2018

Osman Ata ATAÇ
Osman Ata ATAÇ İŞLETMECİLİK SOHBETLERİ oaatac@gmail.com

Öncelikle hepinize mutlu yıllar. Bir takvim yılı daha geride kaldı geldik 2018 yılına. Benim gibi taksimetrenin yetmişli rakamlar yazdığı ihtiyarlar için yeni yıllar sağlık dileklerinden başka bir şey getirmiyor akla. Bununla beraber hepinize nasıl istiyorsanız öyle olsun diyerek yeni yıl dileklerimi sunuyorum. Sadece neyi neden istediğinize dikkat edin olur da istediğiniz oluverir sonradan pişmanlık fayda etmez demişler ya; işte öyle.

Eski yıl sonunda ve yeni yıl başında köşe yazarlarının çoğu ‘ne oldu’ ve ‘ne olacak’ konulu yazılar yazma eğilimindedirler. Bu yazılar genellikle global eğilimlerden yerel ekonomik koşulların irdelenmesine, beklentilere ve tahminlere yönelirler. Gazetelerin başlıklarında da klasik Nostradamus veya bir başka ‘kahinin’ tahminlerine rastlarsınız. Hemen hepsi değişikliklerden bahis ederler. Bir iki alanda ne söylenirse söylensin keyfi bir tarih olan 31 Aralık gecesinde başlayan yeni yılda takvim rakamları hariç hiç bir şey değişmez. O nedenle yeni yılda olacak değişikliklerden bahis açmak pek de verimli bir iş sayılmamak gerekir.

Zaten bir çok alanda hangi takvimi kullanırsanız kullanın hiç bir şey değişmez. Söz gelimi siyasette yılı gösteren rakam bir numara arttı diye bir şey değişmez. Siyasiler “cektir, caktır” ve “biiz, onlar” kelimelerinin aralarını doldurarak hazırlanan vaat ve eleştiri demeçlerini vermeye devam ederler.

Fazla bir şeyin değişmediği bir alan da işletmecilik alanıdır. Her ne kadar işletme yazarları ‘süratle değişen’, ‘devrim niteliğinde’, ‘yeni düzen’ falan gibi başlıklar atarak ilgi çeken yazılar yazmaya devam etseler de en azından ben gençliğimden beri Hz. İsa’nın bilmem kaçıncı (ki biliyorsunuz o tarih belli değildir) doğum yıl dönümü geldi diye işletmecilik kuram ve uygulamasında hangi şeyin neden değişeceğini hiç anlamamışımdır.

İşim olduğu için elimden geldiğince yerli ve yabancı yayınlardan 2018 ve sonrası için yapılan ‘tahmin’ yazılarını takip etmeye çalışıyorum. Bunların tamamını okuduğumu ileri sürecek değilim. Sayıları çok ve de bir kısmı zaten bilinen şeylere sadece uyduruk başlıklar atarak iş adamlarını cezbetmeye çalıştıkları için okurken sıkılıyorum ve bırakıyorum. Neyse baktığım kadarıyla işletmecilik literatürü 2018 ve sonrası için ‘dijitizasyon-sayısallaştırma’ kavramını pek sık kullanmış. Bizde de bazı büyük işletmelerimizin patronları da 2018 ve sonrası için hedeflerini dijitizasyon olarak koyan demeçler vermişler. Yıllardır ortada olan sayısallaştırmanın neden 2018 hedefi olduğunu anlamamakla beraber bir hedef olmasından daha doğal bir şey olabileceğine de aklım ermiyor. Yaptınız yaptınız, yapmadınız bedeli ağır olur. İçerdeki ve dışardaki tüm rakipleriniz, müstakbel rakipleriniz yapıyorlar ve yapacaklar.
İlginç olan sayısallaştırmadan ne beklendiğinin irdelenmesi. Türkçesi sayısallaşıp eskiden yapmadığınız neyi yapacaksınız. Sonuçta sayısallaştırmak demek bilginin bilgisayarlar aracılığı ile çevrim içi (ister kapalı çevrim içinde isterse cloud (bulutta) depolansın) kullanılacak hale getirilmesi demek. Yani bilgiye ulaşımın, bilginin işlenmesinin bilgisayarlar ve artificial-intelligence–yapay zeka kullanarak yapılması. Bu senelerdir bilinen, yapılan ve konuda milyarlarca dolarlık sektör yaratan bir şey. Teknolojideki ilerlemeler sayesinde bu iş kolaylaşıyor o kadar.

Çin’in Ping An Good Doctor platformunu bilir misiniz? İşletme 2015 yılında kuruldu. Kurucu işletme Ping An diye bir şirket. Dünyanın üçüncü büyük sigorta şirketi olan Ping An’ın bugünkü piyasa değeri 800 Milyar dolar olarak veriliyor. Ping An Good Doctor 2018 yılında kamuya açılacak. Bu işletmenin değeri şimdilik mütevazi bir 3 Milyar Dolar. Bu platformun 77 milyon kayıtlı kullanıcısı var. Günde 250 bin kişi platforma giriyor ve danışıyor. İşletme geçtiğimiz Eylül ayında ‘Al Doctor’ adıyla yüz milyonlarca teşhis bilgisini kullanan yapay zeka temelli bir platformu daha hizmete soktu. Ne iş mi yapıyor? Kullanıcı çevrim-içinde sağlık sorunlarını bir doktora anlatıyor, teşhis istiyor ve görüşme için randevu alıyor. Platformun artık bir hastanesi de var reçete de verecek. Bu iş teknoloji olmaksızın yapılacak bir iş değil. Burada yeni bir şey yok. Hele 2018’e ait bir şey hiç yok.

Bazı yazarlar sayısallaştırmanın sektörler arası sınırları kaldıracağına dikkat çekerek 2018 ve sonrası için öngörülerde bulunmuşlar. Ünlü işletme danışmanlığı işletmeleri bu konuda özel yayınlar, makaleler ve araştırma raporları yayınlamışlar. Sektörler arası sınırların kalkması ne demek? Kavram basit. Deniliyor ki “sayısallaştırma sayesinde işletmeler artık bir sektörde değil bir kaç sektörde çalışabiliyorlar”.

Hangi işletmenin hangi sektörde çalıştığı konusunu 2012 yılı Şubat-Mart döneminde yazdığım ‘iş tanımı’ konusunu işlerken irdelemiştim. Hafızası en kuvvetli okurum bile hatırlamayabilir. O yazılarda bir hava yolu işletmesini örnek vererek iş tanımı ne demek anlatmaya çalışmıştım. İş tanımı için bu tanımın “komple, soysal açıdan doğru, geniş kapsamlı, açık ve farklılaşmaya yol açacak şekilde yapılmalıdır” demiş ve bunun neden zor bir iş olduğunu anlatmaya çalışmıştım. Andığım yazılarda “işletmelerin ‘kime ne sattıklarını’ komple, soysal açıdan doğru, geniş kapsamlı, açık ve farklılaşmaya yol açacak belirten iş tanımlarıyla hangi sektörlerde çalıştıklarını belirlerler” demiştim. Bir örnek olarak da Toyota şirketinin esas işinin araba satmak değil finansman satmak olduğundan bahsetmiştim.

Japonya’nın en büyük çevrim-içi perakende devi Rakuten Ichiba’ya bir bakın (https://global.rakuten.com/en/ichiba-guide). Şirket müşteri sadakati puanları veriyor, e-para kabul ediyor, gerçek ve sanal binlerce dükkandan satış yapıyor, milyonlarca müşterisine kredi kartı veriyor, elbette nakliye hizmetleri mükemmel, borsa hizmetlerinden ipotekle kredi hizmetleri arasında bir sürü mali ürün sattığı gibi Japonya’nın en büyük seyahat acentesi, Dünya’da 800 milyon kullanıcısı olan iletişim platformu Viber’in de sunucusu. Şimdi bu işletme hangi sektörde? Ve kime ne satıyor? Bu da işletme literatüründe bilinen bir şey. İş tanımı konusunu en azından ben senelerdir uluslararası platformlarda anlatıp durdum. 2012 yılında işletmelerin en önemli kararı kime ne sattıklarını tanımlamaktır dedikten sonra şöyle sokranmışım “Konferanslarımda bunu söylediğim zaman dinleyiciler çoğu kez bu basit tanımın aslında ne denli önemli olduğunu hemen anlamadıkları için, "Peki, anladık" deyip geçerler”.

Artık konferans falan vermiyorum ama eğer verirde bu konu açılırsa dinleyicilerden Amazon şirketinin işini tanımlamalarını isteyeceğim. Burada da yeni bir şey yok hele 2018’e özgü yeni bir şey hiç yok. Bir çok işletme iş tanımlarına ciddiyetle bir kez daha bakacaklar o kadar.

Sizin anlayacağınız dostlar 2018 yılında 2017 yılında olmayan bir şey olmayacak. Onlarca yıldır devam eden şeyler devam edecek. Bence 2018 yılında şunlar olacak diyerek zaten bilinen şeyleri kehanet olarak anlatan yazılar yerine yıldız falınızı okuyun Söz gelimi benim burcum için falcılardan biri şöyle demiş: Bu yıl Akrepler çoğunlukla başkalarının durumları hakkında bilgi sahibi olmaktan hoşlanacaklar. Ancak bazen üzerlerinde ağır bir yük olduğunu hissedecekler denebilir.” İlginç ama bu da pek kehanet sayılmaz. Zaten günlerim başkalarının durumları hakkında bilgi sahibi olmak, kitap yazmak, okumak, torunlara kızmak arasında üzerimde ağır yük taşımakla geçiyor.

Sağlıcakla kalın.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Teknokrat-Politikacı 30 Ekim 2019
Strateji mi? 23 Ekim 2019
Tenkisat 16 Ekim 2019
Kasvetli ilim 02 Ekim 2019
Zombiler 25 Eylül 2019
Yeni Bull 18 Eylül 2019
Bull 11 Eylül 2019
Neden olmuyor? 04 Eylül 2019
Olmayacak duaya... 28 Ağustos 2019