“Abi”ler çoğaldıkça

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com


Bu abi, başka abi

İlkokuldaki bir çocuğa sormuş adam: “Aritmetikte hangi konulara geldiniz? Dört işlemleri gördünüz mü? Örneğin, bölme biliyor musun?” Çocuk kendinden emin: “Evet biliyorum” demiş. Adam: “O zaman sana bir soru sorayım: Diyelim ki, elinde dört çikolata var. Bunu ağabeyinle eşit olarak bölüştün. Senin kaç çikolatan olur, abinin kaç çikolatası olur?” Çocuk kendinden emin biçimde cevap vermiş: “Abimin üç, benim de bir çikolatam olur”. Adam hayal kırıklığı içinde itiraz etmiş: “Olur mu? Sen bölme işlemini bilmiyorsun? Çocuk gayet sakin cevap vermiş: “Ben bölme işlemini biliyorum da amca, siz abimi bilmiyorsunuz”
Adam, bir aritmetik sorusu sormuştu. Doğru cevap, olması gereken cevap, beklenen cevap “iki” olacaktı. Ama “Abi faktörü” hesaba girince durum değişmişti. Gerçek yaşamda da bazen aynen yukarıdaki fıkradaki “Abi”ler ile karşılaşırız.

Külhanbeyi Abiler

Yeni tanıştığınız bir kişinin duruşuna, haline, tavrına, konuşmasına bakıp belli bir görüş oluşturursunuz. Örneğin, ilk kez karşılaştığınız kişi kaba saba konuşmaktadır. Külhanbeyi tavırları vardır. Sizin o zamana kadar edindiğiniz deneyimlere göre böyle kişiler “Delikanlı abi” olarak bilinir. Böyle kişilerin özü sözü birdir. Ne demişler, “Yiğidi öldür, hakkını ver”; biraz kaba da olsalar da yufka bir yüreğe sahiptirler. Ama kişiyi tanıdıkça bir bakarsınız bu abi, olması gereken “Delikanlı abi” değildir. Ne özü birdir ne de sözü. Yüreği şefkat değil, kin doludur. Kalıbına bakarak onu “Delikanlı” sanmışsınızdır. Çünkü onu, kafanızdaki kalıba göre olması gerektiği gibi düşünmüşsünüzdür. Halbuki o, fıkradaki türden bir “Abi” dir.

Trafikteki “Abi”ler

Trafik, olması gerektiği gibi düşünüp yanıldığımız başka bir arenadır. Örneğin, tek yön yolda ilerliyorsunuz. Yol sizindir; siz öyle sanırsınız. Ancak bir bakarsınız karşınıza bir araba çıkıverir. “ Yazık, yanlışlıkla ters yola girmiş herhalde” dersiniz. Siz öyle sanırsınız. Çünkü siz, medeni bir dünyada olması gerekeni düşünmektesinizdir. Adam size selektör yapar ve geri gitmenizi ister. Ona, ters yoldan geldiğini söylersiniz. Ancak “Abi” zorbadır. Tipinize bakarak, sizi ürküteceğini sanır. Hatta arabasından çıkarak size doğru gelmeye başlar. Ancak son anda durur. Çünkü arkanıza başka arabalar gelmiştir. Onların da sürücüleri arabalarından inmiştir. Ve o arabalarda da “Başka abiler” vardır. Arabasına biner, geri geri gitmeye başlar.

Şirketler ve Abiler

İş dünyasında da benzer durumlarla karşılaşırız. Örneğin, gider bir sigorta şirketine evinizi sigorta ettirirsiniz. Deprem olur, evinizde hasar oluşur. Zararınız ödenecek sanırsınız. Çünkü siz normal mantığınızla düşünürsünüz. Öyle ya, yoksa niye sigortaya prim ödeyesiniz ki? Ama sigorta şirketi ödememek için ipe un serer ve zararı ödemez. Çünkü o şirketteki “Abi”lerin mantığında sigorta poliçesi, sadece zarar oluşmadığı zamanlarda, sadece onlar kazandığında geçerlidir.

Kurumlar ve Abiler

Bu durum, kurum diye bildiklerimizde de karşımıza çıkar. Nedir bir kurumun özelliği? Kurum, kural demektir. Kurum, kişilere bağlı değildir. Belli ilkeleri ve bu ilkelere dayanan kuralları vardır. Tüm kararlar bu kurallara göre alınır. Kurum, tutarlılık demektir. Kurumda verilen kararlar birbiri ile çelişmez. Çünkü kararlar aynı mantık ve ilkeye dayanır. Ama bir bakarsınız, kararlar çok keyfi çıkıyor. Hiçbir tutarlılığı yok, birbiri ile çelişiyor. Sorun nerededir? Sorun, yanılgıdadır. Çünkü, kurum sandığınız, kurum değildir. Çünkü orada da yetkili “Abi”ler vardır. Kurumluğu, sadece tabelasında kalmış bir ibaredir.

Sonuç

İlişkilerde karşı taraftan belli davranışlar bekleriz: “Delikanlı” ise, delikanlı gibi davranmasını; trafikte herkesin kurallara uymasını; kurumsa, kurum gibi davranmasını. Ama olmaz, her yerde zaman zaman, fıkradaki gibi “Abi”lere rastlarız. “Abi”ler çoğaldıkça bu örnekler artar; “Abi”ler arttıkça da uygar dünyadan uzaklaştığınızı hissedersiniz. Çünkü uygarlık, bir kurallar manzumesidir. Eğer bu olmazsa yaşam, balta girmemiş bir ormanda yaşamaktan farksız olur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019