Büyümede itici güç: Ar-Ge
Ülkemizde Ar-Ge’nin anlamı tam olarak anlaşıldı, ama uygulamasında istenen noktadan oldukça uzaktayız. Ar-Ge’nin günlük yaşama sokulduğu, ülkelerde yani araştırma ve geliştirmeye gereken önemi veren ülkeler gelişmişlik sıralamasında en tepede olmayı da başarmış durumdalar. Bu ülkeler arasında, Almanya, Amerika, Fransa, İngiltere, Hollanda ve Güney Kore gibi ülkeler Ar-Ge’nin lokomotifi durumunda.
Ülkemizde de son yıllarda bu alanda ciddi bir uyanış olduğu ve Ar-Ge’ye gereken önemin verildiğini göz ardı etmemek gerekir. Örneğin, BOSCH Türkiye, geride bıraktığımız 2017 yılında, bu alanda 200 milyon liralık bir yatırım ve harcama yaparak dikkatleri çekiyor. Tüm dünyada geride bıraktığımız yıl 78 milyar avroluk ciro gerçekleştiren, kuruluş, ülkemizde de 15 milyar lirayı aşan bir ciro gerçekleştirdiğini duyurdu.
Türkçeyi ana dili gibi konuşan BOSCH Türkiye ve Orta Doğu Genel Müdürü Steven Young, Türkiye BOSCH’un bünyesine görevli 700 uzmanın Ar-Ge alanında çalışmalar yürüttüğünü ve bu uzmanların geliştirdiği teknolojinin tüm dünyada kullanıma sunulduğunu belirtiyor. İşte bu şekilde çağı yakalayan kuruluşların sayınsın artması, ülkemizin dünyada teknoloji alanında daha fazla söz sahibi olması yanında, giderek daha fazla ileri teknoloji ürünleri ihracatını sağlayacak ve bu artış da, döviz girdisine yansıyacak. Bir çok kuruluşun, yasal düzenlemeleri beklemeden, kendilerini geliştirmeleri gerektiğine dikkat çeken Steven Young, örnek olarak kuruşunun dizel motorlarda ortaya çıkan hava kirleticinin, BOSCH’un eksozdan atılan azot oksit gazının zararının, yasal ölçümlerin on kat daha altına düşürmeyi başardıklarını söyledi. Ar-Ge’nin günlük yaşamımıza kattığı olumlu gelişmeye bir örnek teşkil edebilecek olan bu teknik ilerlemenin, çok sayıda başka kuruluşça, izlenmesinin ülkemizin teknolojik gelişimine katkıları, sanılanın çok üstünde olacaktır.
Ar-Ge’ye verilen önem, bütün bunların yanında, bu alanda çalışmayı teşvik edecek, bu artış adeta bir zincir etkisiyle ve kartopu örneği gibi olumlu gelişmeleri körükleyecek.
Ar-Ge’nin bir diğer önemli alanını da akıllı robotlar oluşturuyor. Bu alanda da ark birçok kuruluşumuz, kendi çaplarında çağı yakalamak ve bu robotları üretime sokmak için çoktan adım atmış bulunuyorlar. BOSCH, bu alanda da bir atılım yaparak 3 akıllı robotunu Bursa’da İşçi gibi çalıştırmaya başlamış. Endüstri 4.0 alanının da süratle üretimde benimsenmeye başlamasıyla,7500 işçinin çalıştığı BOSCH Bursa fabrikasında, 3 akıllı robot günde 600 tur yaparak, işlevlerini sürdürüyor. Böylelikle, işçiler bir yandan robotlarla tanışıp, onlarla dostça geçinmeyi ve işbirliğini de öğreniyorlar. Söz konusu robotlar bugüne kadar 12 bin kilometre yol kat etmiş bulunuyor. Günümüzün en önemli sorularından birini, robotların endüstri 4.0’da tam olarak devreye girmesiyle ortaya çıkacak işsizlik. Kimi uzmanlara göre bu sayı 700 milyona kadar ulaşabilecek. Fakat buna karşı çıkan karşıt görüşteki uzmanlara göre, ortaya çıkacak yeni iş alanları, bu işsizliği ortadan kaldıracak. Buna örnek olarak geçmiş yıllarda yaşanan makineleşmenin yarattığı ve sonra da çözülen sorunları veriyorlar. Acaba yazıyı bir Alman atasözüyle mi bitireyim ?. ‘Vakti gelince çözümü de gelir !...