'Yaptığımız iş hayata dokunmak…'

Emre ALKİN
Emre ALKİN PAYLAŞMASAK OLMAZDI emre.alkin@dunya.com

Bu hafta konuğumuz turizm sektörünün genç yöneticisi Elçin Özkan. Bu köşenin şansı mıdır, tılsımı mıdır bilmem ama Elçin Hanım da aklında bankacılık yapmak varken bu sektörde bulmuş kendini. Yani istikamet doğru olsa da varış noktası farklı olmuş. Be Travel gibi hatırı sayılan bir şirketin üst düzey yöneticisi olmuş genç yaşta ama bulunduğu yeri nihai hedef olarak görmüyor. “Bu sektör için daha fazla şey yapmalıyım” dedi. Ben de “ne gibi” diye sordum. Başladı anlatmaya. Paylaşmasak olmazdı. 

Baba mesleği değil herhalde? Çocukluğunuz nasıldı ki seyahat sektörünü seçtiniz? 

Yaramaz bir çocuktum. Belli de oluyor herhalde. Civcivlere uçmayı öğretmeye çalışıyordum. Şaka değil. Küçükken de seyahati severdim açıkçası. Hep gülerdim. Yüksek sesle hem de. Babam asker kökenli olduğu için hoşlanmazdı tabii. Ben inadına gülerdim ama... Bu işe de şans eseri girdim. Boğaziçi İşletme’de okuyordum, üzerine de Turizm İşletmeciliği dersleri aldım. Stajımı Zorlu Holding’in seyahat şirketinde yaparken, bu iş hem hoşuma gitti hem de eksiklerini tespit ettim. Mesela çok “alaylı” vardı, hâlâ da öyle. Biraz “mektepli” insan gerekiyordu. Bu yüzden fazladan dersleri alıp “mektepli turizmci” oldum. Bu işin hukuk, finans ve en önemlisi psikolojisini bilen insanların da sektöre katılması önemliydi. “Bankacı olacağım” diye yola çıktım, turizmci oldum. 

Yaptığınız işe ‘turizm’ demek yeterli olur mu ? 

Aslında bu kadarla bıraktığımız zaman bir şey anlaşılmıyor. Bizim yaptığımız iş hem operasyon hem danışmanlık hem life style vs. Restorandan uçağa, otelden tekne seyahatine ve akla hayale gelmeyecek her şeye kadar müşterilerimize hizmet ‘çözüm’ sunuyoruz diyelim. Özetle yaptığımız iş “hayata dokunmak.” Sonuçta insanların en rahat ve stressiz olmaları gereken dönemi planlıyoruz. Onların hayallerini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Evlilik teklifinden farklı kutlamalara kadar her noktada ayrıntılı çalışmak zorundayız. Hata kaldıracak bir iş değil bu. 

‘FİYAT YÜZÜNDEN TATİLİNİ İPTAL EDEN YA DA ERTELEYEN GÖRMEDİM…’ 

Erkekler mi daha iyi tatil programlıyor, kadınlar mı? 

Erkekler. Müşterilerimiz yarı yarıya kadın ve erkek olsa da, beyler beyinlerinin teorik tarafını daha iyi kullanıyorlar. Her ayrıntı düşünülüyor. Kararlılar, ne istediklerini biliyorlar. Kadınlar biraz kararsız diyebilirim. 

Fiyata karşı hassas bir sektör müdür? 

Fiyata karşı hassas gibi gözükür ama müşterinin profiline göre değişir elbette. Mutluluğun fiyatı yok. Zamanın da. Bizim müşteri profilimiz fiyata pek bakmaz ama parasının doğru harcandığından emin olmak ister. Her ayrıntıya dikkat eder ve en son fiyata bakar. Fiyat yüzünden tatilini iptal eden ya da erteleyen pek görmedim. 

Sizinle konuşurken şu an koalisyon olmayacağı anlaşıldı, döviz yükseliyor. İptaller olur mu? 

Yurtdışından gelenlerle ilgili iptaller oluyor. Gazetelerden takip ediyoruz. Sebeplerini sıralamaya gerek yok. Ancak Türkiye’den iptal göz ardı edilecek kadar az. Bunun da sebepleri farklı. Döviz kurundan değil ama hükümet kurulma süreci, Ramazan Ayı gibi faktörlerden etkileniyoruz elbette. Şu an söylediğiniz de önemli bir gelişme. Bunu elbette değerlendireceğiz. Ancak euro ve doların artışından fazla etkilenmiyor müşterilerimiz. 

En çok hangi ülke tercih ediliyor? 

Fransa tercih ediliyor. Güney Fransa kadar artık Fransa’nın iç bölgeleri, Aix-En-Provence, Avignon gibi yerler talep ediliyor. Harika mekanlar var buralarda. Giderek müşterilerin talepleri Mykonos, Santorini’den diğer adalara bir kayış var. Güney İtalya elbette hep sevilen yerler. Daha çok buralara gidiliyor diyebilirim. Bu sebeple bu sektörde çalışanların iyi eğitimli ve birçok dil bilen insanlar olması gerektiğini savunuyorum. Müşterisinden daha az bilen sektör temsilcisi faydalı olamaz. Hatta müşterinin önünde koşmalı. 

Sektörün en eksik tarafı nedir? 

Hukuk. Gerçekten bu sektör anlaşmalar üzerinde yürüyen bir sektör. Hem de uluslararası anlamda. Dolayısıyla bu sektörde çalışanlara iyi finansçılar kadar iyi hukuk bilen insanlar da katılmalı. Çok yoğun işlem yapılan bir mecrada çalışıyoruz ve hukuk kuralları, şartlar ile ilkeler sadece ülkeden ülkeye değil kurumdan kuruma da değişiyor. Hem sahtecilik konusunda hem de diğer konularda TURSAB ve uluslararası kuruluşlarla sürekli temas halindeyiz. Özellikle haksız rekabet konusunda çok hassasız. Seyahat acentelerinin müşterilerine acı deneyimler yaşatması sektörü olumsuz etkiliyor tabii. Bunu minimuma indirmeye çalışıyoruz. 

Türk insanı hala son dakikacı mı? Özellikle tatil için... 

Şaşıracaksınız belki ama tatilini çok önceden planlayan insan sayısında ciddi artış var. Bir yıl sonrasının tatilini planlayanlar var. Toplam müşterinin içinde bu müşterilerin oranı giderek artıyor. Aslında, hem fiyatlar açısından hem de mekanlar açısından en uygun yaklaşım bu. Daha hesaplı ödüyorsunuz, diğer taraftan aylar öncesinden rezervasyon yapana mekan sahipleri daha başka yaklaşıyorlar. “Bu insan ne istediğini biliyor” şeklinde bir yaklaşım oluyor. 

‘BU İŞTE EKMEK ÇOK… İYİ PARA VAR …’ 

Gençlere tavsiyeniz var mı? Bu sektörde “ekmek var” diyor musunuz? 

Bu işte ekmek çok. Gelişen bir sektör. Yaratıcı fikirlere her zaman kapı açan bir ve oyun alanının “dünya” olduğu bir sektör. Girişimciliğe de açık. Teknolojiden blog yazmaya, Finanstan hukuka kadar uçsuz bucaksız bir oyun alanı diyebilirim. “Alaylıların” tecrübesine “mekteplilerin” tecrübesi eklenince büyük bir güç yaratabiliyorsunuz. Bu işte iyi para var. 

Müşterilere sunduğunuz mekanları bizzat test ediyor musunuz? 

Dünyanın her yerini gezmek bir ömürde başarılacak bir iş değil. Ancak iş bölümü yapıyoruz ve gezip görmediğimiz ve test etmediğimiz hiçbir şeyi tavsiye etmiyoruz. Bazen de sözüne güvenilir insanlardan hatta müşterilerden aldığımız geri dönüşleri de kıymetli bilgilere çeviriyoruz. Kişisel deneyime dayanmayan hiçbir tecrübeye dikkat vermeyiz. Müşterilerimizin memnun olmaması çok nadir rastlanan bir durumdur. O da hava şartları veya başka gelişmeler olursa rastlanıyor. 

'Lizbon'da tramvayda evlilik teklifi yapmak bile mümkün'

Size çok ekstrem talepler geliyor mu? Aklınıza gelen bir tanesini paylaşır mısınız? 

Neler var neler. Ancak aralarından en çok uğraştığımız ama en çok keyif aldığımız bir tanesini paylaşayım. Bir müşterimiz Lizbon’da tramvayda evlilik teklifi yapmak istedi. Epeyce çalıştık. Tramvayın içine tiyatrocular bulduk ve binmelerini sağladık. Günlerce derslerini çalıştılar. Senaryo hatasız uygulandı ve harika bir deneyim oldu. Müzikler mi istersiniz, tiyatrocuların şarkıları mı? Muazzamdı. İşte böyle bir şeyin fiyatı yok inanın.

Son olarak Türkiye’de bir kadının çalışması için bu sektör en uygun yer midir? 

Aslında değildir. Çünkü bol seyahat ve insan teması gerektiren bir iştir turizm. Türkiye’de bir kadının sosyal ve dışa dönük yaşaması çok hoşa giden bir durum değil. Ancak Batı standartların yaşamak için gerekli adımları atmış, önyargılardan uzak bir şekilde yaşamayı başaran sosyal bir insan için kadın olsun erkek olsun en uygun meslek budur diye düşünüyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar