Kimseye küsmem

Serdar Urfalılar, Urtim Kalıp ve İskele Sistemleri’nin ikinci kuşak patronu. TANAP’tan Üçüncü Havalimanı’na kadar birçok dev projenin tedarikçisi olan şirketindeki görevlerinin yanı sıra meslek örgütlerinde de önemli sorumluluklar üstleniyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

YASEMİN SALİH

Serdar Urfalılar da evlendikten sonra çok kilo aldığından şikâyet eden grubun üyesi. Bunun suçunu çok iyi bir aşçı olan eşine yüklemekten de çekinmiyor. Bir süre önce bu gidişata "dur" deyip tıpkı eskiden olduğu gibi aktif spora başlamış. Öyle böyle değil, sabahın erken saatinde spor koçuyla işe koyulup sıkı ter atmadan güne başlamıyor. Urtim Kalıp ve İskele Sistemleri'nin ikinci kuşak patronu Urfalılar ile bu kez yürüyüş değil boks yaptık. İtiraf ediyorum, yürümek daha kolay...

İkinci kuşak patron olmanın zorlukları var mı?

Kendimi bildim bileli iş hayatını çok sevdim. Çocukluğum, öğrenciliğim kendi küçük girişimcilik hikâyelerimi yaratmakla geçti. En büyük çocuk olduğumdan babamla ilk çalışmaya başlayan da bendim. Hatam babamı erken emekliye ayırmak oldu bence. 2005’te işleri devraldım. Ancak kimseye tavsiye etmiyorum. Önerim, birinci kuşağın mümkün olduğunda şirkette aktif kalması. Bu hem ikinci kuşağın daha çok deneyimden yararlanması için hem de birinci kuşağın kendini daha uzun süre üretken hissetmesi açısından olumlu bir durum.

Peki siz nasıl bir babasınız?

İki oğlum, bir kızım var. Daha çok küçükler. Aslında ilgili bir babayım ama zaman fukarasıyım. Yurtdışı seyahatlerim ve akşam toplantılarım çok fazla. Bunlardan zaman ayırıp bir denge kurmaya çalışıyorum. Böyle zamanlarda büyük oğlumla balığa çıkıyorum. Balık tutmak benim için müthiş bir keyif. istinye’de açılıp Beykoz’a gidiyoruz. Yalnızken kış aylarında Bodrum’a gidiyorum. Balık tutarken aklınız, ilginiz, tüm düşünceleriniz oltanın ucunda. Bu kadar beyni boşaltan başka bir şey yok benim için.

Düzenli spor yapıyor musunuz?

Haftanın 3-4 günü sabahları önce bir saat yürüyoruz, sonrası değişiyor, bazen yüzüyor, bazen boks yapıyoruz. Vaktiyle lisanslı yüzücüydüm. Kick Boks da yapıyordum ama kilo alınca bıraktım. Evlendikten sonra, işler de çok yoğunlaşınca sporu bıraktım. Çok kilo aldım.

Evlendikten sonra kilo almak kaçınılmaz son mu?

Ben Bolu’lu bir kadınla evlendim. Öztiryakiler’den kız aldım. Çok kalabalık ve mutfağı zengin bir aile. Eşim de iyi yemek yapıyor, evde kalabalık yemekler eksik olmuyor. Ben de yemek yemeyi çok seviyorum. Bir de sporu bırakınca kilo aldım.

Kararlarımı hep kendim verdim

Yakın çevreniz sizi en çok hangi yönünüzle eleştiriyor?

Babam beni biraz baba gibi yaptı sanırım. Kardeşlerim bazen bunu eleştirebiliyor. Kız kardeşlerim babamdan her hangi bir şey için izin istediğinde, “Abinize sorun” derdi. Onun yanındayken hatalı kararlar verme lüksü tanıdı bana, gerektiğinde düzeltti. Şimdi anlıyorum ki beni eğitmek için yapmış. Büyük deneyimdi benim için bütün bunlar. Bu yüzden ben hep kararlarımı kendim verdim. Daha öğrenciliğimde annemden, teyzemden borç para alıp küçük işler yaptım. Yani ilk krediyi onlardan almışımdır. O işler de bana çok tecrübe kazandırdı.

Tecrübe bana empatiyi öğretti

İnsan sarrafı olduğunuzu söyleyebilir misiniz?

Evet, rahatlıkla. Gerçekten ne kadar küçükken farklı insanlarla tanışırsanız, o kadar iyi tanıyorsunuz hayatı, karakterleri. Ben daha 8-10 yaşındayken anahtarlık satardım. Serde Kayserililik var ne de olsa. Üniversitedeyken yurtdışından ithal ürünler getirir, öğrenci arkadaşlarımla bir satış timi kurar, çok iyi paralar kazanırdım. Babamla bağlantısı yoktu bu işlerin, benim içimden geliyordu. Bunlar elbette insanları tanımama neden oldu. Empati kurabilmeme neden oldu. Bence başarılı olmak için hem empati hem de hayal kurabilmelisiniz.

