Ceza yoksa, her şey olur

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Peşinen söyleyeyim, ben Beşiktaşlıyım. Ama körü körüne değil. Sahtekarlık yapanın yanında yer alarak değil. Sırf takımım kazançlı çıksın diye karşı tarafı olmadık şekilde eleştirerek değil.

Beşiktaş’ın stadında Aykut Kocaman’ın kafasına bir şey atılsaydı (kafa yarılmış yarılmamış hiç önemi yok) atan kim olursa olsun, niye atmış olursa olsun bunu şiddetle kınardım. Fikret Orman tutup “Aykut Kocaman tiyatro oynamıştır” dese bu yaklaşımı da şiddetle eleştirirdim.

★★★

Kadıköy’de köşe atışı yapılacak yerlerden sahaya yabancı madde yağdıranlar organize hareket etmişler; peki, bulun öyleyse! Şenol Güneş’e çakmak attığını itiraf eden “Bir an gaza geldim” dedi, yani birileriyle organize hareket etmediğini ifade etmiş oldu; sahi nerede birlikte davrananlar?

Rakip on kişiymiş, skor zaten Fenerbahçe lehineymiş, o yüzden sahaya bir şey atmak akıl dışıymış. Ne yani tersi olsaydı sahaya bir şeyler atılması normal miydi? İzaha bakın hele!

Fenerbahçe seneye Avrupa’da oynayacak. Bakalım rakibe karşı herhangi bir hareket yapılabilecek mi? Canımızı sıkan, sevmediğimiz herkese anahtar bile atabiliyorsak Avrupa kupalarında da atalım; hadi!

Ama dikkat edelim, UEFA ile TFF arasındaki tek benzerlik, yalnızca ve yalnızca iki kısaltmada da F harfi geçiyor olmasıdır!

Öyle bir ceza alırız ki, hükmen yenik sayılmak ya da seyircisiz oynamak falan çerez kalır. Bunu biliyor ve sahada bir Avrupa kupası maçı varsa süt dökmüş kedi oluyoruz.

Ama maç “Sen, ben, bizim oğlan” arasında mı, gücü gücü yetene... Sahada da, saha dışında da...

★★★

Bir de yaşananların vahametini kavrayacak ölçüde sağduyuya sahip olan ama milat olarak bu maçın alınmamasını isteyenler var. Geçmişte de şu şu maçlarda benzerleri olmuşmuş. Evet oldu. O zaman doğru adım atılmadı, bu adımı ne zamana kadar erteleyeceğiz? Bir yerden başlamak gerekiyor. Hem ayrıca, kötü örnek örnek olur mu?

Böyle bir başlangıç adımı ancak üç büyüklerin biriyle atılabilir. Küçük bir takımla yapılacak başlangıç hiç işe yaramaz.

Maçın tekrar edilmesi kararıyla bir dizi mesaj da vermiş olduk. Hakeme, “Sen yanlış karar verdin” dedik; diğer hakemlere “Bundan sonra maçı tatil etmek mi, aklınızdan geçirmeyin”; seyirciye de “Devam edin”...

Ne diyelim, büyük bir fırsatı kaçırdık, çok büyük...

★★★

Eylül 1967’de küçük bir çocuktum ve Kayseri’de oynanan ve 43 kişinin yaşamını yitirdiği Kayserispor- Sivasspor maçında staddaydım. İlla böylesine büyük bir felaket yaşanması mı aklımızı başımıza getirecek, bunu mu bekliyoruz acaba?

Yoksa Almanlar mı?

2024 yılında Avrupa Futbol Şampiyonası yapılacak. Bu organizasyona talibiz. En büyük rakibimiz Almanya. İster misiniz Kadıköy’deki olayların altından Türkiye’yi kötülemek isteyen Almanlar çıksın!

Belki Almanlar fırsat bu fırsattır deyip Türkiye’yi devre dışı bırakmak için uzun süredir planladıklarını uygulamaya koydular. Türkçe öğretip saçlarını kumrala boyattıkları ajanlarının stada sızmalarını ve sahaya bir şeyler yağdırmalarını sağladılar.

Olmadı mı, tutmadınız mı bu senaryoyu? Biz de tutmadık zaten ama bir organizasyon arıyoruz işte, ne yapalım...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar