Bu yüzde 21.61 kağıt üstünde durduğu gibi durmayacak

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Yüzde 21.61 ne mi; hemen söyleyelim, yurt içi üretici fiyatları endeksinde (Yİ-ÜFE) ara mallar grubunda ağustos itibariyle gerçekleşen yıllık artış. Ara mal grubunda fiyatlar ağustosta yüzde 1.17, ilk sekiz ayda yüzde 11.55, son bir yılda da biraz önce belirttiğimiz gibi yüzde 21.61 artış gösterdi.

İşte ara mal grubundaki bu hızlı fiyat artışı, gelecek dönem için tüketici fiyatları açısından kaygı uyandıran önemli etkenlerden biri.

Yurt içi üretici fiyatları endeksindeki genel artışın tüketici fiyatları endeksine doğrudan yansıması beklenemez. Bir kere iki endeksin kapsamı farklı.

Tüketici fiyatlarında hizmetler de kapsanıyor, oysa üretici fiyatlarında hizmetler yok.

Mal grupları örtüşmüyor, her iki endekste de yer alan malların da ağırlıkları farklılık gösteriyor.

TÜFE, vergi dahil fiyatlar üstünden derleniyor, dolayısıyla mal ve hizmet fiyatında değişiklik yoksa bile vergi değiştiği takdirde fiyat değişimi görülebiliyor. Oysa üretici fiyatları vergi hariç tutularak derleniyor.

Dolayısıyla Yİ-ÜFE'deki genel orana bakarak bunun bir süre sonra TÜFE'ye bire bir yansıyacağı söylenemiyor.

Keşke yansısa!

Ne var ki şimdi "TÜFE'ye keşke Yİ-ÜFE'deki genel artış oranı yansısa" diyecek durumdayız. Çünkü Yİ-ÜFE'de ağustos itibariyle son bir yıldaki artış yüzde 16.34; ama Yİ-ÜFE kapsamındaki ara mallar grubundaki artış yüzde 21.61.

Ara mal, nihai ürün üretimindeki temel girdi. Şimdi bir yılda yüzde 22'ye yakın artış gerçekleşen ara mallardan tüketici fiyatlarına bir baskı gelmeyeceği varsayılabilir mi, bu mümkün mü?

Ara mallardaki fiyat artışı birkaç aylık gecikmeyle nihai ürün fiyatlarına etki edecektir. Şimdiye kadar zaten bu etki görüldü, bundan sonra da görülecek.

Tüketici fiyatlarındaki genel artış ile Yİ-ÜFE kapsamındaki ara mal fiyatlarındaki artış arasında 1'e 2'lik bir denge var. Tüketici fiyatları 1 artmışsa, ara maldaki artış neredeyse 2 olmuş. Dolayısıyla tüketici fiyatları üstünde müthiş bir baskı söz konusu.

TÜFE'deki artış daha da hızlanır mı?

Tüketici fiyatlarının yıllık bazda temmuzda tek haneye indikten sonra yeniden çift haneye yükseleceği belliydi de ağustos sonunda yüzde 10.68'lik düzeye çıkılacağı pek beklenmiyordu. Dün de yazdık, beklenti daha düşük, yüzde 10.30 dolayında bir oran görüleceği yönündeydi.

Şimdi bir de ara mallardan gelen baskı artma eğilimi gösteriyor. Dikkat edelim; hesaplar şaşıyor. Gelecek için tahmin yaparken bir yandan geçmiş yılın baz etkisi yaratacak oranlarına bakmak, bir yandan da üretici fiyatlarından tüketici fiyatlarına gelecek etkiyi dikkat almak gerekiyor.

İşte Yİ-ÜFE'deki yüzde 21.61'lik ara mal fiyat artışı bu açıdan çok ama çok önemlidir. Ara mallarda bu düzeye çıkan fiyat artışı karşısında tüm tahminleri yeniden gözden geçirmek gerekebilir.

Aylardır yüzde 20 dolayında

Yİ-ÜFE kapsamındaki ara mal grubunda son bir yıl itibariyle gerçekleşen artış bu yılın tümünde yüzde 20 dolayında seyrediyor. Yıllık artış nisanda yüzde 22'yi bile aşmıştı.

Öyle görünüyor ki eylül sonundaki yıllık artış çok daha yukarılarda gerçekleşecek. Bu durum, geçen yılın eylül ayında ara mal fiyatlarında gözlenen gerilemeden kaynaklanacak. Baz etkisi, ara mal fiyatlarının eylül itibariyle son bir yılda rekor düzeyde artması sonucunu doğuracak.

Artış kasımda başladı

Ara mal grubundaki fiyat artışı geçen yılın kasım ayında başladı. Söz konusu ayda yüzde 3.74 olarak gerçekleşen artış, aralıkta yüzde 4.05'e, bu yılın ocak ayında ise yüzde 4.40'a yükseldi.

Bir başka ifadeyle ara mal fiyatları bu üç ay toplamında yüzde 13'e yakın artmış oldu.

Ara mal fiyatlarındaki artışın da etkisiyle bu yılın ilk dört ayında daha önce aynı dönemler için hiç görülmedik ölçüde, yüzde 5.71'lik bir TÜFE artışı gerçekleşti.

Ara mal fiyatlarındaki artış ocakta yüzde 4.40 olarak gerçekleştikten sonra yavaşlamış ve nisan, mayıs ve temmuz aylarındaki oranlar düşük gelmişti. Haziranda ise çok düşük de olsa bir fiyat gerilemesi yaşanmıştı.

Şimdi ağustos ayında yüzde 1.17'ye çıkarak sanki yeniden hızlanma eğilimi gösteren bir hareket var. Tek bir ay önemli değil; ama ara mal fiyatlarındaki artış ivme kazanırsa zaten tek hanede tutulması mucizelere bağlı olan tüketici fiyatları çok daha yukarıda gerçekleşecek demektir.

Reel kur neredeyse sabit kaldı

Merkez Bankası ağustos ayının reel efektif döviz kurunu açıkladı ve reel kurda temmuza göre neredeyse hiç değişiklik olmadığı görüldü.

2003 yılı 100 kabul edilerek hesaplanan TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru ağustos ayında 89.71 değerini aldı. Reel kur, temmuz ayında 89.45 düzeyinde bulunuyordu. Reel efektif döviz kuru, geçen yılın ağustosunda ise 99.65 düzeyindeydi.

Reel kurun 100'ün altında olması Türk parasının reel olarak değer yitirdiği anlamına geliyor. Tersi olur ve reel kur 100'ün üstüne çıkarsa bu da TL'nin reel olarak değerli konumda bulunduğunu gösteriyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar