Vücudu şişiren sorun; Ödem

Bu hafta sıcak havalar yaklaşırken daha da fazla hissedilen ödem problemi neden olur, nasıl anlarız, kurtulmak için neler yapmalıyız...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Prof. Dr. GÜRSEL TURGUT

Gün içinde eliniz ayağınız şişiyor, birden kilo alıp veriyorsanız siz de ödem sorunu yaşayanlardan olabilirsiniz. Vücutta şişlik, kilo artışı ya da hareketlerde kısıtlığa neden olabilen ödem, kimi zaman beslenme alışkanlıkları ve çevresel faktörler nedeniyle, kimi zaman da önemli bazı hastalıklar sonucu gelişebiliyor. Bu yüzden dikkatle takip ve tedavi edilmesi gereken bir sağlık problemi olduğunu söylemek gerek.

Bu hafta sıcak havalar yaklaşırken daha da fazla hissedilen ödem problemini ele aldım. Neden olur, nasıl anlarız, kurtulmak için neler yapmalıyız...

İşte ödem hakkında merak edilen her şey…

Neden şişeriz?

"Vücuttaki bazı dokularda anormal sıvı birikmesi" olarak tanımlanan ödem, genellikle eklem bölgelerinde yani ayak, bacak, el, kol ve bileklerde görülüyor. Sıvı birikimi cilt altında olabiliyor. Ayrıca gözle görülmeyen vücudun iç tarafında da yani kan damarları, hücreler, hücrelerarası mesafe, beyin-omurilik mesafesi, karın boşluğu, akciğer, kalp zarı gibi bölgelerde de görülebiliyor. Genellikle kilo alımıyla karıştırılan bu şişlikler için en ayırt edici nokta sabah ve akşam tartılmalar arasındaki uçuk farklar. Ödemin nedeni şeker, karaciğer hastalıkları, kalp yetmezliği, alerjiler, romatizmal hastalıklar ve tiroid bezi sorunlarına bağlı olabileceği gibi herhangi bir hastalıktan bağımsız da gelişebiliyor. Bunları da genellikle şöyle gözlemliyoruz;

• Fazla kilolu olmak
• Stres
• Aşırı tuzlu yiyecekler tüketmek
• Az su içmek
• Yorgunluk, uzun süre ayakta durmak
• Fazla karbonhidratlı beslenmek
• Aşırı sıcaklık
• Adet öncesi (pre-menstural) dönem
• Hamilelik sırasında oluşan ödem
• Alkol
• Uykusuzluk

Şişkinliğin ödem olduğunu nasıl anlarız?

Vücudumuzda şişlik belirginse, bölgeye baskı uyguladığımızda içe çökme oluşuyorsa vücutta ödem oluştuğu düşünülebilir. Bu durumda hemen bir doktora başvurulmalı, gerekli tetkikler yapılmalıdır. Tahlil ve tetkikler sonucunda ödem oluşan yer ciddi bir hastalık başlangıcı ve belirtisi değilse bu ödemler idiyopatik, yani nedeni bilinmeyen ödem olarak adlandırılıyor.

Ne yapmak gerek?

Günümüzde ödemi gidermek için birçok yöntem mevcut. Lenf drenaj masajı ile lenf akımı desteklenerek ödemle oluşan şişkinlik azaltılabiliyor. Son derece hafif, monoton, yavaş, ritmik ve cilt yüzeyine yapılan bu masajla lenf sıvısının akışı hızlandırılıyor ve şişkinlik en aza indirilerek, bölge rahatlatılıyor. Lenf sıvısının akışında, egzersiz büyük önem taşıyor. Öte yandan, aşırı egzersiz kan hacmiyle birlikte lenf sıvısının çoğalmasına da neden oluyor. Bu nedenle, doğru egzersizi yeterli miktarda yapmak, ödemden kaçınmanın temel yollarından. Günlük hafif egzersizler yaparak, kol veya bacağınızı normal kullanmanız da faydalı olur. En faydalı egzersizler ise yürüyüş yapmak ve bisiklet kullanmaktır.

Bol su yine devrede

Bol su içmek, her sorunda olduğundan çok daha fazla ödem tedavisinde önem taşıyor. Günde içeceğiniz 1.5-2 litre su vücudunuzda ödem oluşmasını engeller. Aynı zamanda vücut ısısını dengeler ve vücut denetiminde önemli rol oynar.

Beslenme ve ilaç tedavisi

Ödem bazı alışkanlıkların değiştirilmesiyle kolayca atılabilir. Doğru beslenme ve hareket alışkanlığı geliştirmek ödem önleyici yöntemlerin başında geliyor. Bunlar yukarıda da söylediğimiz gibi eğer ödemin arkasında ciddi bir sağlık sorunu yoksa geçerli elbette. Bu yüzden çareyi hekim kontrolünde aramak çok önemli.