Bahara kadar en az 10 kilo

Peki spor ve sağıklı yaşam konusunda plan var mı?

Yeniden spora başlamak bir fark yarattı mı? Evet, elbette yarattı. Kendimi daha iyi hissediyorum öncelikle. Ve kesinlikle çok kararlıyım. Çünkü bir an geldi, kendimden memnun olmadığımı farkettim. Bu nedenle "Bu durum değişmeli" dedim ve spora başladım. Spor koçu eşliğinde bir aydır sıkı çalışıyorum. Ben üşensem de o peşimi bırakmıyor. Disiplinli bir şekilde spor yapıyoruz. Hedefim bahara kadar en az 10 kilo vermek.

Hayalim ilk 5'e girmek

Şu sıralar hayal dünyanızda neler var?

Daha çok işle, şirketimizle ilgili şeyler. Aslında babamla kurduğumuz birçok hayali gerçekleştirdik. Ben işe yeni başladığım dönemlerde ihracat, yurtdışında büyümek, uluslararası fuarlarda Avrupalı şirketler gibi stant kurabilmek en büyük hayalimizdi. Babamla bunların hepsini gerçekleştirdik. Aynı anda iki ayrı uluslararası fuarda yer alabiliyor, devlerin yanında büyük stantlarda kendimizi anlatabiliyoruz. Şimdi bunu birkaç adım öteye taşımak istiyorum. Hayalim, bu alanda dünyanın ilk beş şirketinden biri olmak. 2025’te bunu gerçekleştirmiş olmayı planlıyorum.

Kadınlar en önemli güç

Toplumsal sorunlara, hayırseverliğe bakışınız nasıl?

Gençleri yakından takip ediyorum, onların hayata kestirme yollardan bakmaları beni bazen endişelendiriyor. Sabırlı değiller, tasarruf etmiyorlar ama sanırım böyle bir dünya geliyor. Şirket olarak toplumsal sorunlara duyarlıyız. Örneğin iki buçuk yıldır bir proje yürütüyoruz, müşterilerimizin yaptığı belli tutarın üzerindeki her alımdan belli bir payı Omurilik Felçlileri Derneği’ne aktarıyor, bununla tekerlekli sandalye alımı sağlıyoruz. Müşterilerimizin adına yaptığımız bu bağış, her açıdan çok etkili oluyor. Bir başka konu da kadın istihdamı. Mavi yakalı kadın çalışanları artırmak istiyoruz. Bence kadınlar Türkiye'nin en önemli gücü.

Motosiklet turu yapacağız

Ekstrem hobileriniz, meraklarınız var mı?

Motosiklet tutkunuyum. Bir motosiklet grubumuz var. Dünyanın farklı bölgelerinde özel turlar yapıyoruz. Örneğin önümüzdeki martta Güney Afrika sahilini motorla dolaşacağız. BMW’nin sponsorları arasında bulunduğu bir organizasyon. Birkaç işadamı, sporcu var grupta. Yılda birkaç kez yapıyoruz bunu, daha çok Bulgaristan ve Yunanistan’a gidiyoruz.

Denizciler iyi balık pişirir, sizin için de geçerli mi?

Her yemeği yaparım diyebilirim. Genellikle tuttuğum balığı denizde temizler, yıkarım, daha lezzetli olur. Izgara yaparım daha çok. Püf noktası tek tarafı yüzde 70 pişirdikten sonra çevirmek.

Aldatan değil, aldanan ol

En çok nelere öfk elenirsiniz?

Çok öfkelenen biri değilim ben. Saygısızlık beni kızdırabiliyor sadece. Kraldan çok kralcı insanlara dayanamam bir de. Onun dışında kötülüğü çabuk unutan bir yapım var. İyilikler kalır aklımda, onunla hatırlarım insanları. Kimseye küsemem örneğin. Bence doğru olan da bu. Babamın babası derdi ki, “Her zaman aldatan değil, aldanan ol.” Çünkü vicdan yükü ikincisinde yoktur, rahatsınızdır. Bence ufacık iyilikler bir şekilde dönüp sizi buluyor. Ben daha çok, “iyilikten maraz doğar” değil, “iyilik yap denize at” tarafındayım.

Emeklilik hayali kuruyor musunuz?

Asla. Ben işten mezara gitmeyi düşünenlerdenim. Murathan Mungan bir kitabında diyor ki, “Şunlar olduktan sonra hayatımı yaşayacağım dersiniz ama gerçek hayatınız hayallere giderken yaşadıklarınızdır.” Ben bunu istiyorum. Hayalimi sonuna kadar yaşamayı. İnsanın işe yaradığını bilmesi önemli. Elbette ileride bir adım geri çekilip kardeşlerimi ön plana çıkaracağım, zaten şu anda da bunu yapıyorum ama emekliliği kesinlikle hayal etmiyorum.