20 yılda rekor dış kaynak

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ naki.bakir@dunya.com

Türkiye tarihinin en ra­dikal gelişmelerine ve değişimlere sahne olan, ekonomiye ilişkin olum­lu ve olumsuz göstergelerde zirvelerin yaşandığı dönem olan son 20 yılda Türkiye’ye yatırım ve borç olarak 827 milyar dolarla rekor düzeyde bir dış kaynak girişi yaşandığı belirlendi.

Merkez Bankası ödemeler dengesi verilerine göre Tür­kiye ekonomisi, bu dönemin özellikle ilk yarısında doğru­dan yatırımlar yoluyla önemli miktarlarda dış sermaye çek­ti. Sıcak para olarak adlandı­rılan portföy yatırımlarında da patlama yaşanırken, kamu ve özel sektör tarafından dı­şarıdan borç kullanımına da yoğun şekilde başvuruldu. Yabancıların aktardıkları bu kaynaklarla Türkiye ekono­misinde önemli bir yer ve ağır­lığa sahip olduğu anılan yılın ilk yarısındakinin aksine, son yıllarda ise doğrudan yatırım­lar cephesinde tıkanma, port­föy yatırımlarında çıkışlar ve kredi notundaki sert düşüş, CDS’teki aşırı yükselmenin de etkisiyle borçlanma imkanla­rında daralma, maliyetlerinde aşırı yükselme yaşandı.

Uzun dönemde gelen rekor dış kaynağın ne oranda üret­ken yatırımlara yöneltildiği ekonomi çevrelerinde tartışı­lırken, uluslararası yatırımcı­lar, borç verenler ve özellikle sıcak para fonlarına rekor dü­zeylerde getiri sağlayan Tür­kiye’nin, küresel yatırımcılar ve finans kurumları açısından en kazançlı ülkeler arasında yer aldığı belirtiliyor.

20 yılda 827 milyar dolar

2003 başından bu yılın mart sonuna kadar olan 20 yıl 3 ay­lık dönemde Türkiye ekono­misine doğrudan yatırım, sı­cak para ve mevduat, kredi, ti­cari kredi (borç) olarak giren toplam dış kaynak 826 milyar 954 milyon dolar olarak he­saplandı. Öte yandan yaban­cılar Türkiye’deki yatırımla­rı yoluyla kazandıkları karlar ve borç olarak kullandırdıkla­rı kaynaklardan elde ettikleri faiz gelirlerinden toplam 270 milyar 919 milyon dolarlık bir getiriyi aynı dönemde dışarı transfer ettiler.

Önceki 20 yıldakini 13’e katladı

2003 başından bu yılın mart ayı sonuna kadar olan 20 yıl 3 aylık dönemde Türkiye eko­nomisine yatırım ve borç ola­rak giren dış kaynak miktarı, önceki 20 yılı kapsayan 1983- 2002 dönemindeki kümüla­tif girişi yaklaşık 13’e katla­dı. Türkiye’nin serbest piya­sa ekonomisine geçerek dışa açıldığı 1983 yılının başından 2002 sonuna kadar olan söz konusu dönemde toplam 14,6 milyar dolarlık doğrudan yatı­rım, 16,7 milyar dolarlık port­föy yatırımı ve net 33,6 milyar dolarlık diğer yatırım olmak üzere toplam kaynak girişinin yaklaşık 65 milyar dolar oldu­ğu belirlendi.

Anılan dönemde Türkiye ekonomisine giren dış kay­nağın en büyük bölümü borç­lanma yoluyla gerçekleşti. Ya­bancıların Türk bankaların­daki efektif ve mevduatları, Merkez Bankası, bankalar ve genel hükümetin kullandığı krediler ile özel sektörün aldı­ğı ticari krediler yoluyla top­lam giriş 397,1 milyar dolara ulaştı. Bunun da 183,3 milyar dolarını bankalar, 182,2 mil­yar dolarını özel sektör firma­ları, 27 milyar dolarını Mer­kez Bankası, 4,7 milyar doları­nı da genel hükümet kullandı.

