Türkiye, Belçika’daki elmas borsasına talip

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

taylan.jpg

Belçika’daki Antwerp Borsası, dünyanın en büyük elmas borsası olma özelliğine sahip. Buraya da borsa Hollanda Amsterdam’dan geldi. Hollanda hükümeti bu borsayı katma değer yaratmadığı sebebiyle istemeyince, Belçika borsaya talip oldu ve Antwerp bölgesine borsa kuruldu. Elmas tüccarlarının Antrew’e gelmesiyle birlikte Belçika’da binlerce taş kesim atölyesi açıldı.


Günümüzde, Belçika’daki taş atölyelerinin yüzde 95’i kapanmış durumda. Belçika hükümeti de ekonomiye katma değer katkısı olmadığı için bu borsadan rahatsızlık duyuyor.

Hollanda’nın yaşadığı sürecin aynısını, şu an Belçika yaşıyor.

Konu ile ilgili konuştuğum Mücevherat İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, bu borsanın Türkiye’ye getirilmesini istediklerini söyledi. “Bizim bu konuda şansımız çok yüksek” diyen Güner, borsanın gelmesiyle irili ufaklı binlerce kesim atölyesini Türkiye’de açabileceklerini ve böylece katma değer yaratacaklarını belirtti. Güner, “Bizde altın imalatı da, makine de var. Sonuç olarak bizde kuyumculuğun bütün altyapısı var. Belçika öyle bir yer değil. Belçika’ya gidiyorsunuz sadece taşı alıp geliyorsunuz. Buraya gelen zincirini de, altınını da, gümüşünü de, her şeyini alır. Biz bu avantajları kullanmalıyız” diye konuştu.

Rusya, Ortadoğu ve Orta Asya bölgelerinden alıcıların Belçika’ya vize almak için uğraştıklarını ifade eden Güner, Türkiye’nin buralara vize uygulamaması nedeniyle önemli bir avantaja sahip olduğunu vurguladı. Güner, “Vize bizim için önemli avantaj oldu. Vize alamayan ülkeler ciddi bir pazar. Ben iddia ediyorum bu ülkeler bize gelir. Çünkü otel altyapısı, restoranı, THY gibi avantajların yanında, farklı ürünlerde de alışverişini yapar” dedi.

Belçika’dan sonra bir diğer büyük elmas borsası da İsrail’de. Belçika’nın elmas alım satım işinden 2012 cirosu 58, İsrail’in ise 17 milyar dolar.

Ayhan Güner, Belçika ve İsrail’in bu cirolarının içerisinde katma değer yaratacak bir üretim olmadığının altını çizdi. Güner, “Biz de 2-2.5 milyar dolarla kendimizi avutuyor, iş yaptığımızı zannediyoruz. Bizim yaptığımızın yüzde 90’ı altın takıdır, diamond işi hiç yoktur. İsrail’e hiç kimse gitmeyerek, sadece internet üzerinden yaptıkları iştir. İsrail oturduğu yerden 17 milyar dolar iş yaptı” şeklinde konuştu.

Ortadoğu ülkelerinin İsrail ile alışveriş yapmak istemediğini anlatan Güner, “Taşı nereden alıyorsunuz diye soruyor Arap ülkeleri. İsrail’den aldığımız zaman malı da almıyor” diyerek, özellikle buralardan alıcıların Türkiye’ye geleceğini kaydetti.

Sektör olarak önemli bir potansiyele sahip olduklarını belirten Güner, şunları söyledi: 

“Türkiye’ye elmas almak için bir kuyumcunun geldiğini düşünün. Biz diyoruz ki ona altın takı da, gümüş takı da, makine de satarız. Bizde kuyumculuğun bütün altyapısı olduğu için bunu yapabiliriz. Belçika’da bunlar yok. Pırlantanın en çok montürü (taşı) takılmamış halinin stoku Türkiye’de var. Düşünebiliyor musunuz, taş olmadığı için, yani taşın ÖTV’si olduğu için bu gelişmiş sanayi olarak. Bu sektörde binlerce insan çalışıyor. Mesela sadece Kuyumcukent’te 5 bin tane atölye var. Şu anda biz Ortadoğu’nun üretim merkeziyiz.”

İstanbul’daki elmas borsasının 2 yıl önce açıldığını ama henüz işlem yapmadığını anlatan Güner, bunun da bir an önce faaliyete geçmesini beklediklerini dile getirdi.

Engelliler, taş kesim işi ile topluma kazandırılacak

Belçika’daki elmas borsasının bir anda Türkiye’ye gelmesinin beklenmemesi gerektiğini ifade eden Ayhan Güner, bu geçişin bir süreç alacağını aktardı. Mücevherat İhracatçıları Birliği olarak geleceğe yönelik projeler geliştirdiklerini söyleyen Güner, sözlerine şöyle devam etti:

“Şimdi Belçika’da taş kesim işini neden bıraktılar? Maliyet yüksek diye. Ama oradaki 
firmalar buraya gelirlerse taş kesim işine başlarlar. Esas mesele bu. Biz, Belçika’nın 15 sene önceki taş kesim atölyelerini Türkiye’de yapabiliriz. Maliyetimiz onlardan çok düşük. Biz bir de engelliler bu işi yapabilir diye yola çıktık. İstanbul Kalkınma Ajansı üzerinden Avrupa Birliği’ne başvuruyu yaptık ve 3 ay gibi çok kısa bir sürede proje kabul oldu. Sadece elmas olarak bakmıyoruz. Tüm Türkiye’de 60-70 tane yarı değerli taş çıkıyor. Bunların hepsinin işlenmesi için usta lazım. Sadece işitme engelli değil, tekerlekli sandalyede olan engelliler de çalışabilir. Maliyetler yüksek deniyor ama engelli vatandaştan devlet sigorta almıyor. İşin hem ekonomik boyutu var hem de o insanların topluma kazandırılması var. 7-8 milyon engellimiz var çünkü. Esas bence projenin sosyal boyutu çok önemli. Bizde bu işi yapabilecek tespit ettiğimiz 2 milyon engelli var.”

Bu konularda ilginizi çekebilir