Yumurta sektöründe kısır döngü

Yıllık 15 milyar 677 milyon adetle dünya yumurta üretiminde 11. sırada yer alan Türk yumurta sektöründe kısır döngü yaşanıyor. Üretim fazlası nedeniyle fiyatların düştüğü, karlılığın eridiği ortamda sektör çıkış yolunu ihracatta arıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Arzu ALP

 
İZMİR - Yumurta sektöründe kısır döngü yaşanıyor. Üretim fazlası nedeniyle fiyatların düştüğü, karlılığın eridiği yumurta sektörü çıkış yolunu ihracatta arıyor. Üretim fazla olduğu için ihracat pazarlarını artırmaya çalışan yumurta sektörü bu kez de ihracat pazarları arttığı için üretimini artırmaya devam ediyor. Hedef pazar olarak Ortadoğu ve Afrika ülkelerini zorlayan Türk yumurta sektörü ihracat  pazarlarına bu yıl Katar, Bahreyn, Ürdün, Angola, Cibuti, Kuveyt, BAE, Kongo gibi yeni ülkeler ekledi. Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) Başkanı Derya Pala, Türk yumurta sektöründe yaşanan kısırdöngüye dikkat çekti. Üretim fazlası olduğu için ihracat pazarlarını artırmaya çalıştıklarını belirten Pala, "İhracat pazarları arttıkça da üretici üretimi artırıyor. İnanılmaz bir kısırdöngüye döndü. Yeni bir pazar bulduğumuzda sevinecek miyiz, endişelenecek miyiz bilmiyorum. Şu anki üretim artışı ciddi anlamda ihracata dayalı bir üretim artışı" dedi.
 
Pala, işletmelerin artık üretimi artırmaya dönük değil çok farklı konularda yatırım yapması gerektiğini savundu. Verimliliği artırmaya yönelik yatırımlar yapılması gerektiğini vurgulayan Pala, sözlerine şöyle devam etti: "Maalesef işletmelerde onun çok hesabı yapılmıyor. Sektörde dönemsel zarar çok alışılmış. Üretim artışı yapılırken de belli bir hedef ve plan çerçevesinde yapılmıyor. Kimse küçük kalmak istemiyor. Karlılık gibi bir hedefe göre üretim yapılmadığı için buna dönük yatırımlar da yapılmıyor. Belki işletmenin verimliliğini olumsuz etkileyen faktörler var. Kafes sistemiyle ilgili olabilir, yem mekanizmasıyla, işletmeyle ilgili, hastalıkla ilgili sıkıntılar, hijyenle ilgili dikkat edilmeyen şeylerden kaynaklı çok küçük kar kayıpları olabilir. Dolayısıyla her işletmenin bireysel karlılığını artırmaya çalışması lazım."
Yumurta fiyatları anlamında kış dönemini kötü geçirdiklerini söyleyen Pala, fiyatların aralık- ocak ayından beri düşüş trendinde olduğuna dikkat çekti.
 
Yumurtada düşük fiyat endişesi
 
İhracatta da miktar anlamında değil ancak fiyat anlamında düşüş olduğuna işaret eden Pala, "Sorun tamamen iç piyasadaki üretim fazlasından kaynaklanıyor. Şu anda enbüyük boy yumurtanın fiyatı 16 kuruş. Ama sıkıntılı bölgelerde bu fiyat 13-14 kuruşlara düşüyor. Ortalama maliyet ise 16-16.5 kuruş civarında. Üretici şu anda maliyet ve maliyetin altında satış yapıyor. Mayıs-haziran gibi havaların ısınmasıyla tüketimin azaldığı dönemlerde beklediğimiz fiyatlar. Şimdi böyle olursa o dönemde fiyatların daha da düşmesinden endişe ediyoruz" dedi.
 