253,8 milyar dolarlık doğrudan yatırım

Aynı dönemde büyük bölü­mü özelleştirilen kuruluşları satın alma ve şirket evlilikle­ri yoluyla olmak üzere yaban­cıların doğrudan yatırım için getirdikleri toplam net serma­ye girişi ise 253,8 milyar do­lar oldu. Yabancılar en fazla bankacılık/finans ve sigor­ta, imalat sanayii, enerji, tica­ret ve bilgi-iletişim sektörle­rine yatırım yaptı. Özellikle AB ile müzakerelerin başladı­ğı 2005’ten itibaren hızlanan doğrudan yabancı sermaye yatırım girişleri, Türk ekono­misine canlanma ve hızlı bü­yüme ivmesi getirdi. 2006’da 20 milyar doları aşan doğru­dan yatırım girişleri, 2007’de 22 milyar dolarla tüm yılla­rın rekorunu kırdı. Ancak son yıllarda düşüşe geçen doğrudan yatırım girişle­ri bir daha bu düzeyleri ya­kınsayamadı.

Son yıllarda ise küresel yatırımcıların üretim te­sisleri kurarak, şube açarak veya var olan bir şirketi ta­mamen veya kısmen satın alarak yaptıkları, teknolo­ji getiren, ihracatı artıran doğrudan sermaye yatı­rımları azalırken, bir defa­lık kaynak getirme şeklin­deki gayrimenkul yatırım­larında ise karşılığında vatandaşlık verilmesinin de etkisiyle hızlı bir artış yaşanıyor.

Anılan 20 yılda portföy yatırımı (sıcak para) gi­rişleri ise 176 milyar dola­ra ulaştı. Bunun net 20,8 milyar doları Borsa’ya ge­lirken, Türk kamu menkul kıymetleri alımı yoluyla giren net kaynak ise 155,2 milyar dolara ulaştı. 2012 yılında 38,4 milyar dolar­la tüm yılların rekorunu kı­ran sıcak para girişlerinde, izleyen dönemde ise düşüş yaşandı. Pandemi yılı olan 2020’de net 6,7 milyar do­larlık yaşanan portföy yatı­rımlarında, 2021’deki 3 milyar dolarlık net girişin ardından, 2022 yılında da 9 milyar lira­lık bir çıkış yaşandı. Bu yıl ilk çeyrekte ise 1 milyar dolar do­layında bir net giriş oldu.

Borç verenler ve sıcak paracılar kazandı

Anılan dönemde kaynak getiren yabancılar içinde en yüksek getiriyi, Türkiye’ye borç verenler elde etti. Öde­meler dengesi veri setinde “di­ğer yatırımlar” başlığında yer alan, yabancıların Türk ban­kalarında tuttuğu efektif ve mevduatlar ile Merkez Ban­kası, genel hükümet ve banka­lara açtıkları krediler ve özel sektöre kullandırdıkları ticari kredilere Türkiye’nin ödediği toplam faiz 20 yılda 122,2 mil­yar dolara ulaştı.

Türkiye’ye doğrudan yatı­rım yapan küresel yatırımcı­ların anılan dönemde dışarıya yaptıkları kar transferleri 53,7 milyar dolar olurken, portföy yatırımcılarının aynı dönem­deki kar transferi de 86,2 mil­yar dolar olarak gerçekleşti. Buna göre parayla para kazan­mak için Borsa ve tahvil, bo­no gibi araçlara yatırım yapan sıcak para fonlar, Türkiye’de, katma değer ve istihdam yara­tan, cari açığa sağlıklı finans­man sunan uluslararası doğ­rudan yatırımcılardan daha fazla kazandı.

Bu arada; aynı dönemde Türkiye’de çalışmakta olan yurt dışı yerleşiklere ödenen ücretler de yaklaşık 9 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar