ABD’nin ticarette içe dönme hareketi

Daniel GROS
Daniel GROS Parasal genişletmenin maliyeti info@dunyaeko.com

Amerika’nın yerli imalat çıkarlarını korumak için yenilenebilir sübvansiyonları kullanma çabaları yalnızca daha yüksek maliyetler getirmeyecek. Dünya Ticaret Örgütü kurallarını çiğnedikleri için önemli siyasi sonuçları da olabilir. Enflasyon Azaltma Yasası’nın (IRA) iklim değişikliğine karşı mücadelede ABD tarafından şimdiye kadar yapılmış en büyük yatırımı vaat ettiği göz önüne alındığında, Avrupa Birliği’nin bunu memnuniyetle karşılayacağı beklenebilir. Ancak, AB liderleri Amerika’nın yeşil geçişe yönelik güçlenen taahhüdünü şüphesiz alkışlasalar da IRA hakkında önemli ve meşru kaygıları var.

Avrupa endüstrisini etkiler mi?

IRA, önümüzdeki 10 yıl içinde yeşil sübvansiyonlar için 385 milyar dolar taahhüt ediyor. Yani yılda 40 milyar dolardan az bir rakam söz konusu. AB’de ise söz konusu rakam 80 milyar doları geçiyor. Ancak AB’nin IRA ile ilgili temel endişesi ABD’nin yenilenebilir enerji sübvansiyonlarında yerelliğe önem verip, Dünya Ticaret Örgütü kurallarını hiçe sayan ilk büyük ekonomi olmak istemesi. Dolayısıyla AB liderleri, IRA’nın yerli içerikle ilgili hükümlerinin Avrupa endüstrisini engelleyeceğinden korkuyor.

IRA çok çeşitli hükümler içeriyor ancak niceliksel olarak önemli sübvansiyonlar var. 250 milyar dolarlık harcama ile yenilenebilir enerji sektörü bunlardan biri. Fakat yeni bir tesiste kullanılan tüm çelik veya demir ve üretilen ürünlerin en az yüzde 40’ı ABD’de üretilmişse sübvansiyonlar geçerli oluyor. Halbuki IRA’daki zımni tarifelerin, ABD'de daha önce çelik ve Çin malları ithalatına dayattığı yaklaşık aynı büyüklükteki açık tarifeler kadar ABD'de yeni gelişmiş imalat üretme olasılığının düşük olduğu unutuluyor. Rüzgar türbinleri ve fotovoltaik paneller olgun teknolojiler olduğundan, kalıcı bir ilk hamle avantajı beklenemez. Avrupa, 10 yıl önce cömert sübvansiyonların ürünü olan yerli güneş paneli endüstrisi, maliyet konusunda Asyalı, özellikle Çinli işletmelerle rekabet edemeyince bunu zor yoldan öğrendi. ABD’de de benzer bir şey olması muhtemel. 

Öte yandan ABD, IRA’nın vaat ettiği tüm sübvansiyonları bile finanse edemeyebilir. Bir çalışma, yenilenebilir enerji kaynaklarına (çoğunlukla güneş ve rüzgar) yapılan yatırımın 2024 yılına kadar 180 milyar dolara çıkacağını ve IRA hükümlerinin sona ermek üzere ayarlandığı 2032 yılına kadar 380 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor. Bu, önümüzdeki 10 yılda, 5 trilyon dolardan fazla toplam yatırım anlamına geliyor.

Küresel liderliği tabuta koyup, çivi çakılabilir?

Nihayetinde IRA, yenilenebilir enerji kaynakları için cömert teşvikler ve yerli girdiler için önemli koruma sağlıyor. Ancak ABD liderleri yaklaşımlarına daha eleştirel bakmalılar. Yerli üretim çıkarlarının korunması, yeşil geçişi yavaşlatabilecek daha yüksek maliyetler anlamına gelecektir. Bunun önemli siyasi sonuçları da olabilir. IRA, “hayırsever bir hegemon” rolüyle ABD’nin yazılmasına yardım ettiği DTÖ kurallarını hiçe sayarak, Amerika’nın küresel ekonomik liderliğinin tabutuna son çivi olabilir.

Bu nedenle Avrupa, ABD örneğini izlememelidir. Dünyanın dört bir yanındaki ülkeler için, ekonomik sistemi kurallara resmi bağlılığı dolaylı sübvansiyonlar labirentiyle ve yerli işletmeleri kayırmak için diğer mekanizmalarla birleştirmeye izin veren Çin, ticaret konularında ABD’ye inandırıcı bir alternatif değil. Ama AB öyle. Avrupa, kendi endüstrisini ilerletmek için değil, küresel ticarette ayrımcılık yapılmamasını yeniden teyit etmek için DTÖ’yü savunmak için adım atmalı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar