Depresyon ve tiroid hormonları

Tiroid bezlerinin az ya da çok çalışması duygusal durumumuzu da etkiliyor. Az çalışırsa durgun ve isteksiz,çok çalıştığında huzursuz, fazla hareketli olabiliyoruz.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

PROF. DR. MUSTAFA SAİT GÖNEN

Geçtiğimiz haftalarda "mutluluk hormonları" olarak da isimlendirebileceğimiz Serotonin, Adrenalin ve Noradrenalin ile depresyon ilişkisini yazmıştım. Bu hafta da kaldığımız yerden devam ederek Tiroid hormonlarını da işin içine katıyorum. Çünkü onların da depresyonda hatırı sayılır etkisi var. Bilindiği gibi Tiroid bezi nefes borusunun sağ ve sol tarafında bulunan 20x30 mm boyutunda ve 15-20 gram ağırlığında, T3(Triiyodotironin) ve T4(Tiroksin) hormonlarını sentezleyen iç salgı organımız. Tiroid hormon yapımında iyot elementi kullanır. Kullandığı element sayısına göre de T3, T4 diye adlandırılırlar. Tiroid bezinin hormon yapımı beyindeki hipofiz bezinden salgılanan TSH (Tiroid uyarıcı hormon) tarafından kontrol ediliyor. Ve bu hormonlar, hücre düzeyi dahil vücudumuzdaki bütün metabolik faaliyetlere katılıyorlar. İşte bu yüzden tiroid hormonlarının eksik ya da fazla salgılandığı durumlarda birbirinden farklı gibi algılanabilecek bir dizi sorunla karşılaşıyoruz. O sorunları çözmek için de doktor doktor gezmek zorunda kalıyoruz. Bu yazının konusu daha çok tiroid hormonlarındaki iniş-çıkışların yarattığı duygusal yansımalar...

40-60 Yaş arası dikkat!

Endokrin poliklinikleri genellikle yoğun hasta taleplerini karşılar. Uzun bekleme sürelerinin olması da bundandır. Asistanlık yıllarımdan bu yana bir tespitimi de burada paylaşmak isterim. Bu tartışmaların tarafl arından biri genellikle tiroid sorunuyla gelen hastalardan olur. Hasta ya dışarıda bir sorun yaşamıştır ya da hışımla odaya girer ve "Kusura bakmayın hocam dışarda beklerken tartıştık, sinirden ellerim titriyor, avuç içlerim su gibi, sinirden terliyorum" der. Sorduğumuzda son zamanlarda hep böyle olduğunu, artık bu davranışının huy haline geldiğini, yemeğin başından sonuna kadar masada oturamadığını, geceleri uyuyamadığını anlatır. Peki neden? Neden tiroid bezinde sorun olanlar bu halde oluyor? Artık son 30 yıldır hem hipotiroid hem de hipertiroid durumunda birçok psikiyatrik bozukluğun gözlemlendiğini biliyoruz. Yine hipotiroidi olarak adlandırdığımız tiroid hormon yetmezliği psikiyatrik belirtilerin en sık görüldüğü endokrin bozukluktur. Özellikle 40-60 yaş arası kadınlarda otoimmun tiroidite bağlı olarak ortaya çıkıyor. Hatta depresyon, bilişsel bozukluklar, bazen de deliryum dediğimiz daha ağır klinik sorunlar eşlik ediyor bu duruma. Bazen yıllarca depresyon tedavisi gören kişilerin TSH düzeyine bakıldığında hipotiroidi hastası olduğu tesbit edilir ve verilen sentetik tiroid hormonu ile yakınmaları geçebilir. Genellikle serum tiroid hormon düzeyi normale döndüğünde depresyon iyileşir.

Lityum kullanımı...

Serum düzeyleri normale geldiği halde iyileşmeyen depresyonlarda ise antidepresan tedaviye devam etmek gerekebiliyor. Özellikle uzun süre lityum kullanan hastalarda ve iyileşmeyen depresyonlarda hipotiroidi düşünülüp araştırılmalı. Depresyondaki kişilerin yüzde 10-15'inde hipotiroidi vardır mutlaka. Buna karşılık hipotiroidi vakalarının yüzde 40'ında, özellikle de kadınlarda depresyon veya panik atak görülüyor. Tedaviyle şikâyetlerde azalma olmasına rağmen bazen dirençli, sık nüks eden veya tekrarlayan depresyon durumu görülebiliyor. Bu hastalarda tiroid bezi yetmezliğinin iyi tedavi edilmesi gerekiyor. Bu tedavi sırasında TSH’nın 1.0-1.5 IU/L arasında olması depresyonun düzelmesine daha iyi katkıda bulunur. Hipotiroidi tedavisinde kullanılan tiroid hormon ilaçları beyindeki mutluluk hormonu adı verilen serotonin seviyesini artırarak depresyon belirtilerini azaltıyor.
Bazı bilim insanları depresyonlu kişilerde “beyinde hipotiroidizm” olduğunu, yani beyinde tiroid hormon azlığı olduğunu, ancak kanda tiroid hormonlarının normal olduğunu iddia ediyorlar. Buradan yola çıkarak depresyon tedavisi esnasında tiroid hormon değerleri normal olanlarda bile tedaviye tiroid hormonu ilavesinin yararlı olabileceği hipotezi öne sürülüyor fakat bu konu halen tartışmalı.

Fazlası da zarar

Hipertiroidi hastalarında da depresyon görülüyor ancak tipi farklı. Hipotiroidide genel durgunluk hali egemenken hipertiroidide tam tersi. Bu kişilerde sıkıntı ile yerinde duramama, huzursuzluk, fazla hareketlilikle giden ajite depresyon görülüyor genellikle. Bazen hipertiroidi de manik sendrom da görülebilir. Kişiler çok neşeli ya da kolayca kızan, az uyuyan, kendine güvenleri, konuşkanlıkları artmış bir durum içindedirler.

360 derece sorugulanmalı!

Tiroid bezlerinin az ya da çok çalışması duyguları etkiliyor ama bu, tüm suçu onlara atmanız gerektiği anlamına gelimiyor. Başka nedenler de olabilir. Bu yüzden sorgulama iyi yapılmalı. Öncelikle psikiyatrik bozukluğun öyküsü sadece hastadan değil birkaç kişiden dinlenmeli. Psikososyal stresler önemli. Eşlik eden panik atak ve benzeri diğer bozukluklar mutlaka araştırılmalı. Ayrıca yapılan bazı araştırmalarda kandaki anti-TPO antikorlarının yüksekliği ile depresyon arasında da bir ilişki olabileceği gözlemlendi. Bu nedenle depresyonu olan hastalarda TSH, T3, T4 hormanları ile anti-TPO ve anti-tiroglobulin antikorları mutlaka ölçülmeli.