Çevik şirketler

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com

“It’s not the big beating the small anymore.
It’s the fast beating the slow.”
Rupert Murdoch

Çok yavaş hizmet veren bir şirketi tanımlarken şöyle bir ifade kullanmıştım: “Bunların tavuğu gıdaklarken, eloğlu omleti pişirip müşterisine ikram ediyor.” Sözünü ettiğim şirket bir süre sonra kapandı. Artık, “Büyüğün küçüğü yenmesi” yerine şimdi “Hızlının yavaşı yenmesi” söz konusu; Rubert Murdoch haklı. Böyle hızlı bir dünyada yaşıyoruz.

Böylesine hızlı bir dünyada, müşterinin isteklerine, istenilen kalite ve hızda cevap verecek şirketler gerekiyor. Bu tür organizasyonları tanımlayan bir terim de çıktı literatürde. Bunlara “Çevik” (Agile) organizasyonlar deniyor. McKinsey Danışmanlık, bu tür organizasyonları tanımlayan beş özelliği (The five trademarks of agile organizations) sıralamış. Aşağıda bu beş özelliği ve benim eklediğim, bu özelliklere aykırı davranışları bulacaksınız.

1- Strateji

Bu organizasyonlarda strateji, her yerde ve seviyede bir kutup yıldızı gibi yön gösteriyor. Şirketin amacı ve vizyonu herkesçe paylaşılmış. Fırsatlar görülüyor ve değerlendiriliyor. Kaynaklar ihtiyaca göre esnek biçimde tahsis ediliyor.

Aykırı davranışlar: Günlük olaylara, ana stratejiyi göz ardı ederek tepki vermek. Sonuçları düşünmeden, “Ben yaptım oldu” mantığı ile hareket etmek.

2- Organizasyon yapısı

Yetkilendirilmiş takımlardan (Empowered teams) oluşan bir yapı egemen. Kat-kat düğün pastası biçiminde bir organizasyon şeması yerine, yayvan bir şema mevcut. Kişilerin rolleri açık-seçik ve net olarak tanımlanmış.

Aykırı davranışlar: Hep bir üstünden, hatta yerine göre TTK’den (Tepedeki Tek Kişi) emir bekleyen bir organizasyon yapısı. Hep çevrelerinde kendilerine pohpohlayacak kişiler görmek isteyen, saltanat meraklısı yöneticiler.

3- Süreç

Hızlı karar verme ve öğrenme çevrimleri mevcut. Kişiler hızlı hareket ediyor ve eylemlerinden öğrenerek sonraki kararlarını ona göre alıyorlar. Çalışma biçimleri standart hale gelmiş durumda.

Çok saydam bir iletişim şebekesi var. Öğrenme, kişiler için önemli bir süreç. Karar alma, sırf karar vermiş olmak için yapılan raflık bir işlem değil. Alınan kararlar hemen eyleme dönüşüyor.

Aykırı davranışlar: Kararlar çok geç, iş işten geçtikten sonra alınıyor. Ya da, hızlı olacağız diye kararlar paldır küldür alınıyor. Örneğin, hızlı ve özensiz karar alma işleminden dolayı iş güvenliğine önem verilmiyor; kazalar oluyor; ama kazalardan ders alınmıyor, öğrenme işlemi gerçekleşmiyor; kazalar alışkanlık haline geliyor, tekrarlıyor.

4- İnsan boyutu

Tutkuyu ateşleyen bir dinamik insan modeli yürürlükte. “Çevik organizasyon” kültürü, insanı merkeze koyuyor. Organizasyondaki herkese gereken yetkiyi veren bir anlayış. Bu organizasyonların liderleri çalışanlara hükmeden değil, onları yetkilendirerek güçlendiren, yüreklendiren, geliştiren, “Paylaşan ve Hizmet eden” bir liderlik sergiliyor.

Aykırı davranışlar: Organizasyondaki lider kendisini padişah gibi görür. Adeta “Sen neymişsin be abi” parçasına ilham veren kişidir. O kişiden başka kimsenin ne yetkisi, ne de etkisi vardır.

5- Teknoloji

Çevik organizasyonlarda, en ileri teknolojik olanlardan yararlanma var. Bu tür organizasyonlarda, hızı mümkün kılacak, teknolojinin en son, en gelişmiş modelleri kullanıma alınıyor.
Aykırı davranışlar: Yeni teknolojiler izlenmez, riske girilmez. “Başkaları denesin, sonra biz kullanalım” derken, daha mevcudu deneyemeden yeni teknoloji gelir.

Sonuç

Atatürk, “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlâklısını severim” demişti. Çevik şirketlerin çalışanlarının zeki, çevik ve ahlâklı olması gerekir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019