şirketlerinin taklit ürünler yüzünden kaybı yılda yaklaşık 100 milyar dolar. Dünya Gümrük Örgütü'ne göre, dünya ticaret hacminin yüzde 10'u taklit ürünlerden oluşuyor, yılda yaklaşık 500 milyar dolar.
• ACTA (Anti-Counterfeiting Trade Agreement)
2007'de Amerikan Ticaret Müsteşarlığı'nın öncülüğünde taklit ürünlerle mücadele etmek için ACTA ticaret anlaşması lanse edildi. Çok uluslu bir ticaret anlaşması olan ACTA için müzakereler, Amerika, Japonya, İsviçre, Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Kore, Kanada, Meksika ve AB arasında sürmekte.
Türkiye'de Gidilecek Çok Yol Var…
Türkiye'de 1995'te markaların korunması için, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname çıkarılmış, ancak bazı cezai hükümlerinin 1 Ocak 2009 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesiyle, bu tarihe kadar açılan yaklaşık 9 bin dava düşmüş ve toplanan taklit ürünler de sahiplerine geri verilmiştir.
Tescilli Markalar Derneği (TMD) Başkanı Vehbi Kahveci'ye göre, kanundaki en büyük açık, bir parça ürünle bin parça ürünün cezası arasında fark bulunmamasıdır. Ceza, ürün sayısı dikkate alınmaksızın, 1 ile 3 yıl arasında değişen hapis cezaları ile 5 bin ile 20 bin TL arasında para cezası olarak belirlenmiştir. Ayrıca, taklit ürünlerin markalara verdiği zarar, cezalarla telafi edilecek boyutta değildir.
Amerika'dan Taklit Ürün İstatistikleri – 2007
Ayakkabı Sektörü – Taklit Pazarının yüzde 40'ı
Ayakkabı sektörününün taklitler yüzünden kaybı, yılda 12 milyar dolar
Geçen sene Amerika genelinde el konulan ürün değeri, 77.8 milyon dolar
Giyim Sektörü – Taklit Pazarının yüzde 14'ü
Ayakkabı sektörününün taklitler yüzünden kaybı, yılda 12 milyar dolar
Geçen sene Amerika genelinde el konulan ürün değeri, 27 milyon dolar
Elektronik Sektörü – Taklit Pazarının yüzde 8'i
Geçen sene Amerika genelinde el konulan ürün değeri, 16 milyon dolar
Çanta-Cüzdan-Sırtçantası – Taklit Pazarının yüzde 7'si
Geçen sene Amerika genelinde el konulan ürün değeri 14,2 milyon dolar
Saat – Taklit Pazarının yüzde 7'si
Geçen sene Amerika genelinde el konulan ürün değeri 13,3 milyon dolar
İlaç Taklit Pazarının yüzde 6'sı
İlaç sektörününün taklitler yüzünden kaybı yılda 32 milyar dolar
Geçen sene Amerika genelinde el konulan ürün değeri 11,1 milyon dolar
Güneş Gözlüğü – Taklit Pazarının yüzde 2'si
Geçen sene Amerika genelinde el konulan ürün değeri 3,9 milyon dolar
Yazılım - taklitler yüzünden kaybı yılda 34 milyar dolar