Rusya'ya narenciye ihracatında rekor bekleniyor

Rusya Tarım Ürünleri Denetim Ajansı Rosselkhoznadzor Karantina ve Tohum Kontrolü Genel Müdür Yardımcısı Natalya Solovyeva, Türk tarım ürünlerine özel ambargo veya kısıtlama yapmadıklarını söyledi. (Yeşim Ardıç)

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

YEŞİM ARDIÇ

Türkiye'den Rusya'ya yapılan tarım ürünleri ihracatında bir süredir tartışmalara sebep olan ilaç kalıntısı ve Akdeniz meyve sineği sorununun çözümü için uzmanlardan oluşan bir Rus heyeti Türkiye'ye geldi.

Heyet 21 Aralık'a kadar Türkiye'de incelemede bulunacak, ürünleri özellikle hasat ve paketleme aşamasında kontrol edecek. Heyete başkanlık eden Rusya Tarım Ürünleri Denetim Ajansı Rosselkhoznadzor Karantina ve Tohum Kontrolü Genel Müdür Yardımcısı Natalya Solovyeva, iki ülke arasındaki tarımsal ürün ticaretinde merak edilen konuları, Ankara Temsilcimiz Ferit B. Parlak'a anlattı.

"Biz birbirimize muhtacız"

Halen tarım ürünleri sevkiyatının artış eğiliminde olduğunu söyleyen Natalya Solovyeva, son noktayı koymak için erken olmasına rağmen, bu yıl yapılacak narenciye ihracatında muhtemelen bir rekora imza atılacağını ifade etti.

Solovyeva, siyasi ilişkiler kaynaklı ambargo döneminin geride kaldığını belirterek, kurallara uygun üretilmiş olması şartıyla Türk tarım ürünleri ithalatına herhangi bir kısıtlama yapmadıklarını söyledi. Rusya'da da tarımsal üretim bulunduğunun altını çizen Natalya Solovyeva, ancak hava şartlarından dolayı sınırlı üretim yapabildiklerini ve ana tedarikçilerinin Türkiye olduğunu belirterek, "Biz birbirimize muhtacız" diye konuştu.

"Ambargo kelimesi çok yanlış"

Konuşmasına, "Ambargo kelimesi çok yanlış" diyerek başlayan Solovyeva, "Ambargo söz konusu değildir. Hatta Türk tarım ürünlerine yönelik kısıtlama da söz konusu değil" dedi.

Bir dönemler karşılıklı olarak uygulanan yaptırımların artık kalktığına dikkat çeken Natalya Solovyeva, tarım ürünleri ticaretinin tamamen serbest ortamda gerçekleştirildiğini aktardı. Sadece domates ithalatında, Rusya'nın belirlediği genel bir miktar olduğu bilgisini veren Solovyeva, hatta bu miktar doldurulduktan sonra rakamların yeniden gözden geçirilebileceğini söyledi.

Rusya'ya ihracat yapmak isteyen Türk üreticilerin, belirlenen karantina ve diğer kurallara uygun üretim yapmalarının yeterli olacağına değinen Natalya Solovyeva, bunun yanı sıra Avrasya Ekonomi Birliği'nin kurallarını da göz önünde bulundurduklarından bahsetti. Bu noktada 2017 yılından itibaren birliğin şartnamesini uygulamaya koyduklarını ifade eden Solovyeva, burada uygulanan karantina önlemlerinin Rus üreticilerin bile milyarlarca dolar zarar etmesine yol açabileceğini kaydetti.

"Heyet 21 Aralık'a kadar ürünü dalında kontrol edecek"

Geçmiş dönemlerde, Rusya'ya sevk edildikten sonra karantina sınırını aşan ürünlerin tespit edilerek gönderildiğini hatırlatan Solovyeva, Türk yetkili makamlarıyla görüşerek, Rusya'dan gelen uzmanların sevkiyat öncesi denetimlerde yer alması noktasında mutabakata vardıklarını belirtti. Uzmanların 21 Aralık'a kadar Türkiye'de bulunacağı bilgisini veren Natalya Solovyeva, "Uzmanlarımız Türk meslektaşlarıyla birlikte, hasattan, paketleme ve depolama aşamasına kadar sineğin nerede yapıştığını tespit edecekler. Bunun ardından Türkiye'deki sertifikasyon sistemindeki aksaklıklar ele alınacak. Sevk edilen partilerin içine sinekli ürünlerin girişi engellenecek" diye konuştu. Solovyeva, denetimlerin 3 ayır noktada 2'şer uzman tarafından gerçekleştirileceğini dile getirdi.

Denetimlerde ürünün lezzetine bakmadıklarını, sadece sineğin Rusya'ya girmesini önlemeye çalıştıklarını aktaran Solovyeva, bunların ülkeye giriş yapıp iklime ayak uydurduktan sonra 200'e yakın bitkisel ürüne zarar verme riski bulunduğundan bahsetti. Hasat aşamasındaki denetimin ilk kez yapılmadığına değinen Solovyeva, yakın geçmişte birkaç kez daha bu yöntemin uygulandığını anlattı. Türkiye'nin domates ihracatının zirve yaptığı dönemde Novorrossiyk Limanı'nda Türk yetkililerle birlikte denetim yaptıklarını söyleyen Natalya Solovyeva, Türk ürünlerine karşı herhangi bir art niyet ve kasıtları olmadığını göstermek için birlikte çalışma yöntemini tercih ettiklerini kaydetti.

"En önemli sorun Akdeniz Sineği"

2018 yılında Türkiye'den ithal edilen ürünlerden 999 vaka tespit edildiğini bildiren Natalya Solovyeva, bunların 400'den fazlasının Akdeniz Sineği içerdiğini dile getirdi. Yine domateste tuta absoluta isimli bir zararlıya da rastlandığını aktaran Solovyeva, "Normalde uluslararası anlaşmalara bağlı olarak Türkiye'den ithalatı tamamen durdurabilirdik, fakat biz iyi ilişkiler ışığında sadece noktasal tespitler yaparak, sadece zararlı ürünleri geri gönderdik" dedi. Akdeniz Sineği sorununun Türk yetkili kurumları tarafından da tescil edildiğini söyleyen Solovyeva, salgın denebilecek kadar sorun olduğunu, bu yıl diğer sinek türlerinde de artış yaşandığını ifade etti.

Denetimden geçen mühürlenecek

Yapılacak denetimlerde, ilaçlamadan, toplama teknikleri ve paketleme tesislerinin paketleme özelliklerine kadar tüm konuların gündeme geleceğini ifade eden Solovyeva, denetimden geçen ürünün mühürlenerek sertifikalandırılacağını bildirdi. Solovyeva, böylece paketlerin arasına hastalıklı ürünlerin yerleştirilmesinin önüne geçmeyi öngördüklerini söyledi.