Bu noktadan sonra ne yapmalıyız?

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

Daha önce “Bu noktaya nasıl geldik?” sorusunu sorduk. Bu noktaya nasıl geldiğimizle ilgili çok şey söyleyebiliriz, ama asıl önemlisi geleceği inşa etmektir; “bu noktadan sonra ne yapmalıyız?” sorusunun yanıtı olabilecek yanıtlar vermektir.

Yaşamakta olduğumuz sorunları bir daha yaşamak istemiyorsak iki alanda kararlılık göstermek zorundayız: Birincisi, “veriye dayalı öngörme ve önlem alma disiplinini” hiç bir alanda ihmal etmemeli. İkincisi de “ödünsüz gözetim ve denetim mekanizmalarına dayalı geri-bildirimler ve düzeltmeler yaparak ilerleme özeninden” asla ödün vermemeli.

Kendimizi test edelim

Ülkemizin çok değişik yerlerinde, sayıları 30’dan 300’e kadar çıkabilen katılımcıyla yaptığımız toplantılarda iki soru yöneltiyorum:

Soru 1: Ülkemizde kamu ile diğer kurum ve kuruluşların yayınladıkları verilere güvenerek sağlıklı yatırım yapılabilir mi?

Soru 2: Aşağıda sıralayacağımız ölçüleri kullandığınızda, “analitik yetkinliğin” neresinde duruyorsunuz?

Analitik 0.0, işlerinizi anadan, atadan gördüğümüz gibi, “alışkanlıkla” yapmaktır.

Analitik 1.0, düzgün kayıtlar tutarak, işlerimizi, “alışkanlıktan analize geçerek” yönetmektir.

Analitik 2.0, günümüzün gerçeği olan “büyük veriyi ehlileştirerek”, işimize yarayan ve yaramayan verilileri ayıklamaktır.

Analitik 3.0, ehlileştirilmiş büyük verinin “işe yarar olanlarından” yeni “araç- gereçler” ya da “iş yapma metotları” geliştirmektir.

Analitik 4.0, ürettiğimiz araç-gereç ve metotları uygulamaya sokarak, “rekabet gücü yaratmaktır”

Analitik 5.0, rekabet edebilir araç-gereç ve metotlarla ürettiklerimizle “paydaşlarımızın yararını” en üst düzeye çıkarmaktır.

En büyük kara delik

Bugüne kadar, ülkemizde üretilen verilere güvenerek iş yapılabileceğini söyleyen hemen hemen hiç olmadı. Verilere güvensizlik son derece yaygın. Bilgi toplumu koşullarının hızla geçerli olmaya başladığı “veriden değer üretildiği” bugün geldiğimiz noktada,“veri boşluğunu” doldurmadan, kararlı ve hızlı büyüme iddiaları sözde kalır.

Veri konusundaki boşluğumuz, rekabet gücü yaratmanın temel gücünü oluşturan “analitik yetkinlik” alanına da yansıyor.

Analitik yetkinliğin neresinde olduklarını sorduğumuzda, çok büyük bir çoğunluk “analitik 0.0 ile 1.0” arasında olduğunu içtenlikle kabul ediyor. Analitik 2.0 için çok az el kalkıyor. Analitik 3.0 için ender de olsa bir ya da iki el görebiliyoruz.

Veriye dayalı analiz ve karar verme noksanlığını aşmadan; analitik yetkinliği küresel düzlemde rekabete taşıyacak düzeye çıkarmadan hangi işimizi tam, doğru ve temiz biçimde yapabiliriz?

Demokrasi ve kurumsal işleyiş

Kalkınmanın itici gücünü istikrar, istikrarın itici gücü de “demokrasiyi pekiştiren ve sistem kontrolü yapan kurumların işlerliği” olduğunu Prof. Dr. Daron Acemoğlu ısrarla söylüyor. Eğer Bernard Lewis’nin Modern Türkiye’nin Doğuşu adlı eserini okumuşsanız, Katip Çelebi’nin Düsturü’l Amel kitabında insanların büyüme, yaşlanma ve gerilime yılları kesin olarak bilinse de bu aşamaların kurumların kuvvetine, zayıflığına ve toplumların yapısına göre değiştiğini not ettiğini de görmüşsünüzdür. Kurumların önemini 365 yıl önce Katip Çelebi’de yazıyor; ama bugün sıradan insanımızı bir yana bırakalım, karar verme noktasında olan insanımızın önemli bir çoğunluğunun kurumların önemini içselleştirdiğini gönül rahatlığıyla söyleyebilmemiz çok güç.

Sağlıklı veriye erişme ve analitik yetkinliği kullanarak veriyi değere dönüştürme konusunda neler neler yapmamız gerektiğini ortak aklımızda netleştirmeliyiz.

Ekonomideki kırılganlıkları azaltmanın yolu, net bilgi, etkin koordinasyon ve odaklanma gerektiriyor. Ayaküstü söyleştiğimiz Ege Cansen, verinin her zaman eksik olacağını; karar veren insanların çapraz sorgulama ile hayatın gerçeğine yakın verilere ulaşabileceğini söylüyor. Sağlıklı verilerin oluşturulmasında bireysel çabalar önemli, sistemin temelini oluşturan kurumların sağlıklı veri konusundaki bilinci hepsinden daha önemli.

Bildiğim kadarıyla TOBB yetkilileri geçmişte “dinamik envanter yaparak sağlıklı veri üretme” konusunda sorumluluk almaya hazırdı. TOBB yetkililerinin istekliliğini koruyup korumadığını bilmiyorum. Ama TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD veri konusunda bir “ortak strateji ve kurumsal yapı” üzerinde anlaşır; siyasi iradeye de taleplerini iletirse, etkili sonuçlar alınabilir.

Ekonomide yangını söndürmeye yönelik makro düzlemdeki önlemler elbet ki ivedilikle ele alınmalı, alınıyor da. Bir dizi önlem yürürlüğü konuluyor. Umudumuz alınan önlemlerin etkili sonuçlar vermesi, asıl önemlisi de istikrarlı bir ortamda büyümenin sürdürülmesidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar