Büyük et ve süt ürünleri şirketleri gezegeni ısıtıyor

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Tarım ve Ticaret Politikaları Enstitüsü IATP ile GRAIN tarafından yeni bir rapor yayınlandı. Türünün ilk örneği olan bu rapor, endüstriyel et ve süt şirketlerinin küresel ısınmaya yol açan önemli bir emisyon kaynağı olduğunu ortaya koyuyor.

Raporda 35 büyük şirketin emisyonları ve iklim hedefl eri inceleniyor. Şirketlerin iklim konusunda taahhüt vermelerine rağmen, bu konuda çok geride kaldıklarını ve küresel iklim değişikliğiyle mücadele çabalarını aksatacak büyüme stratejileri uyguladıklarını ortaya koyan rapora göre, gezegenin sera gazı emisyonlarını ciddi biçimde azaltması gereken bu dönemde, et ve süt devleri birkaç on yıl içinde dünyanın en büyük iklim kirleticilerine dönüşebilir. Raporda yer alan önemli bulgular şöyle:

● Dünyanın en büyük beş et ve süt ürünleri şirketinin (JBS, Tyson, Cargill, Dairy Farmers of America ve Fonterra) toplam yıllık sera gazı emisyonu şimdiden ExxonMobil, Shell veya BP’den daha yüksek.

● Dünyanın en büyük 35 et ve süt ürünleri şirketinin çoğu ya emisyonlarını bildirmiyor ya da emisyonlarının yüzde 80 - 90’ını oluşturan tedarik zinciri emisyonlarını dahil etmiyor. Bu şirketlerden sadece dördü kapsamlı emisyon tahminleri açıklıyor.

● Küresel et ve süt ürünleri sektörü öngörülen hızda büyüdüğü takdirde, hayvancılık sektörü 2050 yılından itibaren gezegenin yıllık sera gazı bütçesinin yüzde 80’ini tüketebilir.

● En büyük 35 şirket, faaliyetlerini küresel et ve süt ürünleri üretim ve tüketiminde orantısız paya sahip az sayıda ülkede yoğunlaştırıyor. Bu ülkelerden ABD, Avrupa Birliği ülkeleri, Kanada, Brezilya, Arjantin, Avustralya, Yeni Zelanda ve Çin küresel et ve süt ürünleri üretiminden kaynaklanan toplam emisyonların yüzde 60’ından sorumlu. Bu oran kişi başı emisyonlara bakıldığında diğer ülkelerin yaklaşık iki katına denk geliyor.

● Dünya sığır eti üretiminin yüzde 67’sinden fazlası sadece altı ülke; dünya domuz eti üretimin yüzde 80’i sadece üç ülke (ABD, AB ve Çin); dünya kanatlı üretiminin yüzde 61’i sadece dört ülke ve dünya süt ürünleri üretiminin neredeyse yarısı üç ülke (AB, ABD ve Yeni Zelanda) tarafından yapılıyor.

Ekolojik tarım zarar görüyor

GRAIN’den Devlin Kuyek, “Başka bir seçenek kalmadı. En büyük 35 şirketin hüküm sürdüğü ülkelerde et ve süt ürünleri üretimi önemli oranda azaltılmalıdır. Bu şirketlerin gerçekleştirdiği ithalat ve ticaret anlaşmaları emisyonları arttırıyor. Bunun yanı sıra, ekolojik tarım gibi çiftçiye, işçiye ve tüketicilere fayda sağlayacak gerçek iklim çözümlerine zarar veriyor” diyor.

Sürdürülebilir gıda sistemlerini destekliyorlar

GRAIN, topluluk kontrollü ve bioyoçeşitliliği temel alan gıda sistemleri için mücadele eden küçük çiftçileri ve toplumsal hareketlerini destekleyen, kâr amacı gütmeyen küçük bir uluslararası örgüt. Tarım ve Ticaret Politikaları Enstitüsü (IATP) ise, adil ve sürdürülebilir gıda, tarım ve ticaret sistemleri için, politika ve uygulamanın birleştiği noktada, yerel ve küresel düzeyde çalışmalar yürütüyor.

Ucuz et diye bir şey yok

IATP’den Shefali Sharma, “Ucuz et diye bir şey yok. On yıllardır, et ve süt ürünlerinin seri üretimi, çiftçilerin üretim maliyetlerinin altında kazanması, işçilerin sömürülmesi ve vergi mükellefl erinin büyük et ve süt ürünleri şirketlerinin sebep olduğu hava, toprak ve su kirliliğinin yükünü çekmesiyle mümkün oldu” derken, “Sağladığımız teşvikler, aşırı tüketimin ormanları ve doğal kaynaklarımızı tüketmeye devam etmesine ve aşırı antibiyotik kullanımıyla çok büyük sağlık tehlikesi yaratmasına yol açıyor” yorumlarını yapıyor.

Eski Birleşmiş Milletler Gıda Hakkı Özel raportörü ve Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Uluslararası Uzmanlar Paneli (IPES-FOOD) Eşbaşkanı Olivier De Schutter ise “Endüstriyel hayvancılık ve süt sektörleri iklim değişikliğinin başlıca müsebbipleridir, ama yarattıkları etki hakkında bilgi toplamadıkları ya da sahip oldukları bilgiye dayanarak güvenilir uygulamalarda bulunmadıkları için genellikle detaylı incelenmediler” derken, raporun, bu sektörlerin daha fazla büyümesini durdurmak için hükümetleri cesaretlendirmeyi amaçladığını belirtiyor.

Rapor; insanlara, hayvanlara ve gezegene saygılı bir biçimde üreten, makul miktarda yüksek kaliteli et ve süt ürünleri tedarik eden bir gıda sistemi çağrısında bulunuyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar