17 Eylül-22 Ekim 2014

Osman Ata ATAÇ
Osman Ata ATAÇ İŞLETMECİLİK SOHBETLERİ oaatac@gmail.com

Bu hafta sizlerle 17 Eylül-22 Ekim 2014 tarihleri arasında gazeteniz DÜNYA’da yayınlanan köşemdeki seri yazılardan bazı paragrafları tekrar sunuyorum.

Sağlıcakla kalın.

Dolarizasyon bir ülkede para kullanımı gerektiren işlemlerde başka bir ülkenin parasını ki bu durumda ABD Doları’ndan bahsediyoruz, kullanılmasına deniliyor. Bu, ülkelere ABD Doları’nın yerel paralardan daha dengeli ve uluslararası talep sahibi olmasının getirdiği avantajları kullanmasını kazandırıyor. Diğer taraftan ülkelerin para politikalarını istedikleri gibi ayarlamalarına engel olduğundan sakıncaları da var. ...1971 yılına kadar ABD Doları altın esasına dayalıydı. Dolar yine ticarette kullanılan ana para birimiydi. Bu nedenle ticaret için ABD Doları’na gereksinim duyan ülkeler bugün olduğu gibi dolar rezervleri tutuyorlardı. O yıllarda ABD’nin elinde diğer ülkelerin elindeki dolar rezervlerinin beşte biri kadar altın vardı. Başka bir deyişle ABD’de dünyada dolaşan doları karşılayacak altın yoktu. 1971 Yılında ABD, dolarını altın standardından çıkardı... Altın standardından çıkan dolar 1973 enerji krizinin ortalık yerinde kendine yeni bir standart buldu: Petrol. Bu tarihte ABD Suudi Arabistan’la basit bir anlaşma yaptı. Bu anlaşmaya göre Sudiler petrollerini sadece dolar karşılığı satacaklar ve elde ettikleri dolarların olabildiğince çoğunu ABD banka ve sermaye pazarlarında değerlendireceklerdi. ABD’de bu paraların bir kısmını IMF’ye aktaracak; IMF’de yaratılan bu fonları petrol ithal eden ülkelere faiz ve ana paranın dolar olarak ödenmesi şartıyla petrol ithali için verecekti. 1975 yılında bu sistem diğer OPEC ülkelerini kapsayacak şekilde genişletildi. Böylece ABD Doları altın standardından petrol standardına geçti. ABD artık para arzını “Yeteri kadar altın rezervimiz var mı?” sorusunu sormadan istediği gibi arttırabiliyordu. Enerjiye, özellikle petrole olan artan talep dolara talebe dönüşüyor ve bu sistemi sigorta altına alıyordu. ABD Doları böylece dünya ticaretinin en önemli kalemi olan petrol ticaretinin ana para birimi haline geldi. Modern çağda petrole olan talep bu ürünün tarımdan, sanayiye, tüketim mallarından yatırım mallarına, nakliyeden tıbba her yerde kullanılmasından dolayı artarak devam ediyor. Bu talep devam ettiği ve ABD Doları petrol ticaretinin ana para birimi kaldığı sürece ABD’nin para politikaları herhangi bir baskı altına girmiyor. Hal böyle olunca da ABD istediği zaman istediği kadar dolar basabiliyor. İşte bu nedenlerle ABD’nin ticarette özellikle petrol/gaz ticaretinde dolar kullanılması konusunda sinir uçları sahibi olması doğal karşılanmalıdır (24 Eylül 2014 DÜNYA Gazetesi).

