Bu acıyı ‘biz’ çok iyi anladık

Geçtiğimiz aylarda ülke olarak gerçek bir yüzyıl felaketi yaşadık. Tüm dünyayı etkisi altına alan ve 5 milyonu aşkın insanın ölümüne sebep olan koronavirüs felaketinde, Türkiye’den de resmi rakamları baz alırsak yüz bine yakın kişi vefat etti. Henüz koronavirüsün yaralarını dahi saramamışken bu kez büyük bir felaket daha ülkemizi vurdu.

6 Şubat tarihinde meydana gelen depremlerden 11 ilimiz etkilendi ve bu kez de 50 binin üzerinde insanımız hayatını kaybetti. En çok hasarı ise Gaziantep, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Hatay illeri aldı. İşte tam da bu noktada Kocaeli, valilik başta olmak üzere, belediyeleri, STK’ları, birlikleri, oda ve borsaları ve halkı ile gerçekten tek yürek oldu.

Tüm Türkiye’den kuşkusuz deprem bölgesine birçok yardım ulaştırıldı, devam da ediyor ancak deprem bölgesinde özellikle Hatay’da en çok bilinen il ‘Kocaeli’ oldu. Kocaeli deprem bölgesinde ‘gönül alan’ bir ilimiz olarak tarihe adını yazdıracaktır kuşkusuz.

* * *

Kocaeli’den ‘Sesimi duyan var mı’ diye başlayan çalışmalar ‘Bu acıyı en iyi biz biliriz’ ile devam edip adeta bir kenti tekrar inşa etti. Deprem olduğu andan itibaren bölgede görev alan Kocaeli, elektrikten suya, ambulans, cenaze, insani yardım, yol temizleme ve çöp toplama gibi şehirlerin tüm temizliğine varıncaya kadar bölgeye hizmet etti.

Kocaeli, özellikle Hatay bölgesinde çadır kentleri, Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu hastane, konteyner kentleri, Adıyaman’da İzmit Belediyesi’nin kurduğu ‘mor prefabrik kent – mor yerleşke’si ile ve şimdi de kuracağı rehabilitasyon merkezi ile kenti, kentleri tekrar yaşanır hale getiriyor.

Yine yardımların sağlıklı bir şekilde dağıtılabilmesi için lojistik merkezini de Kocaeli oluşturdu. Birçok belediyemizin ama özellikle Gebze Ticaret Odası’nın mobil mutfağı ‘aşevi’ ilk andan itibaren depremzedelere 1 değil 3 öğün sıcak yemek dağıttı.

Yine birçok belediyenin ama özellikle Gölcük Belediyesi’nin iş hizmet makineleri, operatörleri ile ilk andan itibaren bölgeye sevk edilmişti bile. Kocaeli tabii ki Ramazan ayında da bayramda da olacağı gibi elini halen deprem wbölgesinden özellikle Hatay’dan, Adıyaman’dan ve Kahramanmaraş’tan çekmedi, çekmeyecek.

* * *

6 Nisan’daki il koordinasyon kurulu toplantısında konuşan, 55 gün boyunca deprem bölgesinde, depremin merkez üssü Kahramanmaraş'ta bölgedeki koordinasyonu sağlamakla görevli Kocaeli Valisi Seddar Yavuz; “Bir şehir nasıl organize olur, nasıl tarihe ismini altın harflerle yazdırır. Bu şehir bunu başarmıştır” diyerek tüm Kocaeli’ye teşekkür etti.

Bugün Hatay’da ve Kahramanmaraş’ta herkesin ‘Kocaeli’ konuştuğunu söyleyen Vali Seddar Yavuz; buradan bir kez daha bir ders çıkartılması gerektiğini söyledi. Vali Seddar Yavuz deprem konusuna konsantre olunması gerektiğini bir kez daha gördüklerini söylerken kentsel dönüşüm konusunda da bilinçli olmanın önemine vurgu yaptı.

* * *

Tabii ki hep beraber bu acı’dan dersler çıkartıyoruz. Bu tip felaketlerde nasıl daha koordineli olacağımızı, neleri eksik yapıp neleri iyileştirmemiz gerektiğini hepimiz gördük, görüyoruz.

Ancak bir kez daha altını çizmek gerek; görünen odur ki Kocaeli kurumsal kapasitesi en yüksek belediyelere sahip, sadece belediyeleri, kamu kurum kuruluşları, STK’ları ile değil bir toplum olarak aslında Kocaeli, kurumsal kapasitesi çok büyük bir noktadadır. Vali Seddar Yavuz’un da dediği gibi, “Doğru bir tane değildir. Zamana ve mekâna göre değişir.” Bu felaketin içindeki en kurumsal ve koordineli doğrulardan biri de kuşkusuz ‘Kocaeli’ oldu.