'Balon'u öngörebilmek

Murat BERK
Murat BERK UZMAN GÖRÜŞÜ

Bu hafta başı haberlere bakarken büyük bir Amerikan yatırım bankasının Facebook, Apple, Amazon.com, Alphabet (eski adıyla Google) ve Microsoft gibi (bir kısmı FANG adıyla anılan grubun parçası) şirketlerin hisselerini, 2000 yılındaki balon haline benzettiğine dair bir rapor yayınladığını okudum. Bir önceki yazımda 'dejavu hissi veriyor' bağlamında bahsettiğim yorumumu takiben bu hisselerin Cuma günü yüzde 3'ten fazla düştüğünü hatırlatmak isterim.

Bu haberi okurken bir dejavu hissi daha yaşadım. Aklıma 2000 yılında New York Üniversitesi'nde TEV bursiyeri olarak okurken yaptığım bir iş görüşmesi geldi.
O dönemin en popüler yatırım bankalarından biri ile yaptığım iş görüşmesinde şirketin en üst düzey yöneticilerinden biri bana Nasdaq hakkında ne düşündüğümü sormuştu.  Ben de o sıralarda Aswath Damodaran'ın değerleme derslerinde öğrendiklerimizi kullanarak ve olanca saflığım ile Nasdaq'in normal değerinin 2500 civarında olduğunu söyledim. Ancak bu yatırım bankasının halka arzını yaptığı bazı teknoloji şirketlerinin geleneksel değerleme yöntemlerini kullanarak aslında değerinin sıfır olduğunu da ekledim. .

Kendisi ise geleneksel değerleme kullanmanın aptalca olduğunu, yepyeni bir döneme girdiğimizi, piyasaların benim 'fair value' olarak söylediğim seviyelere asla gerilemeyeceğini çünkü yatırımcıların her düşüşü alım fırsatı olarak değerlendireceğini iddia etti. İronik bir şekilde bu görüşme 2000 yılının Mart ayında gerçekleşmişti. Yani Nasdaq endeksinin tam tamına tepe yaptığı ay.

Nasdaq endeksi 10 Mart 2000 tarihinde 5048 seviyesinde tepe yaptı. Sonraki aylarda ise yaklaşık yüzde 80 oranında düşerek 2002 yılının ekim ayında benim aşırı kötümser bulunan değerleme seviyemin yarısından düşük bir seviye olan 1130'u gördü. Görüşmeyi yaptığım yatırım bankası ise 2008 krizinde battı.

Dejavu hissi ile kast ettiğim teknoloji hisselerinin de bu oranda bir balon içinde olduklarını düşünmem değil. Psikolojik ortamın ise bazı açılardan geçmişle benzerlikler taşıdığını düşünüyorum. Teknoloji hisselerinin bazı haberlere göre piyasa yükselişinin neredeyse yarısından sorumlu olması, özellikle bu grubu daha yakından takip etmeyi önemli hale getiriyor.

Tarihteki irili ufaklı birçok balonu ve ardından gelen çöküş süreçlerini oldukça detaylı olarak inceledim. Konuyla ilgili okunabilecek literatürün çoğunu belki birkaç kez okudum. Ancak, yaşanılan olayları sonradan yorumlayan eserlerin bazen yanıltıcı olabileceğini düşünüyorum. O dönemi birinci ağızdan anlatan çalışmaların ise son derece değerli olduğu inancındayım.

Her balon ve ardından gelen çöküş dönemi kendine has bazı özellikler taşısa da, genelde bir önceki en popüler balon olan varlık, uzun süre bir sonraki balonun merkezi olamıyor. Örneğin 2008'de pazarlanan emtia balonu kendi çöküşünden sonra o seviyeleri bir daha göremedi. Balonlar da rotasyon usulü çalışıyor ve çoğunlukla son varlık sınıfında değil bir başka varlık sınıfında vücut buluyor. Çöküşün şiddetini ise balon süresinin uzunluğu ve borç kullanımının yaygınlığı etkiliyor. Tarihten çıkarabildiğimiz en önemli derslerden biri sonraki balonu ve çöküşü öngörebilmenin hayati derecede önemli olabileceği. Servetler ve şirketler, bu tip dönemlerde gerçek anlamda var ya da yok olabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Gelecek zaten burada 02 Eylül 2019
Sıcaklık artıyor 05 Ağustos 2019
Büyük umutlar 29 Temmuz 2019
Faiz Açmazı 11 Haziran 2019
Yuan’a dikkat 20 Mayıs 2019
Devam eder mi? 14 Mayıs 2019
Laplace’ın Şeytanı 07 Mayıs 2019
Reflasyon esintisi 05 Mart 2019
Mindball ve Wu Wei 11 Şubat 2019