Akıllı telefonun akılsız kullanıcıları
Metrodaki gençler
Metroya ilk istasyondan binmiştim. Oturduğum yerin sağındaki ve solundaki yerler boştu. İkinci istasyonda metro dolmaya başladı. Üçüncü istasyondan binen iki gençten kız olanı sağıma oturdu. Sonra erkek eğildi “Biraz sıkışabilir miyiz?” dedi. Bana kibarca “Yana çekil de kızın yanına ben oturayım” diyordu. “Tabii” deyip yana çekildim. Genç âşıkları ayırmayı düşünemezdim. Delikanlı, kızın yanına oturdu. Metro hareket etti. Yandaki âşıklara göz ucuyla baktım. İkisi de akıllı telefonlarını çıkarmışlardı. “Ne romantik... Konuşarak kimseyi rahatsız etmemek için mesajlaşacaklar” diye düşündüm. Ama o da ne??? İkisi de oyun oynuyordu. Biraz takılayım dedim kendi kendime. Delikanlıya doğru eğilip kısık bir sesle “Bak sen kız arkadaşından ayrı oturmayasın diye yerimi değiştirdim. Oturmuş oyun oynuyorsun. Niye konuşmuyorsun kız arkadaşınla?” Delikanlı gayet ciddi bir sesle beni düzeltti: “O benim gerçek kız arkadaşım değil.” Sonra oyunlarını oynamaya devam ettiler.
Tenis dirseğinden "mesaj boynu"na
Özellikle tenis oyuncularında görülen bir rahatsızlıktır. Dirseğin dış kısmındaki “lateral epikondil” adı verilen kemiğe yapışan tendonların dejenerasyonu sonucu oluşan ağrıya tenisçi dirseği (tennis elbow) denir. İlk olarak tenis oynayanlarda tanımlanan bir hastalık olduğu için tenisçi dirseği ismini almıştır. Şimdi de tıp literatürüne yeni bir rahatsızlık adı girmiş. Buna “Mesaj boynu” (Text Neck) diyorlar. Akıllı telefonlara bakmaktan ortaya çıkan bir rahatsızlık.
Doktor Todd H.Lanman, Reuters’e şöyle konuşmuş: “Şu an 8 yaşındaki çocuğu 28 yaşına gelince ameliyat etmemiz mi gerekecek?” Söz konusu doktor, “The Spine Journal” dergisinde bu konuda çıkan bir makalenin (“Text neck”: an epidemic of the modern era of cell phones?) yazarlarından. “Daha bir bel ve boyun sorunu olmaması gereken yaştaki kişilerde, bel fıtığı ve omurga rahatsızlıkları ile karşılaşıyoruz. Saatlerce kafayı eğerek telefona bakmaktan omurganın ters bir kavis aldığını görüyoruz” diyor.
Başın normal dik duruşunda omurgaya yüklediği yük 4,5 ile 5,5 kilo arası imiş. Ancak baş 15 derece eğildiğinde yük 12 kilo, 60 derecede ise yük 27 kilo oluyormuş. İşte bu yüklenme omurgada sorunlar yaratıyormuş.
"Prostatlı göz teması"
Akıllı telefonlar akılsızca kullanılırsa işte böyle sağlık sorunları ortaya çıkabiliyor. Telefonların akılsızca kullanımının hem kullanan kişilere, hem de çevresindekilere başka zararları da var. Örneğin, sosyal ortamlarda sürekli telefonu ile oynayan kişi hoş bir görüntü vermez; oyuncağını elinden bırakamayan küçük çocuk hissi uyandırır. Yüz yüze iletişimde göz teması çok önemlidir. Gözü sürekli telefonuna kayan kişi ile iletişimde göz teması sürekli kesintiye uğrar; “prostatlı” göz teması olur. Böyle bir davranış, karşıdaki kişiye, en hafif deyimi ile saygısızlıktır. Ona değer verilmediğini gösterir.
Telefon ne kadar akıllı olursa olsun, topluluk içinde, örneğin, otobüste, sokakta, lokantada veya benzeri yerlerde uzun süre telefonla konuşarak başkalarını rahatsız etmek bir aptallık göstergesidir. Çünkü topluma saygısızlık, kişinin önce kendisine saygısızlığıdır. Kendine saygı göstermeyen kişi de aptaldır. İş ortamında telefonu elden bırakmamak, kişinin marka değerine zarar verir. Alışkanlıklarından kurtulamayan zayıf bir karakter imajı uyandırır. Telefonda geçirilen zaman, mesaiden çalınan zamandır. Hiçbir patron, parasını verdiği zamanın boşa geçmesini istemez.
Sonuç
Akıllı telefonu, akıllıca kullanmak gerekir.