”Yeni süreçten umutluyuz”

Babacan, Türkiye-Ermenistan ilişkilerindeki yeni süreç çerçevesinde bundan sonra hızlanan bir diyalog kurulacağını belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye-Ermenistan ilişkilerindeki yeni süreç çerçevesinde bundan sonra hızlanan bir diyalog kurulacağını söyleyerek, yeni süreçten umutlu olduklarını çünkü Ermenistan yönetiminde çözüm odaklı bir duruş gözlemlediklerini bildirdi.

Babacan, NTV'de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Ermenistan ziyareti ve Türkiye ile Ermenistan arasında başlayan son sürece ilişkin soruları yanıtladı. Türkiye ile Ermenistan arasında bir süreden beri devam eden bir diplomasi trafiği bulunduğunu ve bu çerçevede görevlendirilen diplomatların muhataplarıyla temas halinde olduğunu hatırlatan Babacan, Kafkaslarda yaşanan son gelişmeler, milli maç nedeniyle yapılan davet ve bütün bu süreç bir araya konulduğunda Gül'ün ziyaretinin zamanlı ve önemli olduğunu kaydetti. Babacan, Türkiye ile Ermenistan ikili ilişkilerindeki sorunların oldukça çok olduğunu hatırlatarak, 1915 olayları, iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin olmaması, Yukarı Karabağ sorunu, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki diğer sorunlar gibi pek çok sıkıntı bulunduğunu ifade etti. Karabağ sorununun sadece Azerbaycan değil Türkiye'nin de sorunu olduğunu söyleyen Babacan, Türkiye'nin Ermenistan sınırlarını kapatmasının Azerbaycan topraklarının işgaliyle başlayan bir gelişme olduğunu anımsattı. Ermenistan ziyareti sırasında Dışişleri Bakanı Edward Nalbantyan ile bütün bunları detaylı şekilde konuştuklarını belirten Babacan, ayrıca Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerini de ele aldıklarını, bu açıdan da devam eden bir süreç bulunduğunu, iki ülkenin dışişleri bakanlarının bir araya geldiklerini, sorunların çözümü için bir arayış içinde olduklarını bildirdi. Babacan, Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerindeki sorunların çözüm yoluna girmesinin Türkiye-Ermenistan ilişkilerine de olumlu etkiler yapacağını ifade ederek, birbirine paralel süreçlerden bahsedilebileceğini ve bu nedenle Nalbantyan'a üç ülkenin dışişleri bakanları olarak bir araya gelmeyi teklif ettiğini ve Ermeni tarafının da bunu kabul ettiğini belirtti. Böyle bir üçlü görüşmenin, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov ile de görüştükten sonra BM Genel Kurulu toplantıları çerçevesinde New York'ta yapılabileceğini söyleyen Babacan, Kafkasların küçük bir bölge olduğunu ve bu nedenle sorunların birbirini etkilediğini, bu sorunları üçlü bir platformda konuşabilmenin çözümü kolaylaştıracağını kaydetti.

"1915 olayları gibi konular açıklığa kavuşturulmalı"

Son süreç çerçevesinde sınırın açılması veya diplomatik ilişkilerin kurulması gibi somut sonuçların alınıp alınmadığının ve Türkiye'nin öncelikli sorunlarının ne olduğunun sorulması üzerine Babacan, görüşmelerin sürdüğünü söyleyerek, Türkiye için Karabağ meselesi ve 1915 olayları gibi konuların açıklığa kavuşturulmasının çok önemli olduğunu, halihazırda ortak komisyon önerisinin masada olduğunu, Ermenistan'a "arşivleri siz de açın" dediklerini hatırlattı. Sarkisyan'ın seçimlerden hemen sonra bu öneriye sıcak baktığı yönünde bazı açıklamalar yaptığını anımsatan Babacan, "Artık bu konuda belli bir eşiği aşmış gibi görünüyor" dedi. Babacan, süreç çerçevesinde kesik olan ilişkilerin tekrar tesisi için bazı çalışmalar yapmak ve belki komiteler kurmak gerekeceğini söyleyerek, "Ermenistan-Türkiye ilişkilerini sadece ikili düzeyde çözmek zor olabilir" dedi. Azerbaycan'da 15 Ekimde yapılacak seçimlerden sonra süreçte bir hızlanma olmasını umduklarını belirten Babacan, Cumhurbaşkanı Gül'ün Bakü ziyaretinin biraz da Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerini de resmin içine koymakla ilgili olduğunu kaydetti. Babacan, bu nedenle Gül'ün Bakü'de nabız yoklayarak, Azeri tarafının görüşlerini alacağını bildirdi. Babacan, soru üzerine, üç ülkenin cumhurbaşkanlarının buluşmasının şu anda gündemde olmadığını söyleyerek, "Ama uygun bir ortam oluşursa neden olmasın" dedi ve ancak bunun sadece Türkiye'nin değil diğer iki ülkenin de kararıyla mümkün olabileceğini bildirdi. Ermenistan'ın Türkiye'den toprak talebine ilişkin soru üzerine Babacan, şunları kaydetti:

"Bir süredir sürdürülen diplomasi trafiği ve Gül'ün ziyareti sırasında Sarkisyan ve Nalbantyan'dan aldığımız intiba, şu anda Ermenistan'da çözüm için güçlü bir irade olduğu yönünde. Bizim hassasiyetlerimizi gayet iyi anladıklarını düşünüyorum. Biz de onlarınkini iyi anlıyoruz."

