Ar-Ge, yüksek teknolojili ürün ve cari açığa etkisi...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

Arkadaşımız Mehmet Kaya’nın haberinde, yüksek teknolojili ürünlerin üretilmesi için, ürün bazlı yeni teşvik araçlarının hazırlandığı bilgisi yer alıyor. İlaç sanayii, savunma sanayii ve haberleşme-bilgi teknolojilerinde yerli üretimde şirketleri desteklemeye yönelik Ar-Ge desteklerinin gündeme gelmesi için çalışmalar yapıldığı belirtiliyor. Yüksek teknolojili ürün üretimi ve ihracatı düşük olan ülkemiz için, bu “özel teşviklerin” doğru girişim olduğunu söylememiz gerekmektedir. 

Bunun gerekliliğini daha net ortaya koymak için öncelikle ülkemizin aynı kategori içerisinde yer aldığı gelişmekte olan ülkelerle “İleri teknolojili ürün ihracatlarının” toplam içindeki paylarına bakmamız gerekir. 1990- 2012 yılları arasında Meksika’nın 1990’larda yüzde 8.4 olan yüksek teknolojili ürün ihracatını, 2012’de yüzde 16.3’e çıkardığını görüyoruz. Aynı şekilde Endonezya yüzde 1.6’dan 7,3’e, Hindistan 3.9’dan 6.6’ya, Brezilya 6.5’ten 10.5’e yükseltmiş durumda. Çin'in ihraç ürünleri içerisinde yüksek teknolojili ürünlerin payı ise 2012 yılında yüzde 26.3 seviyesinde. 

1990 yılında ülkemiz ihraç ürünlerinde yüksek teknolojili ürünlerin payı yüzde 1.2 seviyesindeyken, 2012 yılında önemli bir artış gösteremeden sadece yüzde 1.8 seviyesine yükselmiş durumda. 

Ülkemizde son yıllarda çeşitli yasal düzenlemelerle Ar-Ge faaliyetlerinin desteği artırıldı. 5746 sayılı yasa ile kurumlar vergisi indirimine ek olarak yüzde 80- 90 oranında gelir vergisi indirimi ve Ar-Ge çalışanlarının sigorta primlerinin işveren hissesinin yüzde 50’sinin kamu tarafından ödenmesi, damga vergisi istisnası gibi avantajlar gündeme geldi. Teknoloji geliştirme bölgelerindeki yatırımlarda ayrıca, kurumlar ve gelir vergisi istisnasına ek olarak, yazılımlarda KDV istisnası da söz konusu. 

Teşviklerden yararlanılması için Ar-Ge merkezi kurulması ve burada yüzde 30 tam zamanlı veya buna eşdeğer çalışma yapan Ar-Ge personelinin istihdamı şartı yasada yer alıyor. Ülkemizde 2008 yılında TÜİK verilerine göre 9 milyar 527 milyon liralık Ar-Ge harcaması yapılmışken, bu 2012 yılında yüzde 14.3 artışla 13 milyar 62 milyon liraya yükselmiş durumda. Bunun yaklaşık yüzde 10.8’i kamuda, yüzde 44.6’sı iş dünyasında, yüzde 43.8’i üniversitelerde harcanmış. 

Mehmet Kaya’nın haberinden yüksek teknolojili ürün üretebilecek sektörlerde, yüksek teknolojili ihracata da yol açabilecek özel üretimlerin desteklenmesi için yeni özel ürün destekli teşvik sistemi hazırlandığını öğreniyoruz. 

Gelişmekte olan ülkelerin yüksek teknolojili ihracat oranlarının çok altında kalan ülkemiz ihracatında yüksek teknolojili ürünlerin artırılabilmesi için bu tür yeni teşviklere ihtiyacımız olduğu ortadadır. 

Ayrıca, bu tür üretimler cari açığın azaltılması yanında, yerli hammadde kullanımını artırarak, ithalatın frenlenmesine de katkı sağlayacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar