Yeryüzü Doktorları, 'Dünya İnsani Yardım Günü'nü kutluyor
2009 yılında Birleşmiş Milletler kararıyla Dünya İnsani Yardım Günü olarak anılmaya başlayan 19 Ağustos, tüm dünyada insani yardım alanında çalışan kişilerin kutsal vazifelerine dikkat çekerken, bu uğurda yaşamını yitirenlerin de hatırasına sahip çıkıyor
2000 yılından bu yana insani yardım alanında faaliyet gösteren Yeryüzü Doktorları, 19 Ağustos Dünya İnsani Yardım Günü'nü 14 bin gönüllü ve 169 çalışanı ile kutluyor. 2003 yılında Irak'ın başkenti Bağdat'ta bulunan Birleşmiş Milletler temsilciliğine yönelik gerçekleştirilen saldırı sonucu 22 insani yardım çalışanının yaşamını yitirdiği gün olan 19 Ağustos, tüm dünyada Dünya İnsani Yardım ve Çalışanları günü olarak anılıyor. Bu günde Türkiye'deki 10 bin, dünya genelindeki milyonlarca insani yardım çalışanının zorluklarla dolu mesleklerine bir kez daha dikkat çekiliyor.
Yeryüzü Doktorları gönüllüsü ve Somali İbn-i Sina Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Abdi Dalmar insani yardım alanında çalışmayı şöyle açıklıyor; "İnsani yardım kişinin yaptığı işe kendini her yönüyle adamasını ve yüksek özveri ile hareket etmesini gerektiriyor. Çünkü insani yardım alanı, çok az bir maddi kazanç karşılığında büyük tehlikelerle karşı karşıya gelebilme riskini barındırıyor. Ancak, muhtaç insanların hayatını kurtarmak ve onların yaşamında unutamayacakları değişimlerin parçası olmak manevi yönden çok büyük bir değer teşkil ediyor".
Marmara Depremi hayatımın dönüm noktasıdır
Yeryüzü Doktorları Program Koordinatörü Damla Demirel, mesleki tercih olarak neden insani yardım alanını seçtiğini şöyle açıklıyor; "Bu sene 17'inci yılına giren 17 Ağustos 1999 depreminin hayatımda çok önemli bir yeri var. Kocaeli Üniversitesi'nde okuyan 19 yaşında bir öğrenci olarak Türkiye'nin hazırlıksız yakalandığı, devlet kurumları ve sivil toplum örgütlerinin yetersiz kaldığı, 285 bin evin hasar gördüğü ya da yıkıldığı bu kadar büyük çaplı bir afete ilk kez şahit oluyordum. Mahallelinin komşusunu kurtarmaya koştuğu, destek olduğu, yaralarını sarmaya çalıştığı bir şehirde 4 yıl geçirip mezun olduktan sonra da Türkiye'nin o senelerde çok yetersiz olduğu insani yardım alanına yönelmeye çoktan karar vermiş ve Afet Zararlarının azaltılması bu gibi büyük felaketlere hazırlıklı olmak için canla başla çalışmaya başlamıştım. O andan itibaren benim için başka bir kariyer planı mümkün olamazdı."
Tek lokma yemeden geçen 48 saat
İnsani yardım çalışanlarının iş sahalarını; mülteci kampları, doğal afet bölgeleri, sıcak çatışma alanları gibi fiziki açıdan zorlayıcı ve temel insani ihtiyaçlara ulaşmanın zaman zaman imkânsız olduğu yerler oluşturuyor. Yeryüzü Doktorları Kenya Temsilcisi Dr. Abubakar Badawy bir insani yardım çalışanı olarak hafızasından silemediği bir anekdotunu şu sözlerle anlatıyor; "2011 yılında, Somali'den Kenya'ya mülteci akınının olduğu zamanlarda, Dadaab Mülteci Kampı'ndaki mültecilere yardım ediyordum. 48 saat boyunca hiçbir şey yemeden kampa ulaşmak için yürüyen bir aileyi görünce dehşete düşmüştüm. Bu insanlar, daha iyi bir yer bulma umuduyla yola çıkan kardeşlerinin, yakınlarının öldüğüne şahit oluyorlardı. Biz ise, onların sağlık ve gıda alanındaki acil ihtiyaçlarını gidermeye çalışmakla meşguldük. Açlığın varabileceği boyutları ve insanların verdiği yaşam mücadelesini görmek çok sarsıcıydı".
İnsani yardım çalışanları: Gösterişsiz, alçakgönüllü ve duyarlı
Afet, iç savaş, açlık, göç gibi beşeri ve doğal sebeplerden kaynaklanan durumlarda dünyanın her köşesine umut ışığı taşıyan insani yardım çalışanları, mesleklerinin getirdiği şartlar itibariyle ayırt edici özellikler taşıyor. Yeryüzü Doktorları Filistin Temsilcisi Mohammed Alkhatib insani yardım çalışanlarının ortak özelliklerini; "İnsani yardım çalışanları muhtaç insanların tüm sıkıntılarına kulak verir. Afet bölgelerindeki insanların yaşadığı genel sorunları kavrayabilir ve daha da önemlisi yeryüzünde yaşayan her insanın sahip olduğu insani haklar konusunda derin bir kavrayışa sahiptir. Kendini insanlık için çalışmaya adamış bir insani yardım çalışanı gösterişsiz, alçakgönüllü ve duyarlıdır" şeklinde ifade ediyor.