KOBİ’lere global arenada rekabet becerisi kazandırıyor

Dördüncü Sanayi Devrimi ile başlayan yeni ekonomik sistemde rekabet savaşları hız kesmeden devam ederken kurumlar için daha etkin ve kapsayıcı yönetim anlayışı zorunlu bir hal alıyor. Tam da bu noktada toplam kalite yönetimini esas alan stratejiler özellikle de KOBİ’lerin gelişimi adına itici güç görevi görüyor. Bu yönetim stratejilerinin başında EFQM modeli geliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Avrupa Kalite Yönetim Vakfı'nın (EFQM) ulusal iş birliği ortağı olan Türkiye Kalite Derneği (KalDer); yönetim kalitesinin sağlanması, kayıpların giderilmesi, maliyetlerin düşürülmesi, muhtemel hataların önlenerek mükemmelliğin sağlanması gibi birçok hedef için EFQM modelini rehber kabul ediyor.

EFQM modeli ile üretimde kayıplar azalıyor, verimlilik artıyor

KOBİ’ler için EFQM modelinin sunduğu avantajlara değinen KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Bayraktar, “Bütünsel bir bakış açısı sağlayarak birçok yönetim araç ve tekniklerinin uyum içinde ve birbirini tamamlayıcı bir biçimde nasıl kullanılabileceği konusunda kuruluşa yardımcı olan dönüşüm modeli olan EFQM, kuruluşlar için yenilikçi ve sürdürülebilir bir yönetim anlayışı ortaya koyuyor. Model, KOBİ’leri değişimi yönetme ve performanslarını iyileştirme konusunda destekliyor. En yalın tanımıyla EFQM, KOBİ’lere sürdürülebilir değer yaratma yolculuklarının neresinde olduğunu ölçümleme ve başarı elde etme fırsatı sunuyor” diyor.

Şeffaf ve kurumsal bir yapı kazandırıyor

Modelin KOBİ’ler için kurumsal gelişim ve daha iyi yönetilebilir kurumlar yaratmak adına etkin bir araç olduğunu vurgulayan Bayraktar, EFQM modelinin temel yaklaşımlarına dikkat çekerek şunları söylüyor: “EFQM modelinde önemli olan müşterinin önceliğini anlamak, uzun vadeli, paydaş odaklı bir görüş benimsemek ve bir kuruluşun yaptıklarıyla neler başardığı arasındaki sebep ve sonuç ilişkilerini görmektir. Buradaki temel amaç ise KOBİ’lerin daha kurumsal ve global arenada rekabet edebilir bir yönetim anlayışına ve idari yapıya kavuşmalarını sağlamaktır. EFQM modeli sunduğu yönetim anlayışıyla şeffaflık, etkin stratejik planlama, dijitalleşme olgunluğunun artırılması, şirketin yapılanması ne olursa olsun doğru kurumsal yapının oluşturulması için gerekli alt yapıyı oluşturuyor. KOBİ’lerin üretim süreçlerine ve pazarlara ilişkin vermeleri gereken kararlarda teknik verimlilik kazançlarına ilişkin olarak özellikle küçük işletme yöneticilerinin farkındalıklarını artırıyor. KOBİ’lere küresel tedarik zincirlerine entegre olabilmeleri için gerekli temel beceriler konusunda rehberlik ediyor.”

KOBİ’ler EFQM modeli ile kurumsallaşma oranını yüzde 68’e çıkardı

Türkiye’deki girişimlerin yaklaşık yüzde 98’ini oluşturan KOBİ’lerin yönetim anlayışlarını EFQM modeli ile kurguladıklarında birçok kazanımı da hanelerine yazdırdıklarını ifade eden KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Bayraktar Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı dahilinde T.C. Cumhurbaşkanlığı Stratejik Kalkınma Daire Başkanlığı ve KalDer iş birliğinde bu modeli uygulayan 19 KOBİ üzerinde bir değerlendirme yapıldığını ve değişimlerin ortaya konulduğunu ifade ediyor ve araştırma sonuçlarına ilişkin şu bilgileri veriyor:

  • Yapılan değerlendirmeler sonucunda araştırmaya katılan KOBİ’ler özelinde toplamda yüzde 48,5 oranında bir iyileşme sağlandığı görüldü. Bu doğrultuda kurumsallaşma oranı yüzde 26’dan yüzde 65’e çıkarken, işletme anayasasının uygulanması oranı yüzde 28’den yüzde 68’e yükseldi.
  • Profesyonellik ve uzmanlaşma oranı yüzde 30’dan yüzde 65’e, formal örgüt yapısı yüzde 30’dan yüzde 70’e ulaştı.
  • Yetki devretme yüzde 27 iken yüzde 65’e, stratejik planlama yüzde 20 iken yüzde 66’ya, yönetim şekline katılma yüzde 24 iken yüzde 63’e çıktı.
  • Karar alma şeklinde gelişim yüzde 20’den yüzde 60’a ulaşırken, iletişimde ise bu rakam yüzde 30’dan yüzde 70’e yükseldi.
Bu konularda ilginizi çekebilir