”Yatırım için krizin geçmesini bekleyenler, yanlış yapar”
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, işletme kurup yönetirken dünya şartlarına göre hareket etmek gerektiğine işaret etti
İSTANBUL - Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, "Yeni yatırım yapmak, yeni ihracat kanalları açmak, iç ve dış piyasaya yeni ürünler sunmak için, krizin etkilerinin tamamen geçmesini bekleyenler, yanlış yaparlar" dedi.
Malatyalı İşadamları Derneği'nin (MİAD) düzenlemiş olduğu, "Türkiye Sanayisi'nin Global Pazardaki Yeri ve 2010 yılı Hedefleri" konulu toplantıda konuşan Ergün, eskiden işadamların, kendileriyle aynı şehirde, aynı işi yapan firmaları rakip olarak gördüklerini, rekabeti yurt içinde sınırlayan bu anlayışla, şirketlerini geliştirmenin de önünü istemeden kapattıklarını kaydetti.
Ergün, şimdi ise firmaların, dünya ile rekabet etmeleri gerektiğini ve bu rekabet yarışında yurt içindeki bir çok firma ile ittifak kurmalarının faydalı olacağını bildiklerini ifade etti.
Bakan Ergün, önümüzdeki süreçte firmaların birbirlerinin imkan ve becerilerinden azami derecede istifade etmeleri, ortaklık ve birleşme kültürünü daha çok geliştirmeleri gerektiğini kaydetti.
Bugün yeni bir işletme kurarken veya mevcut bir işletmeyi yönetirken, bulunulan şehrin veya Türkiye'nin şartlarına göre değil, dünyanın şartlarına göre hareket etmek gerektiğine işaret eden Ergün, her fırsatta Türkiye'nin büyük ve güçlü bir ülke olduğunu söylediklerini ve potansiyeliyle övündüklerini vurguladı.
Avrasya Bölgesi'nin teknoloji üretim merkezi
Ergün, Türkiye'nin artık makroekonomik düzlemde güçlü bir altyapıya sahip olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önümüzdeki süreçte, özel sektörümüzün yeniden yapılanmasına, daha dinamik bir yapıya bürünmesine ve gelişmesine odaklanmamız gerekiyor. Orta ve uzun vadede, katma değeri yüksek ürünlere geçmeyi, Avrasya Bölgesinin teknoloji üretim merkezlerinden biri olmayı hedefliyoruz. Türkiye, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefliyorsa, bu yapısal dönüşümü hayata geçirmek zorundadır.
Sanayimizin rekabet edebilirliğini ve verimliliğini artırmak için, bu dönüşümü hızlı ve başarılı bir şekilde hayata geçirmek durumundayız. İşletmelerimizin belli bir başarıyı yakalamaları kadar, o başarıyı sürekli yenilemeleri ve dönüştürmeleri için de becerilerini sürekli artırmaları gerekiyor. Küresel ekonomik düzen, işletmeleri sürekli yenilenmeye mecbur etmektedir, bu dinamik çevrede 'bir müddet dinleneyim' dediğiniz anda, birileri gelip sizi geçebiliyor."
Kendilerini sürekli yenilemeyen, farklı müşteri tercihlerine odaklanamayan, kalite vurgusunu güçlendiremeyen firmaların, özellikle kriz ortamlarında büyük zorluklar çektiğini bildiren Ergün, bu nedenle, işletmelerin tasarım ve markalaşma çalışmalarına büyük önem vermeleri gerektiğine işaret etti.
"Yatırım için krizin etkilerinin geçmesini bekleyenler, yanlış yapar"
Bakan Ergün, 2010 yılının Türkiye için uzun ve istikrarlı bir büyüme döneminin ve yapısal değişimlerin başlangıç yılı olacağına işaret ederek, bu nedenle bu yıl atılacak adımların, gelecek açısından büyük önem taşıdığını dile getirdi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, şunları kaydetti:
"Yeni yatırım yapmak, yeni ihracat kanalları açmak, iç ve dış piyasaya yeni ürünler sunmak için, krizin etkilerinin tamamen geçmesini bekleyenler, yanlış yaparlar. Çünkü böyle yapanlar, her şeyin güllük gülistanlık olmasını beklerken, atı alanlar Üsküdar'ı çoktan geçmiş olurlar. Unutmayalım, ekonomide mutlak iyimserlik diye bir şey yoktur, bütün risklerin ortadan kalkması gibi bir durum söz konusu değildir.
Ekonomik ortamda risk her zaman olacaktır, mühim olan bu riski yönetebilmektir, zaten girişimcilik, yöneticilik bu riskleri başarıyla üstlenebilme, idare edebilme sanatıdır. Birçok uluslararası rapor ve tahmin, Türkiye'nin önümüzdeki dönemde en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olacağını göstermektedir. Türkiye'de bu dönemde yatırım yapanlar, uzun dönemde karlı çıkacaktır. Bu noktada sizleri de cesur olmaya, yatırım yapmaya, teşviklerden yararlanmaya, dünyaya açılmaya, okyanusları aşmaya davet ediyorum. Hükümet olarak, yatırımcının, bu ülke için istihdam oluşturan, üretim yapan, kalkınma hedefimize katkı sağlayan herkesin yanında olacağımızı bir kez daha vurguluyorum."