Anti-dampingli Uzakdoğu tekstili Türkiye’ye menşe oyunuyla giriyor

Birkaç yıl önce anti-damping vergisi getirilen Uzakdoğu tekstilinin, Türkiye’ye bu kez farklı bir ülkeden ithal edilmiş gibi menşei değiştirilerek sıfır gümrükle getirildiği öne sürüldü.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Recep ŞENYURT

Belma BAĞRIK

ADANA - Tekstil sektöründe, ticaret politikası önemleri, anti- damping ve ek vergilere tabi ürünlerin menşei değiştirilerek önleme tabi ülkelerden Türkiye’ye sıfır gümrükle getirildiği iddia ediliyor. Sektör temsilcileri, bu yolla getirilen kumaş ve iplikler nedeniyle sektörün zarar görmeye başladığını ve üretimin azalma eğliminde olduğunu savunurken, önlem alınmazsa ithalatın daha da artacağını ve sektörün önemler öncesi olduğu gibi sıkıntılı günlere döneceğini vurguluyor.

Ağırlıklı olarak Uzakdoğu’dan ithal edilen ucuz mallar nedeniyle uzun soruşturmalar sonucunda  bazı tekstil ürünlerde damping vergileri yürürlüğe girmiş, önlemler öncesi büyük sıkıntı yaşayan tekstil sektörü, anti-damping uygulaması ile rahat bir nefes almıştı. Tekstil sektöründe, anti-damping ve benzeri tedbirlerin uygulaması sayesinde ciddi bir büyüme yaşandığını, tekstil firmalarının kapasitelerinde olumlu büyümeler yaşadığını aktaran sektör temsilcileri, yeni yatırımlarla birlikte sektörün son 2 yılda 2 milyar dolar civarında büyüdüğünü aktardı. Ancak sektör son 1 yıldır artan ithalat nedeniyle yeniden zor günler yaşıyor. Menşei değiştirilen ürünler nedeniyle ithalatta artışın yaşandığını kaydeden tekstilciler, üretimin düşmeye başladığını belirtti. Sektör temsilcileri, Çin ve önleme tabi diğer ülke mallarının, menşei değiştirilerek Türkiye ile serbest ticaret anlaşması veya Gümrük Birliği olan ve sıfır gümrükle ile çalışılan İspanya, İtalya, Polonya, İsrail, Malezya, Yunanistan, Makedonya gibi ülkelerin malı gibi ülkemize getirildiğini savundu. Sektör temsilcileri şunları söyledi:

“İthalatçılar yurtiçinden mal aldığı zaman kazançları maksimum yüzde 5-10 arasında değişiyor. İthalatçılar daha fazla kar edebilmek için Uzakdoğu’dan çok ucuza aldıkları ürünleri Türkiye’nin serbest ticaret anlaşması olan ülkeler veya Gümrük Birliği’ne üye olan ülkelerin damgasını vurarak sıfır gümrükle Türkiye’ye getiriyorlar. Romanya, Malezya, Bangladeş, İtalya, İspanya, İsrail gibi ülkelerin damgasıyla getirtebiliyorlar. Kumaş üretimi olmayan ülkeler veya kapalı olan fabrikalar üzerinden Uzakdoğu mallarını çok rahat ülkeye sokabiliyorlar. Bu nedenle Türkiye’de tekstil sektöründe üretim düşmeye başladı. Talep azaldı. Önümüzdeki dönemde sıkıntının büyümesi muhtemel. Her geçen gün bu yolu seçenler artıyor. Tedbir alınmadığı sürece de artmaya devam edecek. Ülkemize şu an milyonlarca metre kumaş ve tonlarca iplik geliyor bu şekilde.”

O ülkelerde bu ürünler üretilmiyor

Bu durumun sadece tekstil sektörüne değil devlete de önemli bir maliyeti olduğunu belirten sektör temsilcileri şu bilgileri verdi: “Çünkü alınması gereken vergiler ödenmiyor. 2.5 dolara Uzakdoğu’dan alınan ve anti damping vergisiyle ülkede satışı 5 dolar olması gereken mal, sıfır gümrük nedeniyle 2.80’e satılabiliyor. Buradaki tekstilciler ise 4 dolara mal edip 4.20- 4.30 dolara satmaya çalışıyor ve satamıyor. Ekonomi Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın bu konuda ciddi tedbir alması gerekiyor. Bu durum sadece tekstil sektöründe değil Türkiye’deki bütün sektörlerde yaşanıyor.”

Sektör temsilcilerinin ifade ettiği STA anlaşması olan ve Gümrük Birliği’ne üye ülkelerden yapılan ithalat rakamlarına bakıldığında ise önemli farklar göze çarpıyor.

Örneğin söz konusu ürünlerde üretimi bile olmayan Polonya’dan 2009 yılında 1668 metrekare olan ithalatın 2013 yılının ilk 9 ayında 6.7 milyon metrekare olduğu gözleniyor.

Aynı şekilde Malezya, İtalya, İspanya gibi ülkelerin 2009-2012 yılları arasındaki ithalatı artarak devam ettiği görülürken, özellikle 2013 yılının ilk 9 ayında ciddi artışlar gözleniyor.  

capture-20131111-212454.png

Bu konularda ilginizi çekebilir