İran'da devalüasyon ihracatımızı vuruyor
 
Pala, iç talepte çok fazla azalma olmadığını ancak yurtdışında özellikle Irak pazarına İran ve Ukrayna gibi başka ülkelerden ucuz yumurta girdiğine dikkat çekti. Özellikle İran'da ciddi bir devalüasyon olduğu için çok düşük fiyatlarla yumurta verildiğini anlatan Pala, "Miktar ve ihracat rakamları anlamında bir düşüşe neden oldu. Ancak göreceli bir düşüş var. Bazı haftalarda Irak pazarına İran'dan yumurta çok girdiği zaman bizdeki rakam düşüyor. İhracatımızda çok düşüş yok çünkü başka pazarları zorluyoruz. Sadece Irak pazarında miktar olarak düşüş var. Total ihracatımızda düşüş olmuyor" dedi.
 
Arz fazlası üretim planlamasıyla aşılır
 
Pala, yumurtada yaşanan arz fazlasının üretim planlamasıyla aşılabileceğini savundu. Beklentilerinin Birlikler Yasası ile ilgili düzenlemelerin yapılıp AB ülkelerinde yürüyen sistem gibi üretim planlaması, pazarlamanın birlikler üzerinden yapılmasına ihtiyaç olduğunu savunan Pala, "Üreticilerin birlik üyesi olmaktan kaynaklı çıkarı olmadığı sürece birlikleri güçlendirmek mümkün değil. AB ülkelerinde birlikler devletle özel sektör arasında ciddi bir köprü oluşturuyor. Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Bankası aracılığıyla sübvansiyonlu kredileri çıktı. Yine üretime destek var. Damızlık yumurtada damızlık işletmelerine sıfır faizli krediyle destek var. Yani biz üretim fazlası bir ülke iken ve üretimin ana kaynağı damızlık iken damızlığa o anlamda ihtiyaç yok. Ama yerli damızlık üretecek işletmelere bu anlamda destek verilsin" dedi.
 
Yerli damızlık üretecek işletmelere destek verilsin
 
Ankara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü'nün yerli ırklarla ilgili ciddi  çalışmaları olduğunu hatırlatan Derya Pala, 3 ırk üstünde önemli çalışmalar olduğunu belirterek, "Ancak sahada sonuçlarının görülebilmesi için damızlık firmalarının bu anaçları alıp bunlardan üretilen civcivleri piyasaya vermesi lazım. Dolayısıyla damızlık işletmelere yerli damızlık ırkları kullandığı vakit bu yatırımlara sıfır faizli kredi desteği versilse bu son derece güzel olur. Ama öbür tarafta zaten bu ithali teşvik edecek. Zaten yüzde 25 üretim fazlası var. O zaman neye dayanarak bu kredi veriliyor. Arz fazlası sıkıntıyı daha da büyütüyor. Politik açıdan baktığınızda üretim gittikçe artıyor, ihracat gittikçe artıyor. Ama bir de karlılığa bakarsanız sektörün karlılığı artmıyor aksine azalıyor. Dolasıyla hükümet tarafından baktığınızda fiyat düşük, enflasyonu körüklemiyor. Ama tek bakış açısıyla varılacak bir sonuç değil. Büyük olasılıkla üretimin artışını teşvik etmek için krediler veriliyor. Sektöre de yüzde 50 sübvansiyonlu yatırım kredileri, işletme kredileri veriliyor. Bunlar birliklerin elde ettiği ciddi sonuçlarla, hükümete sunacağı projelerle belirlense iş çok daha sağlıklı olacak" dedi. Pala, sanayiye yönelik B tipi yumurta ihracatının Yunanistan'a devam ettiğini, bu yıl 500 milyon dolar koydukları ihracat hedefine yeni pazarlarla ulaşmayı planladıklarını söyledi. Türk yumurta sektörü ile ilgili yeni bir anket çalışması yaptıklarını hatırlatan Pala, Türkiye'deki işletme büyüklükleri hakkında ise şu bilgileri verdi: " Bin 100 işletmede yaklaşık 70 milyon civarında tavuk olduğunu tahmin ediyoruz. Türkiye'deki işletmelerin yüzde 64'ü 100 binin altında, yüzde 12'si 20 binin altında, yüzde 16'sı 100-200 bin arasında, yüzde 14'ü 200-500 bin arasında, yüzde 4'ü 500-1 milyon, yüzde 1'i 1-1.5 milyon, yüzde 1'i 1.5-2 milyon, 3 milyon üzerinde de 1 tane işletme var."