Mastercard , teknolojide 'made in Türkiye' ile hizmet ihracatına hız verdi

Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Yasemin Bedir ile ödemeler dünyasındaki gelişmeleri konuştuk.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ece CEYHUN

Türk bankacılık sektörünün kaslarını en hızlı geliştirdiği alanlardan biri hiç kuşkusuz kartlı ödemeler dünyası oldu. Gelişmiş ülkelerle arayı bu kadar hızlı kapatıp üzerine de herhalde bırakın Avrupa’ya dünyaya örnek olduğumuz çok özel alanlardan biri. 2000’lerin sonrasında sadakat uygulamaları, şifreli hayat derken şimdi büyüme hikayesi dijitalleşmenin de etkisi ile hız kesmeden devam ediyor. Türk bankalarının dijitalleşme, Fin- Tech yatırımlar ve kartlı ödeme sistemlerini harmanladığı yeni ürünler ana sermayedarları olan yabancı bankalara deneyimlerini aktardıkları önemli bir alan haline gelirken bir dünya devi var ki o da Türkiye’yi bu alanda kendisine ‘üs’ olarak seçmiş durumda.

Son 2 yıllık süreci anlatırken “Sadece sayı ve rakamlarla değil yeni ürünlerle de büyüdük” diyen Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Yasemin Bedir, “Biz İstanbul’u bir üs olarak konumlandırdık. Amacımız burada geliştirdiğimiz hizmetleri ihraç etmek” dedi.

Türkiye çok büyük bir pazar

Yasemin Bedir, 1980’lerin sonunda başlayıp 2000’lerden sonra çok büyük hızla büyüyen Türkiye kartlı ödemeler pazarını değerlendirirken “Bu Mastercard’ın Türkiye’deki büyümesine yansıdı. Hem debit hem kredi kartı sayılarındaki gelişimle birlikte yaptığımız işte farklılaştı. Şu anda pazarda 180 milyon kart var. Bunun 70 milyonu kredi kartı. Türkiye bu rakamlarla Avrupa’nın en büyük pazarlarından biri. Bugün Türkiye’den Avrupa’ya bir bankacı, bir ödeme sistemci olarak gittiğinizde herkesin size ilk söylediği yorum; ‘Türkiye çok gelişmiş bir pazar’ oluyor” ifadelerini kullandı.

Mastercard içinde ‘hızlı büyüyen pazar’lar kategorisinde bulunan Türkiye ofisinin CIS ülkelerinin yönetimine de ev sahipliği yaptığını aktaran Bedir, “Bizim burada kurduğumuz ve büyüttüğümüz danışmanlık ekibi hem Ortadoğu ve Afrika’ya hem de Avrupa’ya hizmet veriyor. Türkiye’yi teknoloji ve inovasyon üssü haline getirdik. Türkiye’de bir FinTech şirketi de satın aldık. Şu anki adı Mastercard Payment Transaction Services (MPTS) ve yaklaşık 200 kişiye istihdam sağlıyor. Sahip olduğumuz know how ile telefonunuza NFC özelliği kazandıran ‘MCBP’ (Mastercard Cloud Based Payment) teknolojisini duyurduk. Kullanıcıların telefonlarını ödeme aracı olarak kullanabilmesi için, HCE platformunu geliştirdik ve bankaların kullanımına sunduk. Şu anda, Türkiye, İsrail ve Gürcistan olmak üzere 3 ülkede talep eden tüm bankalar kullanıyor. Aynı zamanda ağırlıklı olarak Avrupa’da olmak üzere 4 ülkeyle daha görüşüyoruz” açıklamasını yaptı.

Ödemeler demokratikleşiyor

Dijitalin yükselişini ‘önlenemez’ olarak tanımlayan Yasemin Bedir, “Geçmiş 50 yıl içinde yaşanan teknolojik gelişim kadar değişimi önümüzdeki 5 yıl içinde yaşayacağız” diyecek kadar da iddialı.