Ödem nedeniyle hastaneye gittiğiniz zaman doktorlar tarafından idrar söktürücü ilaçlar verilir. Ancak bu ilaçları bilinçsiz olarak, reçetesiz kullanmak size yarardan çok zarara neden olacaktır. İdrar söktürücüleri bilinçsiz ve yanlış dozda kullanmak aşırı su ve tuz kaybına neden olabilir. Buna özellikle dikkat etmek gerekiyor. Herhangi bir sağlık sorunu yoksa tamamen tuzsuz yemeniz de gerekmiyor. Yemekleri az tuzlu tüketmek yeterli olacaktır. Örneğin az tuzlu pişirilmiş sağlıklı bir yemeğe sofrada ayrıca tuz katılmamasında fayda var. Fakat bazı yiyeceklerin kendi yapısından kaynaklanan görülmeyen tuza da dikkat etmek gerekiyor.

Hamilelikteki ödem neyi anlatır?

Hamilelik döneminde sıvı ihtiyacı artar. Alınan bu sıvının bir kısmı vücutta tutulup, şişkinliğe sebep olabilir. Hamilelikte kan basıncı ve dolaşım sistemi fazla çalıştığından son aylara kadar gittikçe artan ödem en fazla el, parmak, ayak ve ayak bileklerinde ortaya çıkar. Kilo fazlası olan, hızlı ya da aşırı kilo alan hamilelerde şişkinlikler daha fazla görülür. Hamilelikteki ödem düzenli beslenmeye, sıvı tüketimine ve dinlenmeye rağmen geçmiyorsa; yoğun baş ağrısı, görme bozuklukları, tansiyon yüksekliği gibi eşlik eden durumlar varsa hemen doktora başvurulmalıdır. Hamileler yemek düzenine çok dikkat etmeli, düzenli ve yeterli miktarlarda protein almalı, tuz tüketimini azaltmalı, rahat kıyafetler tercih etmeli, hafif yürüyüş ve egzersizler yapmalı, uzun süre ayakta durmamalı, günde 8-10 bardak su tüketmeli ve doktor kontrollerini düzenli aralıklarda yapmalıdır. Adet öncesi dönemde de değişen hormonların etkisiyle vücutta fazla su birikimi gözlenebilir. Kişiye göre değişmekle birlikte şişkinlik 7 -10 gün öncesinden başlayabilir. Adet bitimine kadar da devam eder. Bu süreçte kişide 500 gr- 2000 gr arası ödem oluşabilir. Bu nedenle adet dönemlerinde de doğru beslenmeye özen gösterilmeli.

Günlük hayatta bunlara dikkat edin!

- Çok tuzlu peynir ve zeytin çeşitleri tüketmeyin. Orta yağlı peynir alın. Peynir ve zeytini akşamdan suya koyarak tuzunun azalmasını da sağlayabilirsiniz.
- Turşu, konserve, aşırı soda tüketimi, hazır ayran, hazır çorbalar, çeşniler ve et-tavuk suyu tabletleri gibi sodyum içeriği yüksek olan gıdaların tüketimine dikkat edin.
- Şekerden uzak durun. Çünkü şeker, aşırı su tüketimine neden olur ve böbrekler ihtiyacından fazla suyu süzmez. Bu nedenle su vücutta hapsolur.
- Asitli ve aşırı şekerli içecekler, aşırı demli çay, kahve ve kafeinden uzak durun. Bunun yerine su, tuzsuz ayran, süt ve bitki çayı için.
- Karbonhidrat tüketimini en aza indirin. Bunun yerine ara öğünlerde yoğurt ve kefir tüketin.
- Kaliteli uyumaya özen gösterin. Günde en az 7-8 saat uyumaya dikkat edin.
- İdeal kilonuza inin. Fazla kilo da damarlara bası yapar ve dolaşımı yavaşlatarak ödeme neden olur.
- Düzenli egzersiz ve yürüyüş yapın. Hareketli yaşam tarzını benimsemeniz ödem oluşumunu engelleyecektir.
- Posalı yiyecekler tüketmeye özen gösterin. Kepekli gıdalar, kabuklu sebze ve meyveler metabolizmayı hızlandıracağı gibi ödemin atılmasına neden olur.
- Kiraz, ananas gibi meyveler ve yeşil yapraklı sebzeler metabolizmayı hızlandırır, ödem atılmasına destek olur.
- Ödem atmaya yardımcı olacak bitki ve meyve çayları (adaçayı, ıhlamur, yeşil çay, kantaron otu, anason, biberiye, rezene, nane limon) içilebilir. Bu çaylar idrar söktürücü özellikleriyle ödemin atılmasına yardımcı olur.

Bu konularda ilginizi çekebilir