Yıldırım: İBB Meclisi’nin en önemli işi imar planı tadilatı olmayacak

Medya temsilcileri ile buluşan Binali Yıldırım İstanbul’un en önemli sorunlarının başında gelen ulaşım ve trafikten imar barışına, depreme karşı önlemlerden İstanbul’daki Suriyelilerin durumuna uzanan konularda açıklamalarda bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hakan GÜLDAĞ

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak medya temsilcileri ile ilk toplantısını gerçekleştirdi.

İstanbul Ticaret Odası Eğitim ve Sosyal Hizmetler Vakfı bünyesindeki Cemile Sultan Korusu’nda gazete, televizyon ve internet haber servislerinin yayın yönetmenleri ve temsilcilerinin sorularını yanıtlayan Yıldırım İstanbul’un en önemli sorunlarının başında gelen ulaşım ve trafikten imar barışına, depreme karşı önlemlerden İstanbul’daki Suriyelilerin durumuna uzanan konularda açıklamalarda bulundu.

Binali Yıldırım’ın sorulara verdiği yanıtlar özetle şöyle:

+Ben eğer belediye başkanı olursam İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin en önemli konusu imar plan tadilatı olmayacak. Bugün meclislerin gündeminin yüzde 75’i bu konular oluşturuyor. Ama ben buradan açıklıyorum: İmar fonksiyon değişiklikleri ana gündemimiz değil. İnsanların hırslarını, ihtiraslarını, doymaz beklentilerini karşılamak benim meclisimin görevi olmayacak” dedi.

Trafiği çekilebilir seviyeye getireceğiz

+İstanbul’un en önemli problemi ulaşım ve trafik… Dünyanın hiçbir yerinde büyükşehirlerde trafiği yüzde 100 çözen yok. Kim çözerim derse inanmamak lazım. Biz İstanbul’da trafiği çekilebilir bir seviyeye getireceğiz. Trafik durmayacak, yürüyecek. Belki saatte 80 km ile değil ama 25 km ile düzenli akışı sağlayacağız. Bugün trafikte durma zamanı 45 dakika. Bunu 30’un altına indireceğiz.

770 bin otopark var ihtiyaç 1 milyon 750 bin

+Trafik sorunundaki en önemli noktalardan biri, yolların otopark olarak kullanılması… Yeterli otopark olmadığı için araçlar, damarları tıkayan plak gibi yolları tıkıyor, yolu işgal ediyor. 770 bir araçlık otopark var, ihtiyaç ise 1 milyon 750 bin. Site-mahalle-ilçe bazında bunlar ele alınacak. Hemen başlayacağız. Ama hemen bitmeyecek, zamanla çözeceğiz.

5 yılda raylı sistemde Londra ve Paris’i geçeceğiz

+İstanbul raylı sisteme Londra ile aynı yıllarda tanıştı. Beyoğlu hattı ve Tünel ile 1800’lü yılların sonunda. Sonra çok az şey yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanımız, 1994’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçildiğinde 45 kilometre raylı sistem vardı. Bugün 170 kilometre. 63 km de kısa sürede devreye girecek. Gebze-Halkalı hattını ilave edeceğiz. 5 yıl sonra ise 450 kilometrenin üstüne çıkacak. Londra ve Paris’i geçmiş olacağız.

Otoparklar ve raylı sistemler için 55 milyar lazım

+Raylı sistemler İstanbul’da toplu taşımacılığın yüzde 48’ini oluşturacak. O zaman İstanbul gerçekten toplu taşımacılığı hayata geçirmiş olacak. Öte yandan ‘parklaşma’yı çözmezsek olmaz. Parklar ve raylı sistemler için 55 milyar lira lazım. Ama ben hep şuna inandım: Proje, paradan önemlidir. Doğru proje varsa para bulunur. Türkiye için yaptık, şimdi İstanbul için yapacağız. Tek-çift plaka uygulamasına giden şehirler var bu sorunu çözmek için. Buna gerek kalmadan çözeceğiz.

Taksiciler aynamız, 80’li yıllarda iki taksim vardı

+Taksicileri en iyi anlayan benim, 80’li yıllarda iki taksim vardı. Bir otobüs satıp iki taksi almıştım. 4 ay sonra gördüm ki bize göre değil, sattım. Taksiler şehrimizin aynasıdır. Eğitim, güvenlik yönünde gözden geçirilmesi gerekir. Uber sistemi de teknolojinin getirdiği bir kolaylık. Ama haksız kazanca izin veremeyiz. Bir düzenleme yapılır, bir orta yol bulunur diye düşünüyorum.

İstanbul’da 4.0 dönemi başladı

+Şimdi İstanbul'da, İstanbul 4.0 dönemi başladı. Endüstri 4.0 gibi… Her şeyin bilgi, iletişim, teknolojileriyle test edildiği, yaşandığı ve adeta elektronik ortamlarla yönetilir hale geldiği bir dönemden bahsediyoruz. Dolayısıyla İstanbul'un yeni vizyonu, yeni hizmet dönemini de bir şekilde 'Endüstri 4.0'a benzer. Bunu 'İstanbul 4.0' olarak kabul edebiliriz.

İstanbul’un ekonomisine önem vereceğiz

+İstanbul’un ekonomisi çok önemli. Ulaşım sorununu çözeceğiz, imar faaliyetlerine çeki düzen vereceğiz. Bütün bunların yanında İstanbul’un ekonomisinin daha fazla katma değer ortaya çıkarmasını sağlayacak adımları da atacağız. Bu işi yapacaklara imkan hazırlayacağız. İstanbul hep 28, 29 ve 30’uncu sıralarda dünya şehirleri sıralamasında. Ben Ulaştırma Bakanı olarak altyapı konusuna eğildiğimde Türkiye 39’uncu sıradaydı. 9’uncu sıraya yükseldi. Türkiye için yaptık. İstanbul’un da sırasını yükselteceğiz.

İstanbul aidiyetini güçlendireceğiz

+Belediye başkanı seçildiğimde yapacağım en önemli işlerden biri İstanbul’da yaşayanların İstanbul’a olan aidiyetini güçlendirmek. Sorduğun zaman İstanbul’da yıllardır yaşayanlara, Kastamonuluyum, Sivaslıyım diyor. Mesela İzmir bunu yaptı. Orada yaşayanlara sorduğunuzda 1.5 yıl sonra İzmirliyim diyor. İstanbul bizim. İstanbul bizim geleceğimiz. Bunu anlatacağız insanlarımıza…

Suriyeliler kalıcı değil

+Ekonomik şartların ağır olduğu bir dönemde Suriyeliler konusunun öne çıkmasını anlıyorum. Ama Türkiye yaşatan bir ülke… Ülkemizde 3.5 milyon Suriyeli var. Amacımız orayı işgal değil. Huzur getirmek. Suriye’nin toprak bütünlüğünü önemsiyoruz. 295 bin Suriyeli döndü. İstanbul’da 563 bin Suriyeli var. Başakşehir, Avcılar, Esenler, Sultanbeyli gibi semtlerde ağırlıklı… İstanbullular şunu bilmeli: Suriyeliler kalıcı değil. Buradayken de yasa dışı faaliyetler içinde bulunmalarına müsaade etmeyiz. Sıfır tolerans. Tutar kulağından atarız.

Depremli ilgili dönüşüm, olmazsa olmazımız

+İstanbul’da ilçeler bazında mikro düzeyde zemin yapısı bile belli değil. Zemin yapısı demek, her bölgede 50 metrede bir sondaj yapıp zemini bilmek gerekiyor. Şu anda bundan emin değiliz. Sadece hocalarımızın söyledikleri üzerinden kabuller var. ‘Marmara fayı şuradan geliyor, Doğu-Batı hattı şuradan gidiyor” gibi… Bunlar tamam da bunların acaba Bahçelievler'e, Kağıthane’ye, Beylikdüzü’ne, Tuzla’ya yansıması nedir? Bunların mikro çalışmaları mevcut değil. Deprem ile ilgili çalışmaları yenileyeyim ama yerin altında sorun varsa ne olacak? Hem para hem emek boşa gidecek hem de insanlar yine güvende olmayacak. Deprem ile ilgili dönüşümde hiç müsamahakar olmayacağız. Vatandaş karşı da çıksa yapacağız. Bizim olmazsa olmazımız.

Dünyanın en büyük havalimanında bir kadının imzası var

+Kadınların iş gücüne katılma oranı da, karar mekanizmalarında yer almaları da gelişmiş tüm ülkelerde tartışılmaya devam eden bir sorun olmaya devam ediyor. Türkiye seçme ve seçilme hakkıyla başlayarak kadınların sosyal ve siyasal hayata entegrasyonunda görece iyi olsa da, yeterli değil. İstanbul'da kadınların hayatın her alanında etkin olmaları için fırsat eşitliği sağlanması ve şehrin kararlarında söz sahibi olmaları için gerekli ortamı sağlayacağız. Pozitif ayrımcılık gibi uygulamaları sürdürülebilir bulmuyorum, ancak dikkatinizi çekeyim; dünyanın en büyük havalimanının altında bakanlığı memur olarak girip benim Genel Müdür atadığım hanımefendinin imzası var. Büyükşehir'de de elbette üst yönetimde hanımefendilerin yeri olacak.

Dostlarımıza kötü muameleye izin vermeyiz

+Doğayı paylaştığımız dostlarımızla ilgili kötü muamele haberleri duydukça içimiz parçalanıyor. Evlerinin mimarisini göçmen kuşlara göre şekillendiren ecdadın torunları olarak aynı sokağı paylaştığımız dostlarımızın da hayatını kolaylaştıracak hizmetler üretmek geleneğimizin gereği...

Gençlerin hayallerini gerçekleştireceğiz

+İstanbul'da 30 yaşının altında 6 milyon 890 bin 230 genç yaşıyor. Yerel yönetim olarak gençlerin enerjilerini ortaya koyacakları, hayallerini gerçekleştirebilecekleri, spor yapabilecekleri ortam ve imkanı sağlamak bizim borcumuz. Ulaşımdan bilişime her konuda gençlerimizi öncüleyen bir bakış açısı sergilemeliyiz. Ülkeyi geleceğe taşıyacak genç dimağların, mutlu ve verimli bireyler olarak yaşayacakları şehri tasarlayacağız.

 İstanbul, Ankara’dan yönetilemez ama İstanbul Ankarasız da yönetilemez

Binali Yıldırım, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’nun, “İstanbul Ankara’dan yönetilemez” sözünün hatırlatılması üzerine, “İstanbul, Ankara’dan yönetilemez, İstanbul Ankarasız da yönetilemez. Doğrusu budur” dedi.  Yıldırım, “İstanbul, siyaset tartışmalarının gölgesinde kalmayacak kadar önemli bir şehir. Biz İstanbul’u katılımcı bir demokrasi ile 2024 yılına taşıyacağız” değerlendirmesini yaptı.

İstanbul’u konuşacağımız bir seçim olsun

“31 Mart seçimlerinde sonuç ne olursa olsun İstanbul kazansın istiyoruz” diyen Binali Yıldırım, devamla şunları söyledi:

31 Mart seçimlerinde sonuç ne olursa olsun, İstanbul kazansın istiyoruz. Şu ana kadar iki aday var: Biri CHP ve Millet İttifakı adına Ekrem İmamoğlu, birisi de Cumhur İttifakı adına benim. Arkadaşımıza da telefon ettim, başarılar diledim, tebrik ettim. Arzum 31 Mart yerel seçimlerinin İstanbul ölçeğinde, İstanbul merkezli, İstanbulluların sorunları, beklentileri ve geleceğini konuşacağımız bir seçim olması. Bu seçimlerin bir genel seçim havasına dönüştürülmesi, bir referanduma dönüştürülmesi bana göre İstanbul'a yapılabilecek bir iyilik değildir. İstanbul'un konularının, dünya şehrinin konularının güme gitmesi beni çok üzer. Bu bakımdan kampanya boyunca bu alanda kalmaya devam edeceğim. Mecbur kalmadıkça bu alan dışındaki konularda çok fazla mesai harcamayacağım.”