Vitamin hapları koca bir yalan mı?

Toronto Üniversitesi ve St. Michael Hastanesi’ndeki bir grup araştırmacının imza attığı çalışma, vitamin haplarıyla ilgili önemli bir iddiayı ortaya attı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ÖZGÜR TURAN

Vitaminler insan sağlığı için önemli, hayatın devam etmesini sağlayan çarkın dönmesini destekleyen unsurlar. Geleneksel beslenme sisteminde bu vitamin ve mineralleri yediklerimizden aldığımız var sayılır. Ancak kentli yaşam vücuda yeni fonksiyonlar yüklüyor, yediklerimiz yetersiz kalabiliyor. Artık doğal yiyecekler bulmanın da zorlaştığını düşünürsek vitamin takviyesi almak artık yaşamın olmazsa olmazı haline gelmiş gibi bir algı var. Dahası doktorlar da reçetelerine bu takviyeleri uzun zamandır ekliyor. Son dönemde sağlıklı beslenme bilincinin artmasıyla dışarıdan alınan vitamin ve minerallerin vücuda ne kadar yarar ne kadar zarar verdiği yönündeki tartışmaların da sesi yükselir oldu. Kimileri alın, kimileri de kesinlikle almayın diyor. Peki kim haklı?

İşte Kanada’da bilim insanları bunu ortaya koyacak bir araştırma yapmak istediler. St. Michael Hastanesi uzmanlarıyla birlikte yapılan çalışma geçtiğimiz haftalarda Amerikan Kardiyoloji Koleji Gazetesi’nde yayımlandı. Araştırmaya liderlik eden David Jenkins, 2012-2017 arasındaki beş yıl boyunca vitamin ve mineral takviyesi kullanan insanların vücutlarındaki değişimleri gözlemlediklerini, verileri depoladıklarını anlattı. Ve dedi ki, “İnsanların en çok tükettiği vitamin ve mineral takiveyelerinin olumlu sonuçlarının çok az olduğunu görünce çok şaşırdık”.

Jenkins’in paylaştığı araştırma sonucuna göre D vitamini, kalsiyum ve C vitamini içeren multivitamin takviyelerinin bedene olumlu veya olumsuz bir etkisi bulunmuyor.

Araştırmacıların inceledikleri besin takviyeleri ise şunlar; A, B1, B2, B3, B6, B9 (folik asit), C, D ve E vitaminleri ile beta karoten, kalsiyum, demir, çinko, magnezyum ve selenyum. +

Fazla vitamin bunları yapıyor...

A VİTAMİNİ: Uzun ise Böbrek taşı kemiklerde ağrılı şişmeler, saçların dökülmesi ve kaşıntılı döküntüler, bulantı, baş ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı olur. Uzun sürede ise sinirlilik, uykusuzluk.

D VİTAMİNİ: Kalsiyum artar ve daha çok hiperkalseminin oluşturduğu etkiler ortaya çıkar. Kas güçsüzlüğü, halsizlik, depresyon, psikoz, kabızlık, ritim bozukluğu, böbrek taşı oluşur.

E VİTAMİNİ: Spesifik olmayan klinik belirtilerle kendini gösterir. Bu durumda hastada baş ağrısı, ishal görülebilir. Ek olarak bağırsaktaki diğer yağda çözünen vitaminlerin emilimini bozar, A ve D vitamini eksikliği yapar.

K VİTAMİNİ: Kanın gereğinden çok pıhtılaşmasına ve damar tıkanıklığı gibi tehlikeli durumlara, karaciğer fonksiyonlarında bozulmalara neden olabilir. Yüzde ateş basması, kaşıntı, kızartı, terleme ve göğüs sıkışması görülebilir.

C VİTAMİNİ: Böbrek taşı oluşumundan muzdarip kişilerin sağlığı üzerinde özellikle olumsuz etkiye sahiptir. Buna ek olarak, erişkin hasta kategorisinde hipervitaminoz C belirtileri, görme, uykusuzluk, dismenore, hormonal bozuklukların artması görülebilir.

Folik asit takviyesi etkili

Araştırmanın bazı istisnaları da var. Örneğin beş yıllık çalışmanın sonucunda tek başına ya da B grubu vitaminlerle birlikte tüketilen folik asitin kardiyovasküler hastalıklar ile felç riskini önlemeye karşı etkisi olduğu tespit edilmiş. Ayrıca niasin ve antioksidanlar da küçük de olsa hastalık riskini azaltıcı etkiye sahip. Jenkins’e göre araştırma sonucunda ortaya çıkan bu bulgular, insanların tükettikleri vitamin ve mineral takviyeleri hakkında daha bilinçli olmaları gerektiğini gösteriyor. Ayrıca sağlık hizmeti sağlayan kişi ya da kurumlar da hastalara vitamin ve mineral eksikliği teşhisi koyarken daha dikkatli olmak durumunda. Dr. Jenkins’in makaledeki önerileri ve tespitleri de ilginç. Diyor ki, “Beslenmenize daha az işlenmiş sebze, meyveleri ekleyin. Hiçbir besin takviyesi bunlardan daha etkili değil. Hatta araştırmalarımız az işlenmiş kuruyemişlerin dahi bu takviyelerle yarışabileceğini gösteriyor.”

Eksikliği kadar fazlası da zarar

Doç. Dr. Fevzi Balkan - Medicana International Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı

Vitamin ve mineraller, sağlıklı büyüme ve gelişme için gerekli olsa da eksikliği kadar fazlası da zarardır. Geleneksel gıdalar, meyve ve sebzelerde yeterince vitamin bulunuyor. Çinko, kalsiyum ve multi-vitaminlerin uzun süre kullanımı veya fazla alınması, vücutta birikmeye, dolayısıyla yan etkilere yol açıyor. Genel olarak dengeli beslenen, sağlıklı çocuklar vitamin desteğine ihtiyaç duymazlar. Duysalar da bunun tahlille belirlenmesi gerekiyor. Eğer kronik bir hastalık varsa, ağır bir tedaviden çıkmışsanız ve büyüme çağında veriler istenildiği gibi gitmiyorsa, doktorun verdiği dozun dışına çıkmadan vitamin tüketilebilir.

Dengeli beslenin yeter!

Doç. Dr. Hüseyin Demirci - Medicana International Ankara Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı

Folik asitli multivitaminler veya antioksidan, A, C ve E vitamini takviyelerinin yarar ve zararlarının dengesini değerlendiren birçok çalışma var. Düşük enerji içeren diyet yapanlar, vejetaryenler, veganlar, demir yetersizliği ve anemisi olanlar, gebe ve emziren kadınlar, menopoz sonrası kemik kaybı fazla olan kadınlar, yaşlılar, uzun süre ilaç kullananlar, bir hastalığa bağlı beslenme tedavisi alanlar hekimlerinin önerisi ile vitamin ve besin destekleri alabilir. En karmaşık multivitamin, çok çeşitli işlenmemiş gıdaları içeren sağlıklı bir diyetin içeriğinden sağlanacak faydayı karşılayamaz.

Takviye her ihtiyacı karşılamıyor

Yrd. Doç. Dr. Alev Özsarı - Liv Hospital İç Hastalıkları Uzmanı

1990’larda Amerika’da başlayan vitamin, mineral ve diğer besin desteklerinden faydalanma furyası ülkemizi de sardı. Oysa sağlıklı olan bunu yediklerimizden almaktır. Çünkü doğal besinlerde sadece vitamin ve mineral değil, sağlıklı lifl er de var. Yani takviye her şeyi karşılamaz. Vücudun vitamin ihtiyacı görülebiliyor. Bu gibi durumlarda vitamin ağız yoluyla alınamıyorsa ve hastalığa bağlı emilim bozukluğu varsa takviye yapılabilir. Örneğin, D vitamininin aktif hale gelmesi için güneş ışınlarına ihtiyacımız var. Yaşam koşullarımız gereği ve güneşin kanser yapıcı etkisi nedeniyle D vitamini eksikliği sık görülüyor. O zaman kontrollü takviye olabilir.

Önce tahlil yaptırın

Ulaş Özdemir - Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı

Kontrolsüz şekilde alınan vitaminler insan sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Gereğinden fazla alınan A, D, E ve K vitaminleri başta karaciğer olmak üzere organlara zarar verebilir. Takviye, vücut direncinin düşmesi veya kan tahlili sonucunda vitamin ve mineral değerlerinde azalma varsa alınabilir. Kan değerlerinde veya emilim yolunda bir problem görülmezse, doğal sebze ve meyve tüketimiyle vitamin dengesinin sağlanmasını öneriyoruz.

Bu konularda ilginizi çekebilir