De-dolarizasyon ticarette temel para biriminin dolar dışında başka para birimleriyle yapılması demek. Ticaret globalleştikten sonra bu konuda euro, yen, yuan, ruble gibi adaylar olması, en azından bazı ticaretin bu para birimleri cinsinden yapılması kimseye garip gelmemeli. Söz gelimi dünya ticaretinin yaklaşık yüzde üç-üç buçuğunu oluşturan tekstil ve hazır giyim ticaretinin Çin Yuan’ı hatta Türk Lirası cinsinden yapılması pek kimsenin umuru olmayabilir... Ancak, en azından bir süre daha, dünya ticaretinin ana para birimi veya en azından ana para birimlerinden birinin dolar olarak kalmaya devam edeceğe benziyor. Benziyor ama doların ticaretin ana para birimi olarak kalmaması yönünde çalışmalar hızlanarak devam ediyor. Ticaretin büyüklüğü göz önüne alınınca petrol (ve ileride değinileceği üzere doğal gaz) bu açıdan önemli. Petrol/doğal gaz ticaretinin de-dolarizasyonu gerek ABD ve gerekse paralarını dolara dayandıran, rezervlerini dolar olarak tutan ve belki de onun kadar önemlisi ellerinde ABD’nin borç senetleri olan (Çin gibi) ülkeler için önemli sonuçlar doğuracak bir girişim. Bu sonuçlar tüm ticareti bitirecek bir ticarete yol açabilecek önemde...Nitekim, doların petrol ve doğal gaz ticareti üstünde oluşturduğu hakimiyetini değiştirmek isteyenler var. Başını BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) ülkelerinin, son yıllarda da (özellikle 2013’den sonra) Rusya’nın çektiği bir grup ticarette doların kullanılmaması ve merkez bankası rezervlerinin dolar cinsinden tutulmaması konusunu masaya koyuyorlar. 10 Haziran 2014 tarihinde Başkan Putin’in ekonomi danışmanı Glaziev yayımladığı bir makalesinde ülkelere bu yönde bir çağrı yaparak ABD’nin para basarak Libya, Irak, Suriye ve Ukrayna’da ateşlediği kaosu finanse eden dolar basma makinalarını durdurmalarını istedi. Bana bunun söylenmesi kolay, olanaksız olmasa da yapılması şimdilik çok zor gibi geliyor. Dünya çapında gerçekleşmesi çok zor olan bu uygulamaya geçtiklerini söyleyen Rus Merkez Bankası Başkanı, Çin ve BRIC ortaklarıyla bu ülkelerin paralarını birbirleri cinsine çevirecek bir takas sistemi üzerinde çalıştıklarını ileri sürdü. Böyle bir yapının dünyaya yayılması doların mali piyasalardan kovulması anlamına gelir...Dünya ticaretinden ABD dolarını kovmaya çalışanlar bunda başarılı olamadılar ama, bu konuda girişimler oldu. Önce 2000 yılının Eylül ayında Irak Başkanı Saddam Hüseyin Irak petrollerini artık dolarla değil euroa satacağını açıkladı. Saddam bu projesini tamamlamaya bilinen nedenlerle fırsat bulamadı. Diğer taraftan İran 2004 yılından beri ısrarla bir bağımsız, ana para birimi ABD doları olmayan, bir petrol borsası kurulması yönünde çalışmalara, toplantılar yapmaya başladı. Bu konuda Saddam’dan daha talihli olan İran, 2011 yılında ana para birimi dolar olmayan petrol ihracatına başladı. ABD’nin ısrarlarıyla ticaret ve para transferleri konusunda ambargo yiyen İran bu ticaretten elde ettiği paraları zaman zaman resmi bazen de gayri resmi yollardan zaman zaman da altın olarak tahsil etti. 2008 yılında Rusya Rus Ruble’sini uluslararası rezerve para birimi haline getirme gayretlerinin ilk adımı olarak tanıtılan çevrim işi yakıt borsasını açtı. Rusya’nın Enerji Bakanı Sechin borsayı petrol fiyatlarının oluşmasına saydamlık getirecek dünyanın dolar bazlı olmayan ilk borsası olarak lanse etti. 2009 yılında Muammer Kaddafi Afrika Birliği Başkanlığı’na seçildi. Yıllardır başına geçmek için uğraştığı bu örgütte ilk işi tek bir para birimine bağlı bir birlik kurulması teklifini sunmasıydı. Aynı yıl Afrika birliği “Afrika için para birliği” adı altında Afrika ülkelerinin tek bir para birimine bağlanmasını konu alan bir doküman yayınladı. Bu dokümanda yeni paranın altın standardına bağlanması teklif ediliyordu. Muammer Kaddafi’nin de bu projeyi gerçekleştirmeye fırsatı olmadı (1 Ekim 2014 DÜNYA Gazetesi).

...Türkiye’nin bu çok önemli jeo-politik oyunda uygulayacağı stratejinin bir kaç parametreye dikkat edilerek tasarlanması gerekiyor:

1. ABD’nin gerekirse zor kullanarak engelleyeceği hemen hemen garanti olan de-dolarizasyona özellikle petrol ve doğalgaz ticaretinin ABD Doları’ndan başka bir para birimiyle yapılmasına tepkisi;

2. ABD’nin de-dolarizasyon konusunda işbirliği yapan, bu konuda niyetlerini saklamayan ülkelerin enerji üretim ve dağıtım kanallarında tekelleşmesine karşı alacağı önlemler;

3. AB’nin enerji kaynaklarına olan açlığının artarak devam edeceği belli olduğuna göre, AB ülkelerinin enerji kaynakları konusunda tek tedarik edici (Rusya gibi) ve tek dağıtıcı kanalına (Ukrayna gibi) bağımlı kalmama konusundaki şimdiki ve gelecekteki girişimleri;

4. AB’nin kendisine ulaşacak petrol ve doğalgaz hatlarının emniyet ve sürdürülebilirliği konularında kendisine zarar verecek retorik dahil girişimlere göstereceği tepki;

5. Güney ve Doğu Akdeniz ile dünyanın başka bölgelerinde bulunan yeni doğal gaz ve petrol rezervlerinin bir şekilde Avrupa ve Çin-Hindistan- Pasifik ülkelerine bir şekilde ama mutlaka ulaştırılacağı kesin olduğuna göre bu ülkelerin bu konuda atacakları adımlar;

6. Şimdiye kadar Suudi Arabistan ve OPEC paralarının IMF tarafından petrol ve doğal gaz ihracatı için kullanılması üzerine kurulu IMF modelinin geçerliliğinin sorgulandığı şu devirde 2035 yılına kadar 35 trilyon doları bulacağı tahmin edilen petrol-gaz ihracat gelirlerinin nerede, kim tarafından, nasıl kullanılacağının kim tarafından nasıl şekillendirileceği.

(22 Ekim 2014 DÜNYA Gazetesi).

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Teknokrat-Politikacı 30 Ekim 2019
Strateji mi? 23 Ekim 2019
Tenkisat 16 Ekim 2019
Kasvetli ilim 02 Ekim 2019
Zombiler 25 Eylül 2019
Yeni Bull 18 Eylül 2019
Bull 11 Eylül 2019
Neden olmuyor? 04 Eylül 2019
Olmayacak duaya... 28 Ağustos 2019