"ABD'de rahat bir ortamda yaşayan bir diaspora var"

Bakan Babacan, Ermeni diasporası konusunda da Ermeni halkının dışa kapalı oluşlarının sıkıntılarını çektiklerini hatırlatarak, şunları söyledi:

"Bir yandan bu sıkıntıları çeken orada yaşayan bir halk var, bir de tuzu kuru diye ifade ettiğimiz, Avrupa'da, ABD'de kendi işini kurmuş, rahat bir ortamda yaşayan bir diaspora var. Bu iki grubun gündemleri farklı ve dolayısıyla komşumuz olan Ermenistan ile ilişkileri daha iyi nasıl götürebiliriz, halkın güven ve huzuru nasıl sağlanabilir, Ermeni hükümetinin buna odaklanması gerekir. Şu andaki hava mevcut Ermeni hükümetinde bu havayı yansıtıyor."

Yukarı Karabağ sorununun çözümü konusunda kısa vadede bir gelişme olup olamayacağının sorulması üzerine Babacan, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Minsk sürecine ilişkin bilgi vererek, Azerbaycan seçimlerinden sonra hızlanmasını umduğu bu sürece Türkiye'nin de elinden gelen katkıyı sunmaya hazır olduğunu çünkü Türkiye-Ermenistan sorunlarının Ermenistan-Azerbaycan sorunlarından bağımsız olmadığını kaydetti. Türkiye-Ermenistan ilişkilerindeki bu son süreç için bir yol haritası bulunup bulunmadığının sorulması üzerine de Babacan, Erivan'daki görüşmelerde hızlandırma kararı aldıklarını, Dışişleri Bakanlığı müsteşarlarına bu yönde talimat verildiğini ifade ederek, "Bundan sonra hem diplomatik hem siyasi düzeydeki diyaloğun daha sıklaştığını göreceksiniz, öyle bir süreçteyiz" diye konuştu.

"UP, posta yoluyla gönderildi"

UP'yi anlatmak üzere DSP, DTP, BBP ve ÖDP liderleriyle görüştüğünü hatırlatan Babacan, CHP'den de görüşmek üzere Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in isminin verildiğini, ancak randevuya birkaç saat kala görüşmenin CHP tarafından iptal edildiğini belirtti. Babacan, bunun üzerine de UP'nin posta yoluyla gönderildiğini ifade etti. MHP Genel Başkan Yardımcısına ise dün UP'ye ilişkin sunum yapıldığını kaydeden Babacan, CHP ve MHP dahil tüm partilerden bu ay sonuna görüş beklediklerini ve bu görüşleri dikkate alacaklarını kaydetti. Babacan, ancak iş işten geçtikten sonra "Biz burasını beğenmedik" derlerse, bunun modern demokrasi ve diyalog anlayışına uygun olmayacağını belirtti. Babacan, ay sonuna kadar kendisiyle görüşmek isterlerse, liderleri ziyaret edebileceğini söyledi.

"Fırsat pencereleri her zaman açılmıyor"

Kıbrıs sürecinde kapsamlı görüşmelerden umutlu olmak için sebep bulunduğunu belirten Babacan, KKTC ve Türkiye'de çözüm konusunda istekli ve bunu somut olarak ortaya koyan hükümetlerin varlığına işaret etti. Rum kesiminde de yeni bir lider ve hükümetin işbaşında olduğunu, ancak çözüm istendiği söylense de ortaya henüz somut bir şey konulmadığını belirten Babacan, "Henüz Kıbrıs konusunda (Rum lideri Dimitris) Hristofyas'ın söyledikleriyle yaptıklarını test imkanı olmadı. Ancak (KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali) Talat ve AKP hükümeti test edilmiştir ve bu sınavları 2004 yılında koyduğumuz iradeyle başarıyla geçtik. Ümit ediyoruz ki Hristofyas'ın 'Çözüm istiyorum' sözü samimi olsun. Şu anda önemli bir fırsattır bu, bu fırsat pencereleri her zaman açılmıyor" diye konuştu.

Türkiye'nin Kafkasya Platformu önerisi hakkındaki soru üzerine Babacan, Türkiye'nin konuya ilişkin ilgili taraflarla yaptığı temasları anımsatarak, şu anda beş ülkenin de kabul edeceği birkaç sayfalık bir doküman oluşturulması için çalışıldığını söyledi. Şu anda ortada bir şey bulunmadığını, ancak çeşitli düzeylerde fikir teatisi yapıldığını kaydeden Babacan, bu platform sayesinde beş ülkenin bir araya gelip sorunları beraberce istişare etme imkanı bulacağını ifade etti. Babacan, bu ülkelerin birbirleriyle sorunları bulunduğuna, ancak bölgenin ortak olduğuna ve ortak sorunların çözümünden de herkesin istifade edeceğine dikkati çekti. Platformu son derece şeffaf olarak düşündüklerini söyleyen Babacan, bu platformla AB ve AGİT arasında bağlantı kurabileceğini belirtti.