'Büyüme azalacak, işsizlik artacak...'

TİSK, Türkiye'de büyümenin azalacağı, işsizlik oranının ise artacağı tahminin de bulunarak, 'Seçim sonrası kurulacak hükümet, sanayinin uluslararası rekabet gücünü, yatırımları ve istihdamı artıracak yeni tedbirler uygulamalı' açıklamasını yaptı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), seçimden sonra kurulacak yeni hükümete, mevcut ve gelecekteki olası işsizlik artışına yeni strateji ve tedbirlerle cevap vermesi çağrısında bulundu. Türk işverenlerinin çatı örgütü TİSK, “Seçim sonrası kurulacak hükümet, sanayinin uluslararası rekabet gücünü, yatırımları, ihracatı, büyümeyi ve istihdamı artıracak yeni tedbirler uygulamalı” uyarısını da yaptı.

TİSK’in yayınladığı Ekim ayı Ekonomi Bülteni’nde, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) küresel ekonomiye ilişkin saptamalarına da atıfta bulunularak, 2016’da dünya ülkelerinde genellikle büyüme oranının artacağı, işsizlik oranının azalacağı öngörüleri aktarıldı. Bültende, “Türkiye açısından ise bu eğilimlerin tam tersine, büyümenin azalacağı, işsizlik oranının ise artacağı tahmin edildi. Uluslararası konjonktürün Türkiye’ye muhtemel etkisi, ekonomideki mevcut eğilimler ve reel sektörün yaşadığı sorunlar, bu tahminleri doğruluyor. Seçim sonrası kurulacak hükümet, sanayinin uluslararası rekabet gücünü, yatırımları, ihracatı, büyümeyi ve istihdamı artıracak yeni tedbirler uygulamalı” denildi.

Bültende, IMF’nin, Türkiye’nin büyüme oranını 2015 için yüzde 3, 2016 için ise yüzde 2,9 olarak tahmin ettiği anımsatılarak, “Bu oranlar, Türkiye için yetersizdir ve kalkınma gereklerini karşılamaktan uzaktır. IMF, siyasi belirsizliklerin iç talebin artışını engelleyeceğini öngörmektedir” denildi. Bülten’e göre, Türkiye ekonomisi açısından olumlu haber ise Euro Bölgesi büyüme oranının iyileşmeye devam edeceğinin tahmin ediliyor olması.

'Sanayi üretimi hangi nedenlerle sıçrama yaptı?'

TİSK Bülteni’nde ayrıca, ülkelerin çoğunda cari açığın sorun olmaktan çıktığına işaret edildi ve “Türkiye’de ise büyüme oranı düşerken cari açıktaki gerilemeye rağmen sorunun ciddiyetini koruması riskli görülüyor. Cari açık yıllık bazda 43 milyar dolara inmiş olsa da düşük petrol fiyatlarının yarattığı geçici bir rahatlama olarak görülüyor” değerlendirmesinde bulunuldu. IMF’nin öngörülerine göre, Türkiye’de cari işlemler açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranının 2015’te yüzde 4,5, 2016’da ise yüzde 4,7 olacağı kaydedilen Bülten’de, “Bu öngörülerin gerçekleşmesi halinde, Türkiye, 2016 yılında da cari işlemler açığı ile mücadeleye devam edecektir” denildi.

Bülten’de, Ağustos’ta ihracatın yüzde 2,8, ithalatın ise yüzde 18,2 azaldığına; yılın ilk 8 aylık dönemindeki düşüş oranlarının da sırasıyla yüzde 8,7 ve yüzde 11,5 olduğuna dikkat çekilerek, “İhracat ve ithalat azalırken, sanayi üretiminin hangi nedenlerle sıçrama yaptığı ayrıntılı biçimde incelenmelidir” ifadesi kullanıldı. Ağustos ayında sanayi üretimi aylık bazda yüzde 2,9, yıllık bazda ise yüzde 7,2 yükselerek beklentileri aşmıştı.

Ancak, TİSK Bülteni’nde şunlara da dikkat çekildi: “Ekonominin 2015 yılı ikinci çeyreğinde sabit fiyatlarla yüzde 3,8 büyümesi kamuoyunu sevindirmişti. Ancak bu oranın sürdürülebilmesi kolay değildir. Büyümenin motoru olan sanayi sektöründe üretim oldukça dalgalı bir seyir izlemektedir. Önümüzdeki aylarda da gelişimin böyle devam edeceğine yönelik güçlü işaretler bulunmaktadır. Sanayi sektörünün ara malı ithalatı düşmektedir.” Ara malı ithalatı Ağustos ayında yüzde 22,5, yılın ilk sekiz ayında ise yüzde 15,9 oranında azalmıştı.

'Seviyeler kağıt üzerinde yükseldi'

TİSK Bülteni’nde, yeni Orta Vadeli Program’da (OVP) 2016 ve 2017’nin büyüme hedeflerinin aşağıya doğru, enflasyon hedeflerinin ise yukarıya doğru revize edildiği anımsatılarak, “yeni OVP’nin geçmiş OVP’lerden farklı özelliği ise GSYH ve kişi başına GSYH tahmin ve hedeflerinde kambiyo kuruna göre dolar hesabına yer vermeyip, satınalma gücüne göre dolar hesabına itibar etmesi oldu. Bu yöntemle seviyeler kâğıt üzerinde yükseldi” denildi.

Merkezi yönetim bütçesi açığının Eylül’de yıllık bazda yüzde 53,1 arttığının da altı çizilen Bülten’de, “Bunda, seçim nedeniyle belediyeler kanalıyla kullandırılan kamu transfer harcamalarındaki artışın önemli rol oynadığı anlaşılıyor. Ne var ki Bütçe hala ekonomik istikrarın temel dayanağı durumunda” tespiti yapıldı