İran'la yapılan para takası stratejik ürünlere de uygulanmalı

Jeopolitik riskler sonucunda döviz baskısını azaltmak adına Türkiye-İran arasındaki ilk para takası gerçekleşmişti. TİSİAD Başkanı Engin Alp, "Bu iş birliğinin stratejik ürünlere yayılması başta Türkiye olmak üzere iki ülkenin döviz karşısındaki kırılganlığını azaltacak" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BARIŞ SEDEF

İSTANBUL - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan iki ülkenin ticarette kendi para birimlerini kullanmaları konusunu Ekim 2017'deki İran gezisinde gündeme getirmişti. Türk-İran Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TİSİAD) Başkanı Engin Alp, ABD doları ve euro gibi üçüncü bir rezerv para birimine ihtiyaç olmadan iki ülke arasında yapılan para takasının sistematik bir düzene oturması halinde olumlu sonuçlar doğuracağını anlattı. İki ülkenin ticarette kendi para birimlerini kullanmasının katma değeri ürünlerde de yaygınlaşması gerektiğini anlatan Engin Alp, "Doğalgaz, petrol gibi stratejik ve katma değeri yüksek ürünlerde de bu yaygınlaşmalı. Türkiye İran'dan yıllık olarak yaklaşık 10 milyar metreküp doğalgaz alıyor" şeklinde konuştu. Bölgede az sayıda Türk bankası bulunduğunu ve Türk lirasının İran'da daha fazla yaygınlaşması için Türk bankalarını daha fazla şube açması gerektiğini anlatan Alp, "Biz dernek olarak birçok kez Türk bankalarının bölgede yaygınlık kazanması noktasında talepte bulunduk" diye konuştu.

33 kalemde işlem yapılacak

İran merkez bankasının almış olduğu son karar ve kurlardaki değişikliğe ilişkin bilgi veren Alp, "İran her zaman sıkı para politikası uyguluyor. Son zamanlarda piyasalarda bir takım sorunlar meydana gelmesine rağmen bir müddet sonra piyasaların belirli bir istikrar kavuşacağını düşünüyorum" dedi. İran merkez bankasının aldığı karar çerçevesinde ürün ve hizmetler grubunda 33 kalemde merkez bankasının belirlediği kur üzerinden işlem yapılacağını ifade eden Alp, "Bu uygulama ile serbest piyasadaki belirsizliğin önümüzdeki günlerde ortadan kaldırılması hedefleniyor" şeklinde konuştu. İran'ın euroya geçmesine yönelik etkilerin ilerleyen dönemlerde ortaya çıkacağına işaret eden Alp, "Şuanda elinde dolar bulunduran birçok yatırımcı gelişmeleri kaygı ile takip ediyor" şeklinde konuştu.

Erzurum'dan İslamabad'a demiryolu yapılmalı

İki ülke arasında taşıma maliyetlerinin yüksek olduğunu ve vergilendirme oranlarının fazla olduğuna işaret eden Alp, "İran'la yapılan kara taşımacılığı demir yolları üzerinden sağlanmalı Erzurum'dan İslamabad'a kadar yapılacak bir demiryolu hattı iki ülke içinde lojistik anlamda bir avantaj sağlayacaktır" şeklinde konuştu. Van-Tatvan arasında yapılan feribot seferlerinin İran'a ulaşım noktasından yol ve zaman açısından ciddi bir avantaj sağladığını kaydeden Alp, "Ancak bu durum beklemelerin önüne geçmiyor bölgeye yapılacak transit taşımalarla iki ülke arasındaki lojistik maliyetlerde minimum seviyeye inecek" dedi.

‘İlişkiler paralelinde turizmde ciddi bir potansiyel yakaladık'

İki ülke arasındaki ilişkilerin son dönemlerde en iyi düzeyde olduğuna değinen Engin Alp, "İlişkiler paralelinde turizmde ciddi bir potansiyel yakaladık. Tatiller ve bayram zamanlarında Van'da otellerde kalacak oda bulamıyorsunuz" dedi. Türkiye'ye en çok turist gönderen ülkeler arasında İran'ın da yer aldığını ifade eden Alp, "Van bölgesinde İranlı turistler başı çekiyor. Turizmin bu bölgede bu kadar talep görmesi doğrudan ve dolaylı olarak birçok sektöründe bundan faydalanmasını sağlıyor" ifadelerine yer verdi.

Bu konularda ilginizi çekebilir