Asimetrik durumlarda yön tayini

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com

 

 

Kenan Çamurcu, Asimetrik durumlarda kıble tayini, Destek yayınları, 2012 bayağı ilginç bir kitap. Referansı farklı olan bir cenahın parlakça bir entelektüel ürünü. Büyüme konusunda da asimetrik durum ve kıble tayini sorunu söz konusu. Bu yıllardan beri olmayan bir hal. En azından hangi yöne gidildiğini saptamak mümkün olabiliyordu. Şimdi rivayet muhtelif.
Bir de "Alex etkisi" var. Alex'in gitmesi mi, kalması mı gerekiyor konusu 2007 yılından beri gündemde. Yani ülkemizde geçirdiği 8 yılın 4.5 yılında Alex tartışması bir şekilde yapılmış. Benzer bir durum Derviş programı için de geçerli. 2005 yazında bittiğini ilan ettiğim Derviş programının bittiği basın tarafından 2006 ve 2007 yıllarında ilan edilmiş ve 2007 yılında ben de basında yeniden bitişi ilan etmişim. Fakat aslında bit(e)memiş. Şimdi bittiği yeniden ilan edilmek üzere ve bu sefer iş adamları ilan ediyor.

Sanayici ve tüccarlarla yapılan görüşmeler, basında çıkanlar ve analiz şunları söylüyor:

1. Program/model/paradigma bitmiştir.
2. Program biterken ekonominin trend (potansiyel) büyüme hızı yüzde 4.5-5 aralığından aşağıya düşmüş olabilir mi? Bu çok önemli bir soru olabilir.
3. KOBİ'lerin ölçek, yatırım, rekabet açılarından geldikleri nokta tıkanma noktası mıdır?
4. Gayrımenkul dışında bir yön tayini görülmemekte, sanayiciler gayrımenkule girmekteler. Böyle bir reverse causality tarihte görülmüş müdür?
5. Kapasite kullanım oranlarında yeterince marj varken yeni yatırımları kim neyle yapacaktır? Sabit sermaye oluşumu azalmış, yatırım harcamaları negatife dönmüş durumda.
6. Fakat cari açık aslında yeterince azalmamaktadır. Altın meselesi dahil edilirse cari açığın GSYH oranı resmi tahmini baz alırsak yüzde 7.8 olmaktadır.
7. Büyümenin yüzde 4'e yükselmesi - 2013 program tahmini- halinde bile baz etkisi dışında 2013 yılında gerçek bir büyüme olmayacaktır. Bu modelde yeni tek şey tüketici kredilerinin kamçılanması sonucu bir miktar canlılık görülmesidir.
8. Cari açık yüzde 7.1'e düşmez. Bunun olması yavaşlamanın daha da belirginleşmesi ve uzaması demektir.
9. Yüzde 4 büyümeye denk düşecek cari açık altın dahi 65-67 milyar USD olur. Altın kesilirse 70 milyar USD normaldir.
10. Sanayicilerin morali yüzde 4 büyüme tahminiyle bozulmuş ve gerçek bir canlanma beklentisi 2013 H2'ye ötelenmiş görünüyor. 2013 H1 baz etkisiyle nispeten yüksek yüzde 4.5-5 seviyesinde büyüme okuması verebilir. Düzeltilmiş büyümenin kımıldaması gecikiyor.

Cari açığın düşmemesi -ki düşmediği açık, özel tüketim ve özel yatırımların hızla düştüğü ortamda gele gele 60 milyar USD'ye geliyor- modelin sonudur. Sadece bir örnek: 2012 yumuşak iniş programı özel yatırımlarda yüzde 7.7 artış öngörürken, gerçekleşme şimdilik eksi 1.7. "Yumuşak inişten daha sert iniş" paketi bizi getire getire 60 milyar USD civarı açığa getirdiğine göre, büyüme biraz kımıldadığı anda açık 70'i bulacak demektir, petrol fiyatı sabit kalırsa. Dış talebe dayalı yüzde 3.2 büyümeye altın hariç 62 milyar USD cari açık denk düşecekse, iç talep kaynaklı yüzde 4 büyümeye daha fazla açığın denk düşeceği açık olmalı.

Şimdi ne olacak? Yabancı yatırımcı tedirgin edilmek istenmiyor; fakat büyüme de lazım. OVP rakamları dengeciliği yansıtıyor. Büyüme biraz canlansın, enflasyon artacaksa az artsın, bütçe disiplini çok fazla elden bırakılmamış olsun, para politikası gevşek olsun ama çok da gevşek olmasın vb bir idare hali söz konusu. Fakat gerçek bir büyüme için sanayicinin ikna olması gerekiyor. Burada tam bir asimetri hali hakim denmektedir. Bazıları olumlu, bazıları olumsuz, bazılarının kafası karışık... Doğal gaz zamlarının da Anadolu'da sanayicilerde rahatsızlığı artırdığı ifade ediliyor. Buradaki rahatsızlığın artması OSB, cam, çimento, seramik, kimya, gübre, demir-çelik, gıda gibi önemli sektörlere olumsuz yansır. Elbette daha önce yapılan yatırımlar ve cari kapasite kullanma oranı yeni yatırımları özendirecek noktada değil. Ancak iç pazarın biraz canlanması ne zaman ve hangi ölçüde yatırımlara yansır, söylemek zor.
2013 yılında da resmi tahminin üzerinde dış açık, bütçe açığı, enflasyon gelişmeleri olacağını düşünüyorum. Büyüme konusunda durum karışık. Ama şu açık: yüzde 4 büyürsek 60-61 milyar USD cari açık olmaz. Çok daha yüksek olur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019