Yönetmen Yücel Çakmaklı vefat etti

Çakmaklı'nın cenazesi, 25 Ağustos Salı günü Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Yönetmen, yapımcı ve senarist Yücel Çakmaklı, tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde hayatını kaybetti. "Küçük Ağa" ve "Kuruluş" gibi roman uyarlamalarını dizi olarak televizyona aktaran Çakmaklı, Devlet Üstün Hizmet Madalyası sahibiydi.

Alınan bilgiye göre, 9 Temmuzda özel bir hastanede by-pass ve kalp kapakçığı ameliyatı olan Çakmaklı, daha sonra nakledildiği İstanbul Tıp Fakültesi Reanimasyon servisinde, "enfeksiyona bağlı septik şok" nedeniyle hayatını kaybetti.

Çakmaklı'nın cenazesi, 25 Ağustos Salı günü Fatih Camii'nde öğlen vakti kılınacak cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

Afyonkarahisar'ın Bolvadin ilçesinde 1937 yılında doğan Çakmaklı, 1959'da İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü'nden mezun oldu.

Askerlik sonrası Yeni İstanbul Gazetesi'nde Tarık Buğra'nın yönettiği sayfada sinema yazıları yazmaya başlayan Çakmaklı, bir yandan da Erman Film Stüdyoları'nda yönetmen yardımcısı olarak çalıştı.

Çakmaklı, 1968 yılına kadar 50 kadar filmde Dr. Arşevir Alınak, Osman Seden, Orhan Aksoy gibi yönetmenlere yardımcılık yaptı.

İlk belgesel filmi Kabe Yolları'nı yönettikten sonra 1969 yılında Elif Film şirketini kuran yönetmen, "milli sinema" olarak adlandırılan akıma dayalı filmler çekti.

TRT bünyesinde çalışmalarına devam ettiği 1975-1990 yılları arasında kısa hikayelerden televizyon filmleri yaptı. Prag'da 1978'de televizyon filmleri arasında ödül alan ilk yapım olan "Çok Sesli Bir Ölüm" ile "Çözülme" filmlerini çekti.

"Küçük Ağa, Kuruluş, Aliş ile Zeynep"

Tarık Dursun K.'dan, "Denizin Kanı", Tarık Buğra'dan "Küçük Ağa" ve "Kuruluş" gibi roman uyarlamalarını dizi olarak televizyona aktaran Çakmaklı, Necip Fazıl Kısakürek'in "Bir Adam Yaratmak" ve Turan Oflazoğlu'nun "4. Murad" gibi tiyatro eserlerinden televizyon oyunları yaptı. Çakmaklı'nın, "Müzik odaklı drama" dalında hazırladığı eserler arasında Hacı Arif Bey'in hayat hikayesi ile bir Rumeli türküsünden yola çıkarak çektiği "Aliş'le Zeynep" sayılabilir.

Çocukluğu ve ilk gençliğinde edindiği tecrübelerle Türk Sinemasının en otantik yönetmenlerinden biri olmaya hak kazanan Yücel Çakmaklı, pek çok ilke imza atan ve çok değişik konuları filmleştiren bir yönetmen olarak tanındı.

TBMM tarafından 10 Temmuz 2008 tarihinde Devlet Üstün Hizmet Madalyası'na layık görülen Çakmaklı'ya, 19 Ekim 2008'de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sinemadaki 50 yıllık hizmetleri dolayısıyla "Emek Ödülü" verilmişti.

Başbakan Erdoğan'dan başsağlığı mesajı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede vefat eden yönetmen Yücel Çakmaklı'nın, "sadece bir yönetmen olarak değil, öncülük ettiği, 'Milli Sinema' akımıyla bir sinema kuramcısı ve düşünce adamı olarak da Türk kültür ve sanat hayatında özgün izler bıraktığını ve Türk sinemasının gelişmesine önemli katkılarda bulunduğunu" bildirdi.

Başbakan Erdoğan, Başbakanlık Basın Merkezi'nin internet sitesinde yayımlanan başsağlığı mesajında, "Türkiye'nin önde gelen sinemacılarından, 'Milli Sinema' akımının öncüsü değerli yönetmen, yapımcı, senarist ve düşünce adamı Yücel Çakmaklı'nın vefatını teessürle öğrenmiş bulunduğunu" ifade etti.

Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:

"Yücel Çakmaklı, sadece bir yönetmen olarak değil, öncülük ettiği Milli Sinema akımıyla bir sinema kuramcısı ve düşünce adamı olarak da kültür ve sanat hayatımızda özgün izler bırakmış, sinemamızın gelişmesine önemli katkılarda bulunmuştur.

Edebiyatımızdan yaptığı başarılı uyarlamaları yayınlanır yayınlanmaz televizyon tarihimizin unutulmazları arasında yerini almıştır.

Çakmaklı, Tarık Dursun K'dan 'Denizin Kanı', Tarık Buğra'dan 'Küçük Ağa' ve 'Kuruluş' romanlarını, Necip Fazıl Kısakürek'ten 'Bir Adam Yaratmak' ve Turan Oflazoğlu'ndan '4. Murad' tiyatro oyunlarını dizi film olarak başarıyla televizyona uyarlamıştır. Yine 'Müzik odaklı drama' dalında Hacı Arif Bey'in hayat hikayesi ile bir Rumeli türküsünden yola çıkarak çektiği 'Aliş'le Zeynep'i de başarıyla unutulmazlar listesine eklemiştir.

Sinemamızın en özgün, en otantik yönetmenlerinden biri olan Yücel Çakmaklı, pek çok ilke imza atmış ve yerli konulara dayalı, yerli düşünceyi seslendiren filmleriyle milletimizin hafızasında ve gönlünde müstesna bir yönetmen olarak yer etmiştir."

Çakmaklı'nın, TBMM tarafından 10 Temmuz 2008 tarihinde Devlet Üstün Hizmet Madalyası'na, 19 Ekim 2008’de de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sinemadaki 50 yıllık hizmetleri dolayısıyla Emek Ödülü'ne layık görüldüğünü anımsatan Başbakan Erdoğan, Çakmaklı'nın genç sinemacılara ilham kaynağı olmaya devam edeceğini belirtti.

Yoğun çalışma hayatı boyunca sayısız başarıya imza atan, yönetmen, yapımcı, senarist ve düşünce adamı Yücel Çakmaklı'yı, her zaman saygıyla ve takdirle hatırlayacaklarını kaydeden Erdoğan, "Merhuma Cenab-ı Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum" ifadesini kullandı.

Mesut Uçakan

Türk sinemasında sayısız filme, unutulmaz TRT dizilerine imza atan usta yönetmen Yücel Çakmaklı'nın vefatı sanat dünyasından dostları ve mesai arkadaşları tarafından da büyük üzüntüyle karşılandı.

Mesut Uçakan, sinemaya Çakmaklı sayesinde başladığını belirtti. Çakmaklı'yla 1973 yılında  Türk Talebe Birliği Sinema Kulübünde tanıştığını ve sinemaya gönül vermesinde önemli etkisi olduğunu anlatan Uçakan, "Başımız gerçekten sağ olsun. Yücel ağabeyin dostluğunu unutmak mümkün değil. Zaman içinde herhalde bu acı içimizi daha da acıtacak" diye konuştu.

Uçakan, Yücel Çakmaklı'yı doğru anlayabilmek için o dönemdeki Türk sinema ortamını çok iyi bilmek gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Türk  sineması kurulduğu yıldan beri çarpık bir batılılaşma hareketi içinde kendi öz değerlerine, milli değerlerine, dini değerlerine uzaktı. Hatta çoğu filmlerde 'çember sakal, kara cübbe, gözleri fıldır fıldır dönen imam' tipleri şahsında dinini, inancını alaya alan bir sinema anlayışıydı bu. O dönemde fikri moda olarak sinemada Marksist düşünce hakimdi. Böyle bir ortamda Yücel ağabey, günün en önemli starlarıyla 1970 yılında 'Birleşen Yollar' filmini çekti. Film çok büyük olay oldu, çok büyük ilgi gördü ve adeta onun 'milli sinema' hareketinin başlangıcı oldu. Bir milat oldu.

Toplumun, çarpık batılılaşma hareketine başkaldırısının sinemada en önemli yansımasıydı bu film ve onun o hareketi anlaşılmadan, çerçevesi çizilmeden, Türk sinema tarihini değil, Türk siyasi ve toplumsal tarihini de doğru çerçevelemek mümkün değil. Özellikle altını çizmemiz gereken taraf; o duruşunu hiç değiştirmedi. Pek çok aydın, elde ettiği makamlarla, şöhretle ve iş hayatındaki başarılarıyla duruşlarını değiştirdi ama o değiştirmedi."

Yücel Çakmaklı'nın bir dönem TRT'de başarılı dizi yaptığını, pek çok yönetmenin elde edemeyeceği fırsatlar yakalamasına rağmen yine duruşunu değiştirmediğini anlatan Uçakan, "Öyle bir duruş karşılığında hiçbir zaman rahat yaşama imkanları olmadı. Köşkü olmadı, arabası, koruyanları olmadı. Son dönemlerinde bile bana bir emekli maaşıyla çok zorlandığını söyler haldeydi" diye konuştu.

Çakmaklı'yı sanat camiasında ya da entellektüel camiada eleştirenler de, destekleyenler de bulunduğunu, ancak halkın onun her zaman arkasında olduğunu ifade eden Uçakan, "Yeni nesil farklı söylemlerle geliyor. Farklı bir sinema dili gelişiyor. Bizim mücadele verdiğimiz dönemin ideolojik kamplaşmaları, çatışmaları, anaforu şimdi yok. Toplumda siyasal kavgaları bırakırsak, toplumda böyle bir kavga kalmadı. Bu yeni gençlerden Yücel ağabeyle aynı düşünceyi paylaşan kimi örnekler var. Ama Yücel Ağabey olmasaydı, onların bu çalışmaları bu kadar rahat yapabilir konumda olacağını zannetmiyorum" dedi.

"Halkıyla bütünleşmiş sinema"

Yönetmen Osman Sınav ise Yücel Çakmaklı'nın sinemasının "halkıyla bütünleşmiş bir sinema" olduğunu ifade ederek, "Bir kuram sinemacısı değildir ama halkıyla bütünleşmiş, belli bir sağduyunun, milli duyguların ön plana çıktığı bir sinema yapmaya çalışmıştır" diye konuştu.

Çakmaklı'nın kendi dönemi içinde önemli bir sinemacı olduğunu anlatan Sınav, şunları kaydetti:

"Çakmaklı, birçok şeyin bir bakıma öncüsü olmuştur. Sinemada milli olma duygusunu ve kavramını öne çıkarmış birisidir. Bu bağlamda yaptığı eserlerle, halkıyla bütünleşmiş bir sinemacıdır. Özenle çekmiştir yapacağı eserleri. Eserlerinde hep Türk halkının, Türk insanının sağduyusunu, kültürel bağlarını kendi kültürel kodlarını çözmeye çalışmıştır. Bu anlamda döneminin önemli sinemacılarından birisidir. Allah rahmet eylesin. Türk sinemasında çok hizmetleri olmuştur. Türk sinemasında çeşitlilik yaratmıştır. Sinemanın tümüne baktığımızda bu duyarlılıklarıyla öne çıkmış, bu anlamda öncü olmuştur."

Sınav, Yücel Çakmaklı'nın TRT Televizyonu için çektiği "Osmancık-Kuruluş", "Küçük Ağa" gibi dizilerin hem prodüksiyon olarak, hem kalite olarak bugünkü televizyon dizileriyle kıyaslanmasının bile mümkün olmadığını ifade ederek, "Tabii ki çok daha özenle yapılmış, emek verilmiş ve kalıcı eserler olmuştur onlar. Bugün, günlük yapılıp uzay boşluğuna bırakılan şeylerden çok daha farklı yapımlardır" dedi.

"Türk sinema tarihinin en büyük prodüksiyonu"

Yücel Çakmaklı'nın çalıştığı dönemde TRT Genel Müdürlüğü görevinde bulunan MHP Antalya Milletvekili Tunca Toskay da, "Yücel Beyin bana göre oldukça erken vefat etmesinden büyük bir üzüntü duydum. Türk sanat hayatı açısından çok olgun bir dönemde aramızdan ayrıldı" dedi.

Çakmaklı'nın, ilk olarak, TRT'de kendisinin kültür-sanat danışmanlığını yaptığını, daha sonra dizi de çektiğini aktaran Toskay, şunları söyledi:

"Ben kendisini çok sevdim, çok değer verdim. Bizim en büyük projelerimizden birisi olan 'Kuruluş' dizisini gerçekleştirdi. Bu, hala Türk sinema tarihinde en büyük prodüksiyondur. Yücel Çakmaklı'nın bir özelliği vardı; çok geniş kadrolu filmleri, yapımları kimse yapmadı ve yapamadı belli bir süre... Ama o öyle projeleri gerçekleştirdi. Örneğin, Kuruluş adlı dizide... Bir ziyaretimde savaş sahnesi çekiliyordu ve figüranlarla birlikte yaklaşık 2 bin 500 kişi çalışıyordu.

Yapısı, birikimi, kültürü itibariyle bizim kültürümüze fevkalade vakıf olduğu için tarihi filmler konusunda çok başarılı yapımlar yaptı. Yücel Bey, Allah rahmet eylesin, son derece sakin bir insandı. O birikiminin verdiği olgunluğu yansıtan bir sakinliği vardı."

Sinema sanatçısı Berhan Şimşek ise Yücel Çakmaklı'yı 25 yıldır tanıdığını, kendisiyle "Minyeli Abdullah" adlı sinema filmi ve "Kuruluş" adlı dizide birlikte çalıştıklarını belirtti. Şimşek, Çakmaklı'nın çok naif ve insani yönleri gelişmiş bir kişi olduğunu ve ölümüne çok üzüldüğünü ifade ederek, yakınlarına ve ailesine baş sağlığı dileğinde bulundu.

Arınç: Çakmaklı'ın eserleri bizleri aydınlatmaya devam edecek

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Yönetmen Yücel Çakmaklı'nın vefatı nedeniyle eşi Filiz Çakmaklı'ya taziye mesajı gönderdi.

Bakan Arınç'ın mesajı şöyle:

"Sinema ve televizyon alanlarında yönetmen ve yapımcı olarak çok sayıda değerli eserler veren, üslubu ve felsefesiyle sanat dünyamızda büyük yeri olan değerli eşiniz Yücel Çakmaklı'nın vefatı bizler için de büyük acı ve üzüntü kaynağı olmuştur.

Milli Sinema akımının en önemli temsilcilerinden olan ve Devlet Üstün Hizmet Madalyası'na layık görülen merhum Çakmaklı'nın eserleri, bizleri aydınlatmaya devam edecektir.

Acınızı paylaşır, Merhuma Allah'tan rahmet, size ve ailenize sabır ve başsağlığı dilerim."