'Afrika ve Ortadoğu'da lobiler olmazsa iş yapmanız çok zor'

Yaşar Aydın, Afrika ve Ortadoğu'da lobiler olmadan iş yapmanın çok zor olduğunu, yeni kurdukları dernekle buralarda lobi merkezleri kurarak bölgeden ekonomik pay elde edeceklerini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Taylan BÜYÜKŞAHİN

İSTANBUL - Geçtiğimiz aylarda kurulan Afrika-Ortadoğu Strateji ve İş Konseyi Derneği (AFOR), gelişen Afrika ve Ortadoğu pazarlarında Türk firmalarının daha fazla pay almasını hedefliyor. Kısa sürede 340 üyeye ulaşarak dikkat çeken derneğin başkanlığını, bir dönem Demokrat Parti'nin başkanlığını da yürütmüş olan Yaşar Aydın yapıyor. 

AFOR'un Afrika ve Ortadoğu'da tamamen ticari bir zihniyetle ortaya çıkmış ama insani, kültürel ve siyasi yanı olan bir kuruluş olduğunu belirten Aydın, "Daralan ve sıkışan dünya ekonomisinde ve büyüyen bir Afrika pazarında Türkiye nasıl yer alır, nasıl güçlü bir lobi oluşturur felsefesiyle AFOR ortaya çıkmıştır. Bugün Çin, Ortadoğu ve Afrika'da çok ciddi bir nüfusla ben varım derken, İngiltere gibi ülkeler tüm güçleriyle oralarda yer alıyorken, geçmişinde bu coğrafyada olan Türkiye'nin orada olmaması üzüntü kaynağıdır" dedi. 

AFOR'un bir strateji konseyi kurmak gibi bir iddiası olduğunu vurgulayan Aydın, Afrika ve Ortadoğu coğrafyasında siyasetin ve gündemin çok sık değiştiğini ve buralarda Türkiye'nin lobisinin olmadığını kaydetti. AFOR olarak lobi merkezleri oluşturarak siyasi ve bürokratik kararlar alacaklarını açıklayan Aydın, sözlerine şöyle devam etti: 

"Bu ülkelerde lobiler olmazsa iş yapamazsınız. En basit örnek olarak, Amerika bile orada bir ülkeyi vurmak istiyorsa ilk önce lobi merkezlerini hayata geçirmeye çalışıyor. Lobi merkezleri, kabul etmek lazım ki dünyanın dört bir tarafında siyasi ve ekonomik anlamda bir güç. Dolayısıyla siz bir lobi merkezi oluşturursanız ve bu ülkelerin her birinde en az 3 siyasetçi, bilim adamı veya bürokratı bu merkezlerde oturtursanız, bu insanları da alınan kararlara dahil ederseniz, bu alınan kararlar belki ülkeler adına çok ciddi bağlayıcı olmaz ama ses getirici olur. Alınan kararlar dünyada ve Türkiye'de önemli basın merkezlerinde, ajanslarında duyurulduğu zaman insanlar dönüp o lobilere bakacak. 'Libya ile ilgili, Mısır ile ilgili bu insanlar ne diyor' diye bakacak oraya."

Afrika'ya girilmezse kayıp yaşanabilir

Türkiye'nin 1.5-2 yıl içerisinde Afrika pazarında yer alamaması durumunda büyük bir ekonomik kayba uğrayacağını söyleyen Aydın, "Türkiye bence Türki Cumhuriyetlerle olan kısmı kaybetti. Türkiye orada olması gereken yerde değil. Dünyada önemli pazar artık Afrika. Burada Çin, İngiltere, Portekiz, Rusya, Fransa, İspanya çok güçlü bir şekilde var. Medyası, sivil toplum örgütleriyle, parasıyla, lobisiyle ve artı askeri gücüyle varlar. Mali'yi Fransa ne hale getirdi hepimiz gördük. Türkiye askeri olarak olmasa da orada lobisiyle, sivil toplum gücüyle, devletin gücüyle orada olmak zorunda. Olmazsa Türkiye'nin ekonomisi çok büyük sıkıntı yaşar. Türkiye ekonomisi zaten zor ayakta duran bir ekonomi. Sadece Libya'nın yer altı kaynaklarının 8 trilyon dolar olduğu söyleniyor. Afrika'nın genelinde 60-70 trilyon dolardan bahsediliyor. Türkiye'nin siyasi ve ekonomik algısını Afrika üzerinde yoğunlaştırıp, ayrıştırarak değil uzlaştırarak davranması lazım. Afrika'daki her devlet ile ilişkilerini çok sıkı ve iyi tutarak, el sıkıştıktan sonra arkasını dönmeyerek Türkiye 2023 hedeflerine ulaşacaktır. Bu çok hassas bir coğrafya. Türkiye'yi yönetenler her konuştuklarını 40 defa düşünmek zorundalar bu coğrafyayla ilgili. Türkiye'yi yönetenler diplomasi ve nezaket dilinden ayrılmamalı. Bu dili merkeze alırsak bu coğrafyada yer alabiliriz. Onun dışında kırıcı bir üslupla bu coğrafyada biz var olamayız ve sıkıntı yaşarız" şeklinde konuştu.

Çin'in Afrika ve Ortadoğu'da 40 milyon civarında nüfusu olduğunu ifade eden Aydın, "Çin, köyler, mahalleler ve ticari merkezler kuruyor. Bu ticaret merkezleri, Made in China olan ürünlerinin satıldığı, pazarlandığı yerler. Türkiye, bunların hiçbirisini gerçekleştirmiş değil. Bizim planlarımız arasında Afrika'da en az 40 ülkede, 50'şer firmanın kalıcı bir şekilde temsil edildiği ve mallarının teşhiri ve satışını gerçekleştirdiği ticaret merkezleri kurmak var" diye konuştu.

Aralık ayında Afrika-Ortadoğu İşadamları Zirvesi düzenleyeceklerini aktaran Aydın, 3 gün sürecek olan bu zirvede Afrika ve Ortadoğu'daki ülkelerin ticaret ve siyaset temsilcilerinin katılacağı bir kaynaşma nasıl olabilir, bu ülkelerle ticaret nasıl yapılabilir, nasıl kolaylaştırılabilir konularının ele alınacağını söyledi.

Afrika ve Ortadoğu'da insanlık adına önemli işler yapmış toplum önderleri, gazeteciler, akademisyenlerin olduğu insanlara ödüller vereceklerini dile getiren Aydın, bunun küçük bir adım gibi görünmesine rağmen Türkiye adına önemli bir adım olacağını belirtti.

Bu konularda ilginizi çekebilir