Türkiye’de dijital ödemelerin çift haneli büyüdüğüne işaret eden Bedir, “Çok farklı bir dünyaya gidiyoruz ve her gün kendinizi aşmanız lazım. Bankaların da bizim de en öncelikli konumuz dijital ödemeler. Bugün Türkiye’de alışveriş cirosunun hala sadece yüzde 40’ı kartlarla yapılıyor. Bu demektir ki nakitle işlem yapılan yüzde 60’lık bir pazar var ki önemli olan bu dilimden nasıl bir pay alacağınız. Bu yüzde 60’ın finansal sisteme dahil olması dijitalle mümkün olacak. Biz buna ödemelerin demokratikleşmesi diyoruz. Herkese fırsatları eşit şekilde sunmak. O nedenle dijitalleşme özellikle kartlı ödemeler dünyasında herkese, her yerde aynı hizmeti sunabilmemiz açısından çok önemli” diye konuştu.

Odak, deneyimi kolaylaştırmakta

Bedir, bu noktada geliştirdikleri son ürünleri Masterpass’a da değinerek şöyle devam etti: “Masterpass markadan bağımsız bir ödeme çözümü. Tüm dünyada pek çok noktada 300 bini aşkın e-ticaret sitesinde, telefonunuza yüklediğiniz uygulama ile bir daha kart bilgilerinizi vermenize gerek kalmada kolay ve hızlı bir şekilde alışverişinizi tamamlıyorsunuz. Masterpass ve dijital deneyimimizde gördük ki aslında en önemli şey kullanıcı deneyimi. Siz kullanıcıya en basit deneyimi vermezseniz isterseniz dünyanın en inovatif ürününü çıkartın o ürün iyi işlemiyor. Dolayısıyla bizde odağımıza ‘kullanıcı deneyimini daha fazla nasıl kolaylaştırabiliriz’ düşüncesini aldık. Sabah kalktığında hiç kimse ‘bugün bir ödeme yapsam mı acaba?’ demez. En fazla ‘bir pantolon veya kazak alsam’ dersiniz. Aslında işin ‘ödeme’ kısmı sizin alışverişinizin çok önemli bir adımı. Onu da en pürüzsüz hale getirmek bizim görevimiz.”

Plastiğin ömrü nereye kadar?

Dijitalleşmenin kartlı ödemeler dünyasında daha fazla ağırlık kazanması ise bir tartışmayı da beraberinde getirdi. ‘Plastiğin ömrü nereye kadar?’ Yasemin Bedir, plastik kartın cüzdanlardan çıkması için daha uzun bir yol olduğunu düşünüyor. Fakat yine de plastikten dijitale dönüşte cep telefonunun ağırlığının da kartın cüzdandan çıkma sıklığını düşüreceğini belirtiyor. Bedir, şöyle diyor: “Plastik kullanımı kısa vadede ölmeyecek. Önce nakdin payı çok azalacak. Çok gelişmiş toplumlarda bizde yüzde 40 olan alışverişte kart kullanım oranı yüzde 75’lerde. 2023’lerde fazla dijitalleşme ve kart kabulünün artması ile yüzde 60-65 aralığına geliriz. Bazı kuzey ülkelerinde yüzde 85’lerde. Norveç kağıt parayı kullanmayı kaldırmayı konuşuyor. Hindistan’da bazı banknotları kaldırdılar. "

Mobil ödemeler büyüyor paylaşım mecrası Twitter oluyor

Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Yasemin Bedir, ödemeler dünyasında yapılan son araştırmalara da değinerek şu bilgileri verdi:

► Mağaza alışverişlerinde, online alışverişlerde ya da uygulama içi satın almalar ile ilgili olarak 2 milyondan fazla kişinin mobil ödemelerden bahsettiği ve paylaşımlarında etiketlediği görülürken, bu paylaşımların yüzde 84’ü Twitter’da gerçekleşti. Ödemenin ötesinde tüketiciler artık mağaza sadakat kart uygulaması, kapalı döngü toplu taşıma sistemleri gibi ek hizmetlerin de mobil ödeme aracılığıyla yapılabilmesini istiyorlar.

► Yapay zeka, akıllı ev uygulamaları gibi yeni teknolojilerin hayata geçirilmesi konusu ise araştırmada geçtiğimiz yıl hakkında en çok paylaşım yapılan ikinci konu olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle 2016’nın son çeyreğinde bu konunun daha fazla paylaşıldığı, tartışıldığı görülürken, bu paylaşımlar tüketicilerin daha yeni ve daha akıllı cihazlarla alışveriş yapma eğilimindeki artışı çok net ortaya koyuyor. Yapılan paylaşımlar, yeni teknolojilerin kullanımının, güvenlik açısından bugünden farklı olarak neler sunulduğuna bağlı olduğunu gösteriyor. Tüketicilerin yüzde 43’ü güvenliği daha yüksek, dolandırıcılık olasılığı düşük, geleneksel şifre kullanımını geçmişte bırakan biyometrik ve diğer kimlik doğrulama yöntemlerine ilgi gösteriyor.

Kimliğiniz parmak uçlarınızda: Yüz tanıma, parmak izi doğrulama konularının biyometrik kimlik doğrulama paylaşımlarının yüzde 51’ini teşkil ettiği dikkat çekiyor. Yeni biyometrik ve kimlik doğrulama teknolojilerine yönelik paylaşımların çoğunlukla olumlu olduğu görülüyor.

● Gülümseyin, ödeme yapıyorsunuz: Selfie ile ödeme Mastercard’ın Identity Check mobil uygulaması, Google’ın Hands Free uygulaması ve Snapchat’in bir ödeme platformunu gerçek zamanlı hizmetlerle entegre etmekle ilgili patenti yüz tanıma üzerine yapılan paylaşımların odak noktası.

● Şifreden kurtulun: Paylaşımlarda tüketicilerin şifre girme, şifrelerini unutma, yeni şifre oluşturma konularında şikayet ettikleri ve artık şifresiz daha kolay kimlik doğrulama yapmak istedikleri dikkat çekiyor.

Araştırma sonuçlarının işaret ettiği dijital ödeme teknolojilerine olan ilgideki bu artış, ödeme teknolojileri devi Mastercard’ı daha fazla çalışmaya, hızlı, kolay ve güvenli yepyeni çözümler sunmaya ve yeni işbirlikleri yapmaya teşvik ediyor. Mastercard’ın bu bağlamda sunduğu son çözümler GetirMasterpass ve Qkr! da tüketiciler tarafından kullanılırken ve sosyal medya paylaşımlarında da büyük ilgi gördü.

Nesnelerin interneti artık ödemelerin internetine dönüyor

Yasemin Bedir, yapılan araştırmalarda tüketicilerin en çok paylaştığı, en çok beğendiği ödeme yöntemlerinin de 3 ana başlıkta toplandığını söyledi. Buna göre;

► Hareket halindeyken (On the Go) kullanılabilen giyilebilir teknolojilerin en çok ilgi çeken uygulamalar olduğu görülüyor.

► Hizmetinizde (at your service) olarak sınıfl andırabileceğimiz akıllı yardımcılar, sanal gerçeklik ve yapay zeka da en çok ilgi gösterilen başlıklar arasında.

► Cihazlar arası bağlantının en çok konuşulan gündem maddesi olarak karşımıza çıkması ise ‘nesnelerin interneti’nin artık ‘ödemelerin interneti’ne dönüştüğü tartışmalarını ortaya koyuyor.

Hedef 100 bin kadın!

Mastercard’ın bir sosyal sorumluluk projesi de var. ‘Evin Hesap Uzmanı Kadın.’ Hedef; 100 bin kadına ulaşmak. Bedir, projeyi anlatırken, “Bir kadına dokunduğunuzda 4 kişiye dokunmuş oluyorsunuz. Kadınlar öğrendiğini aktarmayı seviyor ve hayatını kolaylaştıran her şeyden çevresinin de fayda görmesini önemsiyor. FODER iş birliği ile verdiğimiz eğitimlerde, katılımcılara tasarruf ve birikim bilincine eriştiğinde elde edecekleri kazanımları anlatıyoruz. 18-35 yaş arasını hedeflediğimiz bir proje. Yüz yüze eğitimlerde 10 bine yakın kişiye ulaştık.

Facebook takipçimiz de 60 bine dayandı. Artık, ‘doğru finansal aracı kullanmaya başladım’ diyenler dörtte bir oranında arttı. Bu sene, Çalışma Bakanlığı ile iş birliği yaparak, DESİP etkinlikleri kapsamında, Gaziantep ve Edirne’de 200’den fazla kişiye, yine FODER desteğiyle, finansal okuryazarlık eğitimi verdik. Tüm bunlara ek olarak, eğitimlerimizi dijital ortama taşıdık ve içerikleri eğlenceli ama didaktik mini diziler haline getirdik. Çok kısa bir süre sonra sosyal medya hesaplarımızda yayınlanmaya başlayacak olan bu seri aracılığıyla kadınlara finansal okuryazarlık konusunu zevkli bir şekilde öğretmeyi amaçlıyoruz" dedi.