15 yılda 14 bin kadına mikro kredi sağladı

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) 30 yıldır yoksul kadınların ekonomik ve sosyal güçlenmeleri için çalışıyor. Kadının ekonomik yaşama katılması açısından çok önemli olan çocuk bakım ve eğitim hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve kalitesinin artırılması adına önemli çalışmaları var. Mahalle destekli ve kadınlar tarafından yönetilen, alternatif eğitim programlarının uygulandığı Kadın ve Çocuk Merkezleri bu çalışmaların başında geliyor. Bugün 10 adet Kadın ve Çocuk Merkezi bulunuyor ve her yıl yaklaşık 1000 çocuk ve kadın bu merkezlerden hizmet alıyor.

KEDV, 2002 yılında dar gelirli kadınların ekonomik güçlenmesi için mikro kredi kurumu Maya'yı kurdu. Maya kanalıyla iş kurmak isteyen ya da işlerini geliştirmek isteyen kadınlara küçük krediler veriliyor. Bu sayede 15 yıl içinde 14 bin kadına mikro kredi sağlanmış durumda. Mikro krediler, hem yoksullukla mücadelede önemli bir rol üstleniyor hem de kendi işlerini kuran kadınların kendi güçlerinin farkına varmalarını sağlıyor.

Bu kadınlardan birisi Melek Yılmaz. Mikro krediyle iki keçi alan Yılmaz, şu anda 30 keçiye sahip ve “Mikro kredi, ben emeklerken bana yürümeyi öğretti” diyor. 40 yaşındaki ilkokul mezunu Gülay Özgül ise pamuk şeker satarak geçimini sağlarken mikro kredi aldıktan sonra hem hayalindeki iş olan düğün salonu açmayı başarmış hem de kazandığı özgüvenle eğitimine kaldığı yerden devam ediyor. Üç çocuklu Ayşenur Özgün, küçük çocuğu okula başladığında servis sıkıntısı yaşayınca okul servis şoförlüğünü kendi yapmaya karar vermiş ve başlangıçta tepki alsa da şimdi insanlar çocuklarını emanet etmek için özellikle onu tercih ediyorlar. Çocukluğundan beri çiftçilik yapan Nazan Kurtan, “En iyi bildiğim şey sebze yetiştirmek. 10 yıldır organik tarımla pazarlara sebze getiriyorum. Çoğunlukla kadınlarla çalışıyorum. Mikro krediyle seramı başlattım, sonraki süreçlerde de mikro kredi yardımcım oldu. Şimdi ki hayalim uygulamalı eğitim çiftliği kurabilmek” diyor. KEDV İktisadi İşletmesi olarak faaliyet gösteren Nahıl Dükkân'da ise Türkiye'nin her yanından kadınların ürünleri pazarlanıyor. Dükkanda satılan ikinci el ürünlerin geliriyle ise erken çocuk eğitim hizmetleri başlatmak isteyen kadın grupları destekleniyor. Düzenli aralıklarla yinelenen ‘Nahıl Şenlikleri' ve ‘Nahıl Pazaryeri' ile de daha yaygın bir satış olanağı sağlanıyor.

Kadın kooperatifi modelini kabul ettirdi

KEDV’nin bir diğer başarısı da, Türkiye’de kadın kooperatifi modelinin kabul edilmesini sağlamış olması. Vakıf, kadınların kooperatifl er bünyesinde ekonomik hayata katılımlarını artırmak amacıyla, eğitim, finansman, danışmanlık ve pazarlama desteği veriyor. Kadınların kooperatif çatısı altında ortak yürütebilecekleri işler kurmalarına destek veriyor. 2001 yılından bu yana 70'ten fazla kadın kooperatifinin kuruluşuna destek verilmiş. Bugün ise 61 ilde yılda yaklaşık 20 binin üzerinde kadın, kadın kooperatifl erin sunduğu hizmetlerden yararlanıyor.

Sosyal bağış hareketi bu ay KEDV'i destekledi

Kadının ekonomik güçlenmesi, kendi gücünü farketmesi, cesaret edip işe atılabilmesi açısından KEDV’in yaptıkları gerçekten önemli. Çünkü bugün Türkiye’de her 4 kadından sadece biri ekonomik hayatın içinde yer alıyor. Çalışan 3 kadından biri ise ücretsiz aile işçisi olarak çalışıyor. Buna karşılık kadınların başlattığı küçük girişimler, hizmet, üretim, satın alma gücü, istihdam ve beşeri sermaye yaratarak ekonomiye önemli bir katkı sağlıyor. İşte bu nedenle, Türkiye’de bireysel bağış ve sivil toplum farkındalığını arttırmak amacıyla yola koyulan Sosyal Bağış Hareketi’nde bu ay tüm destekler, KEDV için toplanıyor.

Sosyal Bağış Hareketi, 15 ay boyunca her ay bir STK'yı sosyal medya üzerinden tanıtıyor ve destek çağrısında bulunuyor. Sosyal Bağış Hareketi, başta çocuklar, kadınlar, hayvanlar olmak üzere ihtiyaç sahibi herkese ve doğaya hak ettiği yaşamı sağlayabilmeyi hedefliyor ve herkesi, dışarıdan bakıldığında çözümsüz görünen sorunlar karşısında “çaresi var!” diyen, çözüm için inisiyatif alan, çözüm üreten sivil toplum kuruluşlarını desteklemeye davet ediyor.
Bu davete gerçekten ihtiyacımız olduğu kesin. Çünkü Dünya Bağışçılık Endeksi’nin çalışmalarına göre Türkiye, gönüllülük çalışmalarında 137 ülke arasında 132. sırada ve Türkiye’de vatandaşların yalnızca yüzde 2,5’i toplumsal kuruluşlarda gönüllülük faaliyeti yürütüyor.

Günün sözü
Gerçekten derinlemesine birşey yapmanın tek yolu çok çalışmaktır. Ne zaman ki yaptığınız işe aşık olur, onun çok güzel ve zengin olduğunu düşünürseniz işte o zaman tehlikedesiniz.
MİUCCİA PRADA Moda Tasarımcısı

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar