Bu enflasyona değil, bu enflasyona şaşanlara şaşmalı!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Türkiye İstatistik Kurumu TÜFE’yi 2003 yılını baz alarak hesaplıyor. Yani bu yıla gelinceye kadar 2003’ten 2016’ya kadar olan 14 yılın verilerine sahibiz. Bu verilere göre ekim aylarında ortalama yüzde 1.91 artış olmuş. Hesaplamayı ister ekim aylarındaki değişimlerin aritmetik ortalamasını alarak yapın, ister ekim endeksleri toplamını eylül endeksleri toplamına bölerek... Sonuç değişmiyor; bu 14 yılın ortalamasındaki ekim ayı TÜ- FE artışı yüzde 1.91 düzeyinde.

Bu yılki artış ne olmuş, yüzde 2.08. Yani genel eğilimin öyle çok çok uzağında bir oran yok.

Şimdiye kadar ekim aylarında oluşan en düşük oranın yüzde 0.92, en yüksek oranın yüzde 3.27 olduğunu da belirtelim.

Herhalde ekim ayında yaz dönemindeki gibi çok düşük bir artış ya da negatif bir oran beklemiyorduk. Biraz geçmişe bakmak yüzde 2 dolayında bir oranın gayet normal bulunması gerektiğini gösteriyordu.

Ekim ayındaki TÜFE artışı yüzde 1.9 ya da 2 değil de yüzde 2.08 geldi diye adeta yer yerinden oynadı.

Aman ne yorumlar ne yorumlar! Tahminlerin ötesindeymiş artış... Piyasalar için sürpriz olmuş...

Kur bu yüzden fırlamış gitmiş, faizler bu beklenmeyen enflasyondan dolayı tırmanmış!

Acaba ekim ayındaki TÜFE artışı kaç gelseydi sürpriz olmayacaktı!

Aylar öncesinden belliydi

Bu yıl mart ayında başlattığımız ve haziran ayı hariç sektirmeden sürdürdüğümüz bir tahmin serisi var. Basit bir teknik analiz yapıyoruz yalnızca.

Türkiye’de bazı veriler mevsimsel etkenlere çok bağlı seyreder; bunu biliyoruz. Mevsimselliğin kendini en çok belli ettiği iki veri var; bunlardan biri işgücü istatistikleri, diğeri de enflasyon gerçekleşmesi.

Biz bu tahmini yaparken 2003’ten bu yana olan dönemin verilerini endeks bazında ağır sapmalar en aza iniyor.

İşte bu tahmin yöntemiyle 2017’de yıllık enflasyonun nasıl seyredeceği yılın ilk aylarında belli olmuştu. Örneğin bu tahmini ilk yaptığımız mart ayında, ekim sonundaki yıllık oranı yüzde 11.18 olarak tahmin etmişiz. Her ayın gerçekleşmesiyle tahminimizi revize ettik. Örneğin mayısta ekim sonu için tahminimizi yüzde 11.85 düzeyine çekmişiz. Mart ayından bu yana ekim sonundaki yıllık oran için yedi kez tahmin yapmışız ve bu tahminlerin ortalaması yüzde 11.57. Ekim sonundaki yıllık gerçekleşmeyi de biliyoruz; yüzde 11.90.

Bu yüzde 11.90’ın nesine şaşmak gerekiyor şimdi! Durum aylar öncesinden iyi kötü belli. Gerçekçi olmak isteyenler için tabii ki...

Yıllık oranın kasım sonunda biraz daha yükseleceğini de şimdiden belirtelim. Yıllık TÜFE çok büyük olasılıkla kasım sonunda yüzde 12’yi geçecek. Son tahminimiz yüzde 12.30. Zaten eylül ve ekim aylarında da kasım sonu tahminimiz yüzde 12’nin üstüydü.

Ama yön aralıkta aşağı dönecek. Kasım sonunda yüzde 12.30’u bulacağını tahmin ettiğimiz yıllık oranın yıl sonunda yüzde 10.85’e gerilemesini bekliyoruz.

Ne var ki son dönemde yaşanan hızlı kur artışı uzun soluklu olursa kasımda beklediğimiz yüzde 0.90 ve aralıkta beklediğimiz yüzde 0.30 dolayındaki oranları yukarı yönlü revize etmek gerekebilir. Bu durumda haliyle kasım ve aralık sonu için ifade ettiğimiz yıllık oranların da revize edilmesi zorunlu hale gelecektir.

Tek hane söz konusu değil

Tekrar tekrar vurgulamaya belki gerek bile yok ama bir kez daha altını çizelim; bu yılı artık tek hanede kapatma şansımız her ne kadar teorik olarak varsa da pratikte kalmadı sayılır.

Hele hele orta vadeli programda yer alan yüzde 9.50’lik oranı... TÜ- FE yılın ilk on ayında zaten yüzde 9.52 arttı. TÜFE son iki ayda yüzde 0.02 düşerse orta vadeli programdaki yüzde 9.50 tutacak.

Merkez Bankası’nın yüzde 9.80’lik son tahmini için de pek hareket alanı kalmadı. İki aydaki artış yüzde 0.26’da tutulabildiği takdirde Merkez Bankası’nın yüzde 9.80’ini tutturmak mümkün olacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar