Yemeğin sırrı dengede

Sabri Ülker Vakfı okullarda topyekün beslenme hareketi yürütüyor. Öğrenci, ebeveyn, öğretmen ve okul yöneticilerinin dahil edildiği ‘Yemekte Denge’ projesinin hedefi , sağlıklı beslenmeyi yaşam biçimi haline getirmek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

KEZBAN KARABOĞA

Sağlık Bakanlığı, Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2010 verilerine göre Türkiye’de 0-5 yaş grubundaki çocukların yüzde 17’si olması gerekenden daha zayıf, yüzde 11’inde beslenme yetersizliği var, yüzde 21’i ise olması gerekenden kilolu ya da şişman. İşte bu verilerden yola çıkan Sabri Ülker Vakfı, yedi yıldır Türkiye’de geniş çerçeveli bir beslenme hamlesi yürütüyor. Projenin hareket noktası okullar. Temel eğitimin tüm oyuncuları yani öğrenci, ebeveyn, öğretmen ve yöneticiler "Yemekte Denge" adı verilen bu proje kapsamında sağlıklı beslenme hakkında bilgi sahibi oluyor.

Çocuklara dengeli beslenmenin kuralları, yasaklar olmadan, oyunlarla, yaratıcı çalışmalarla, eğlenerek öğrenmeyi içeren bir programla öğretiliyor. Çocuklar neyi ne kadar yiyeceklerini öğreniyor, fiziksel aktivitenin önemini kavrıyor, sağlıklı kalmak için temel sağlık bilgisi kurallarını benimsiyorlar. Ana mesaj ise şu: "Her şeyi yiyebilirsin, önemli olan dengeyi nasıl kuracağını öğrenmek.”

Projenin ayrıntılarını Sabri Ülker Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş’tan aldık. Yemekte Denge projesinin 20 bin öğrenciyle başladığını anlatan Mutuş, “Yıllar içinde 6 milyonun üzerinde çocuk, ebeveyn ve eğiticiye ulaştık. Amacımız ‘Ağaç yaşken eğilir’ gerçeğinden hareketle, çocukların fizyolojik ve psikolojik açıdan kaliteli, uzun bir yaşam sürdürmeleri için erken yaşta eğitim ile dengeli beslenme ve sağlıklı yaşam alışkanlığı kazanmaları” diyor. Mutuş, öğretmen ve ebeveynlerde farkındalık yaratarak çocukların beslenme alışkanlığında davranış değişikliği oluşturabilmeyi istediklerini belirtiyor.

7 yılda 6 milyon kişiye ulaştık

Yemekte Denge projesini, 2011'de Millî Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü işbirliğinde hayata geçirdiklerini anlatan Mutuş, “Türkiye’nin öğrenci sayısı ve sınıf düzeyi açısından en kapsamlı beslenme eğitimi projesi olan Yemekte Denge, 10 ilde yaklaşık 6 milyon çocuk, öğretmen ve ebeveyne ulaştı. Önümüzdeki dönemde de projemize devam edeceğiz” şeklinde konuşuyor.

Bu yıl projeyi uygulayan öğretmenlere hizmet içi eğitim programı kapsamında ‘temel beslenme’ eğitimi verdiklerini anlatan Mutuş, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Eğitimler İstanbul, Gaziantep, Antalya, Sinop, Trabzon, İzmir, Erzurum, Aydın, Kahramanmaraş ve Kayseri’de tamamlandı. Projenin temel mesajları yenilenen Hayat Bilgisi Dersi müfredatında ‘Sağlıklı Hayat’ başlığı altında yer aldı.”

Öğretmenlerin eğitimleri projenin sürdürülebilirliği açısından çok önemli. 10 pilot ilde 500 okulda görev alan yaklaşık 1.000 öğretmene eğitim verdiklerini söyleyen Begüm Mutuş, şimdi sırada bir hikaye serisi olduğunu da söylüyor. Buna göre projenin içerdiği temel mesajları içeren öyküler kaleme alınacak. Mutuş, bu çalışma için de Ayşe Şule Bilgiç ile çalışılacağını vurguluyor.

Beslenme canının çektiği şeyleri yemek değil…

"Yemekte Denge"nin verdiği mesajların başında beslenmenin güncel tanımı yer alıyor. Deniliyor ki "Beslenmek açlık duygusunu bastırmak, karın doyurmak ya da canının çektiği şeyleri yemek değil, sağlıklı olmak ve yaşam kalitesini yükseltmek için yapılan bir eylemdir. Bunun için vücudun gereksinimi olan besin öğelerini yeterli miktarlarda ve uygun zamanlarda almak gerekiyor. İnsanın hayatını sürdürebilmesi için 50’ye yakın besin öğesine gereksinimi var. Büyümek, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşamak için bu besin öğelerinin her birinden, bireysel ihtiyaçlara göre her gün bir miktar alınması gerekiyor. Büyüme ve yenilenme için gerekli olan besin öğelerinin yeterli miktarda ve uygun şeklde kullanılmasına dengeli beslenme diyoruz."

Sağlıklı bir öğün için beslenme çantasında neler olmalı?

• Tam tahıllı besinler: Kepek, çavdar ya da tam buğdaydan ekmek, kepekli makarna ya da kabuklu pirinç

• Proteinden Zengin Besinler: Et, tavuk, hindi, ton balığı, yumurta veya kuru baklagiller

• Sebze ve Meyveler: Meyve salatası, domates, salatalık, biber, havuç, kuru meyveler

• Süt veya süt ürünleri: Süt, peynir, yoğurt, ayran, cacık

• Ara öğün atlanmamalı: Eğer çocuk ikindi gibi evde oluyorsa sütlü-meyveli içecekler, tam tahıllı sandviçler/tostlar, meyve suları, yoğurt, ayran, havuçlu, elmalı kek veya cevizli, fındıklı kurabiyeler ile ara öğün yapılmalı.